Mevsim geçişlerinde en büyük sorun ; Ödem
Sıcak yaz günlerinin yerini daha serin günlere bıraktığı sonbahar aylarında vücudumuzun da değişen mevsime verdiği bazı tepkiler vardır. Özellikle bahar aylarında birçok kişi tartıda ki rakamın aniden ve anlamsızca yükselmesinden, vücudunda ki gerginlik ve rahatsız edici şişkinlikten yakınır. Mevsim geçişlerinin vücuttaki ilk etkisi olan tartıda ki ani değişim moralinizi bozmasın çünkü bu rakam vücuttaki su miktarında ki artışı yani ödemin bir sonucu olabilir.
Peki Ödem Nedir?
Ödem, vücut dokuları arasında fazla miktarda sıvı birikmesi nedeniyle meydana gelen şişliktir. Bu durum daha çok toplardamar ya da lenf sistemiyle ilgilidir. Ödem şişlikleri en çok ellerde, kollarda, bileklerde, bacaklarda ve ayaklarda görülür. Ödemin farklı türleri arasında saydığımız bu bölgelerin dışında akciğer, beyin veya göz bölgesini etkileyen ödemler de vardır. Bölgesel ödemlerin yanı sıra vücutta genel bir ödem de söz konusu olabilir.
Nasıl Anlaşılır?
Günlük olarak aldığınız sıvı miktarı kadar idrara çıkmıyorsanız, egzersiz esnasında yeterince terlemiyorsanız, sabah uyandığınızda veya günün sonunda ellerinizde ve ayaklarınızda şişme ve gerginlik hissediyorsanız, deriniz gergin ise ve bastırdıktan birkaç saniye sonra hala iz kalıyor ve genellikle çoraplarınız 1 saat sonra bacağınızda belirgin iz bırakıyorsa vücudunuzda ödem var demektir. Bunlar vücutta ödem varlığını anlamanın en basit yöntemleridir. Klinik ortamda yapılan gelişmiş vücut analizi cihazları vücudun yağ, su ve kas kitlesini belirlemek için kullanılabilir.
Böbrek hastalıkları, kalp hastalıkları, kronik akciger hastalıkları, diyabet, alerjiler, beyin tümörü gibi bazı kronik hastalıklar ve ilaçları ödeme neden olabilir.
Bir hastalığa bağlı olmamasına rağmen vücutta neden ödem oluşur?
Aşırı tuzlu beslenme ve bazen yetersiz mineral seviyesi, az su içme, egzersiz ve hareket yetersizliği, aşırı karbonhidratlı yiyecekler ile beslenme, aşırı egzersiz, alkol, premenstural dönem(adet dönemi öncesi) , stres, uykusuzluk, kortizon gibi hormon ilaçların kullanımı.
Tüm bunlar hastalıklara bağlı olmayan ödemin başlıca nedenlerindendir.
Aşırı tuzlu beslenme vücuttaki sıvı tutumunu arttırır, kan basıncını yükseltir.
Az su içmek, vücutta ödem seviyesinin artmasını tetiklemektedir. Az su içen bireylerin vücutlarında toksik madde artışı fazla olur. Bu yüzden bol su içip bol idrara çıkmak önemlidir.
Alkol tüketimi vücutta su tutma kapasitesini arttırır. Alkol vücuttan atılırken suyu tutar ve ertesi gün su içme isteğiniz bu sebeple doğar. Alkolün detoksifikiye edilmesi yani vücuttan atılması yeterli su tüketimi yok ise zorlaşır ve tansiyon değişimlerine sebep olur. Alkol alınıdığında önce hipotansiyon(tansiyon düşmesi) 6-8 saat sonra hipertansiyon (yani yansiyon yükselmesi ) görülür yani vücutta sıvı birikmesine neden olur.
Adet dönemi öncesinde bayanlar genellikle şişkinlik hissetmektedirler. Progesteron hormonunun etkisiyle vücutta su tutumu artar. Bu durum adet dönemi başlamadan 1 hafta öncesinde başlayıp bu dönem sonuna kadar sürebilmektedir. Çalışmalar bu dönemde kadınlarda ödemin 500 gr-2000 gr arası değiştiğini göstermektedir. Bu yüzden bayanların adet dönemlerinde kiloları sabit kalabilir veya diyet uygulandığı halde artış gözlenebilir.
Yetersiz hareket ve egzersiz kan dolaşımını yavaşlattığı için dokular arası sıvı birikimi artar ve ödem oluşur. Düşünün ki uzun süre yapılan yolculuklarda hareketsiz kalan vücut bölümlerinde şişmeler ve ödem oluşur.
Kortizol ilaçları vücutta su ve tuz tutumuna neden olmaktadır. Kortizon böbreklerden tuzun (sodyumun) geri emilimini arttırır. Kortizol aynı zamanda böbreklerden potasyumun atımını hızlandırır. Bu yüzden kortizon tedavilerinde tuzsuz ancak potasyum içeriği yüksek besinler tüketilmelidir. Kortizonun bir diğer etkisi de karbonhidrat metabolizmasını bozmasıdır. Kortizon kan şekerinin yükselmesine neden olur çünkü glikozun hücre içine girmesini engeller.(kan şekeri yükselir.) Karaciğerde glikojen depolarının artmasına ve kişilerde iştah, karbonhidratlı besinlerin alımının artışına sebep olur. Ve tüm bunların hepsi dolaylı olarak vücudun su tutma kapasitesini arttırmaktadır.
Uykusuzluk ve stress yine vücutta ödemin başlıca sebeplerindendir. Yetersiz ve kalitesiz uyku ile birlikte stress vücutta kortizol salımını arttırır ve beden su tutmaya meyilli hale gelir. Aşırı stresli ve gergin kişilerde kalitesiz bir uyku sonrası uyandıklarında hissettikleri ödem ve şişkinliğin sebebi budur.
Gıda intoleransı, size dokunan, vücudunuzun sindiremediği bir gıda, ödeme sebebiyet verebilir.
Peki, Ödemden kurtulmak için neler yapılmalıdır?
Günde 2 - 2,5 litre (10-12 bardak) su için.
Günde 1 saat hafif tempolu yürüyüş yapın ve terlermeye çalışın.
Aşırı tuzlu konserveler, salamura edilmiş besinler, turşu gibi yiyecekleri sık tüketmeyin.
Aşırı tuz kullanmaktan kaçının.
Herhangi bir sağlık probleminiz yoksa tuzu tamamen kesmeyin.
Karbonhidrat içeren yiyecekleri aşırı değil, dozunda tüketin.
Günlük yeterli protein alın.
Omega 3 içeren besinlere diyetinizde ağırlık verin.
Günde 3-4 tane karanfili ağzınızda emin.
Uykunuzu düzenleyin. Saat 23.00 ile 04.00 arasında geçen süreyi uykuda geçirin.
Lenf drenaj masajı ile lenf akımınızı ve kan dolaşımınızı hızlandırın. Vücuttan suyun daha kolay atılmasını sağlayacaktır.
Stresinizi azaltın.
Gıda intolerans testi yapabilirsiniz.
Günde 2-3 fincan yeşil çay, 1 veya 2 küçük fincan sade türk kahvesi, maydanoz, ananas, kivi, kuşkonmaz, semizotu, tere gibi buruk tattaki sebze ve meyveler ödem azaltmaya yardımcıdır.
Ödem atıcı çay tarifi ;
1 tutam mısır püskülü
1 tutam kiraz sapı
½ tatlı kaşığı yeşilçay
5-6 adet sapı ile birlikte maydanoz dalı
2-3 adet karanfil
Tüm malzemeleri demleme kabına koyun, kaynamış 2 bardak sıcak suyu ekleyin, 4-5 dk demleyip süzün. Sıcak ya da serin olarak tüketebilirsiniz.
Uzm. Dyt. Elif Erkin