Yazarlar
Haberin Devamı
"Haklısın haklı, bence sen de haklısın
Haklıyım haklı, seni sevdiğim için"
Orhan Gencebay' ın bir şarkısıdır; "Sen de haklısın". Yukarıda dizesine yer verdiğim şarkısı, en güzel şarkılarından biridir. Nasrettin Hoca' nın 'Sen de haklısın' fıkrasını ise herkes bilir.
Yıllar önce Tıp Fakültesi Hastanesi' nin Psikiyatri servisinde çalışırken sevgili hocam, merhum Profesör Dr. Gülören Ünlüoğlu' nun odasında bir grup meslektaşımla birlikte süpervizyon çalışması yaptığımız esnada, bir beyin öfkeli bir şekilde bağırıp çağırdığını duyduk.
Hemşirelerin de sesi geliyordu ve dışarıda tansiyon artmıştı. Saygıdeğer hocamız yerinden doğruldu ve dışarıya yöneldi. Az sonra kolunda bağıran bey ile birlikte geldi, ona; "Gel hele bir otur, anlat bakalım ne oldu?" dedi.
Elli yaşlarına yaklaşmış ve taşradan geldiği belli olan beyin çok yorgun ve gergin olduğu belliydi ve başladı anlatmaya. Gözleri dolu dolu, eşinin kanser hastası olduğunu, hastanenin otelcilik hizmetlerini beğenmediğini, eşinin çok yıprandığını, doktorların doğru dürüst bilgilendirme yapmadığını anlattı. Şikayetleri vardı.
Kendisinden çok şey öğrendiğim sevgili hocamız, sanki sihirli bir değneği değdirir gibi küçük bir dokunuş yaptı. Bu dokunuş fiziksel bir temas değildi, o da vardı tabii, sırtını sıvazlıyordu ama benim kastettiğim dokunuş şuydu:
Hocamız, adamın sırtını sıvazlarken dedi ki; "Yaa sen ne kadar yorulmuşsun, içinde bulunduğun durum hiç kolay değil. Haklısın, hastanenin otelcilik hizmetleri yeterli değil, bu da sevgili eşinin konforunu etkiliyordur ama emin ol tıbbi bakımı iyi veriliyordur", sonra konuşmasına devam etti.
Biraz önce bağırıp çağıran beyin, bir anda yüzü aydınlandı. Birisi onu anlamıştı ve de ona "haklısın" demişti.
Bu olay, ben ve meslektaşlarım için, eğitimimizin bir parçası olarak hafızalarımıza kaydettiğimiz bir deneyimdi.
Aradan yıllar geçti. Bu yıllar içerisinde meslek yaşamımda birçok çift terapisinde, eşlerden birisinin karşı tarafa "haklısın" diyebilmesinin ne kadar iyileştirici bir etkisi olduğunu gözlemledim.
Bireysel terapilerde, danışanlarımdan annelerinin ya da babalarının kendilerine "haklısın" demelerinin ne kadar önemli olduğunu dinledim.
"Haklısın" demek, karşınızdakinin de duygularının tadına bakabilmek demektir. Kendinizi onun aynasından görebilmek demektir. Sizin, onda uyandırdığınız duyguları anlayabilmek demektir. Onu nasıl etkilediğinizi, onun nelere kırıldığını, onun ihtiyaçlarını görebilmek demektir.
Kısaca "haklısın" demek, eşinizin, sevgilinizin, arkadaşınızın, çocuğunuzun 'varlığını onaylamak' demektir. Böylece kişi görüldüğünü, değer verildiğini hisseder.
En zorlu kavgalar, en ateşli tartışmalar, en acı kırgınlıklar; "Sen de haklısın" dediğinizde çözülmeye, tersine akan sular, düzelmeye başlar.
"Haklısın" dediğinizde karşınızdakinin direnci ve savunmaları ortadan kalkar ve ilişkinizde iflah olmaz bir şekilde devam eden kısır döngü kırılır.
"Haklısın" dediğinizde, sadece karşı tarafa iyilik etmezsiniz, aynı zamanda siz de yorulmadan ve üzülmeden sorunlarınızın üzerine karşınızdakinin gücünü yanınıza alarak gidersiniz. Çocuğunuzun sağlam bir kişilik geliştirmesine katkıda bulunursunuz. Dostluklarınızı pekiştirirsiniz.
Bunu yaptığınızda, inanın sizden hiçbirşey eksilmez, karşınızdakinin gözünde daha bir büyür, daha bir yücelirsiniz.
Tabii ki siz de haklısınız!