Farkında mısınız, aşk ilişkilerinizde hayatınıza aldığınız kişilerin birbirlerine benzediğini. Niye hep birbirine benzeyen kişilere aşık oluyorsunuz?
Bir önceki ilişkinizde epeyce üzüldüğünüz ve yorulduğunuz halde, şu andaki ilişkinizde de benzer sorunlarla cebelleşmenizin anlamı ne?
"Gelip gelip aynı arıza tipler beni buluyor" diyen danışanlarıma; birbirlerini bulduklarını, kendisinin de onları seçtiğini göstermeye çalışıyorum.
Kendi ailelerinden sağlıklı bir şekilde ayrışmamış kadın ve erkek birbirlerini bulurlar. Sorunları benzerlik gösterir. Ailelerinde hangi sorunlara takılıp kaldılarsa, buna uygun birini bulup onu suçlayarak, sorumluluğu kendilerinin üzerinden atarlar; "Böyle hissetmemin sebebi sensin" gibi.
Eğer kadının babası şiddet uygulayan bir babaysa, içselleştirdiği bu şiddet duygularını bastırıp, babası gibi bir adamı bularak ona yansıtır yani kendisi annesi gibi mazlumu oynarken, içindeki şiddet duygularını gösteren eşidir. Kendisinin yerine eşi şiddet gösterir, böylece içindeki şiddet yanı eşiyle özdeşleşir. Buna "Yansıtmalı özdeşim" denir.
Evli çiftlerin, terapilerde en çok şaşırdıkları ya da etkilendikleri durum, eşlerinin kendi ebeveynlerine benzediklerini farkettikleri zamanlardır. işte o zaman ilişki dinamiklerini daha derinlemesine çalışmaya başlarız.
Rastgele aşık olunmaz. İnsanlar her zaman öyle görünmese de içselleştirdikleri kişilere uygun birini dikkatle seçerler çünkü böyle biriyle çocuklukta karşılanmayan ihtiyaçlarını karşılamayı umabilirler.
İnsanlar kendileriyle benzer sorunları olan kişilerle beraber olurlar, sado-mazoşist ilişki gibi.
Psikanaliz literatürü; "Aşkın travmanın tekrarı" olduğunu yazar.
Çocukken ebeveynlerimizle yaşadığımız acı deneyimler; terk, ihmal ve ihlal gibi yetişkinlikte kendini ikili ilişkiler içerisinde tekrar eder.
Sevgisini göstermeyen bir babanın kızı, gider yine benzer özelliklere sahip bir adam bulur. Bildiği bir ilişkiyi seçmiştir. Babası ile yaşadığı travmayı seçtiği adamla halledeceğini, bu sefer olduracağını düşünür ancak hayal kırıklığı ve öfke de peşi sıra gelir çünkü bu sefer de olmayacaktır.
Bu seçimler tamamen bilinçdışının kontrolünde olduğu için kişi bunun farkında değildir. "Niye sevgisini vermeyen adamlara ya da kadınlara gidiyorum" diye düşünmesi gerekir.
Çocukluğunda annesinin kendisini değersiz hissettirdiği bir erkek, olasılıkla eleştirel ve yargılayıcı bir kadını kendine eş seçecektir.
Siz de bir düşünün; sevgiliniz veya eşinizle anne-babanız arasında benzerlik var mı? İlişkinizde neyin mücadelesini veriyorsunuz da elleriniz hep boş kalıyor? Çocukken ailenizle alakalı sizi en çok ne üzerdi? En çok nelere kırılmıştınız? Duygularınız size tanıdık geliyor mu? Tanıdık geliyorsa köklerini çocukluktan alıyor demektir.
İlişkilerinizde tekrar tekrar aynı hatalar oluyorsa, seçimlerinizi gözden geçirmeniz gerekiyor. Bu döngüyü kırmadan sağlıklı ve mutlu bir ilişkiden söz etmek mümkün değildir.
Size iyi gelecek kişi, erken çocukluk travmanızı onaracak olan kişidir, yarayı kanatacak kişi değil.