Betül Topaklı / Milliyet.com.tr - Aesthetic Surgery Journal dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, uyku sırasında yüzümüze farkında olmadan uyguladığımız gerginlik ve basınç kuvvetleri yüzümüzde baskıya yol açabilir. Bu baskının da yüzde kırışıklıklar, çizgiler ve sarkmalar olarak kendini gösterdiğini söyleyen Uzman Estetisyen Pervin Dinçer, “Özellikle yüzüstü yatan kişilerin yüzlerinde bu probleme daha çok rastlıyoruz. Yanak üstlerinde, kulak önlerinde ve kaşın üstünden saça doğru giden alın alanındaki bölgelerde yoğun çizgilenme olduğunu görüyoruz. Yine yüzüstü yatış pozisyonunu tercih edenler, sürekli gözaltlarının çok şiş olduğundan şikâyet ediyor. Bunun nedeni yüzdeki dolaşımın yastığa doğru olması. Yüzümüzün de bir ağırlığı var. Minimum 8 saat uyuduğumuzu düşünürsek, yüzüstü yattığımızda yapılan basıyla yüzümüzü kafa ağırlığımızla yastık arasında sıkıştırıyoruz. Bu durum dolaşımında sıkışmasına neden oluyor. Böylece sabah kalktığımızda gözaltlarımızın fazla ödem nedeniyle şiştiğine şahit oluyoruz. Dolayısıyla yatış pozisyonumuzun bizim kırışmamızda ve gözaltı problemlerimizde çok büyük etkisi var” dedi.
"Yeterli ve uygun pozisyonda alınmış bir uyku cilt için çok önemli. Tek taraflı bir uyku pozisyonunu tercih etmek, daha çok çizgilenme ve sarkmalara neden olmak demek. Bunun yerine yatış pozisyonu biraz sağ ve biraz da sol tarafa olacak şekilde gerçekleşirse kişi daha az problem ya da eşit problemle karşılaşmış olur. Bir de yine yatış pozisyonunda iki kolun birbirini sıkıştırmamasına dikkat etmek gerekiyor. Çünkü bu uyku şekli göğüs arasındaki kırışıklıkların daha fazla olması anlamına geliyor. Yatış pozisyonunun cildin kırışıp yaşlanmasında çok büyük etkisi var." - Uzman Estetisyen Pervin Dinçer
'YÜZDE SİMETRİ BOZULUYOR, ŞİKAYET EDEN ÇOK'
Genç yaşlarda uyurken daha çok sağ ve sol tarafa dönüp, yüz üstü ya da sırt üstü yatış pozisyonları arasında geçişler yapıldığını anlatan Güzellik Uzmanı Pervin Dinçer, “Yaş ilerledikçe söz konusu dönme hareketlerinin yavaş yavaş azaldığını görüyoruz. Ne yazık ki bu durum genelde tek taraflı oluyor. Kimi kişi sağ tarafa yatmayı severken, kimi kişi sol tarafına yattığında daha çok rahat ediyor. Bu durumda yüzün sağ ya da sol tarafının daha çok kırışması ve sarkması, sonuç olarak cildin bir tarafının daha çok yaşlanması anlamına geliyor. Bize gelenler en çok bu problemden şikâyet ediyor. Yani yatış pozisyonundan kaynaklı simetri sorunu yaşayan çok sayıda insan var” açıklamasını yaptı.
ÇOK SATAN KIRIŞIKLIK KARŞITI YASTIK ETKİLİ Mİ?
Yeterli ve dengeli bir uyku pozisyonu için 10 ila 13 arasındaki bir yastık yüksekliğinin ideal olduğu aktaran Pervin Dinçer, “Piyasada şu anda kafamızın ya da yüzümüzün şeklini alabilen pek çok yastık çeşidi var. Yatış pozisyonumuza göre şekil değiştiriyorlar. O yastıklar da tercih edebilir. Yastık kılıfında ise biraz kaygan olan ve katlanmayan pamuklu saten dediğimiz kumaş tercih edilebilir. Bu tarz yastık seçiminde yüzümüz kayacağı için çizgilenme probleminin önüne geçilmiş olur” bilgilerini paylaştı.
"Kırışıklık ve sarkmaların önüne geçmek için üretilmiş farklı yastık çeşitleri de bulunuyor. Bunlardan biri, göğsümüzün orta kısmına koyulan dekolte bölgesi için göğüs arası kırışıklık önleyici yastıklar. Diğeri ise dönünce kişiyi başka tarafa döndüğünde uyarması için çıkarılan öten yastıklar. Başarabilenler yaparsa gerçekten hiç kırışmamak ve hiç yaşlanmamak mümkün. Hayatını yaşlanmaya adayan yani ona göre bir yaşam tarzı seçen insanlar bu yastıkları tercih edebiliyor. Kullanacak kişiyi bu tarz yastıklar strese sokmayacaksa kullanmakta fayda var. Ancak 'Kullanamam' diyenler için kırışık ve sarkmalar kaçınılmaz son oluyor." - Uzman Estetisyen Pervin Dinçer
BU UYKU POZİSYONU GENÇ KALMANIZI SAĞLIYOR
Yüzdeki sarkmaların ve kırışıklıkların önüne geçmek için en ideal uyku pozisyonunun sırt üstü yatmak olduğunu açıklayan Dinçer, “Sırt üstü yatmak sarkma ve kırışıklıkların önüne geçiyor. Çünkü o zaman yüzümüz hiçbir yere sıkışmıyor” dedi.
Genç ve sağlıklı bir cildin olmazsa olmazlarının sağlıklı beslenmek, sigaradan uzak durmak, kaliteli bir uyku, güneşten korunmak ve cilt bakımı için geç kalmamak olduğunu söyleyen Pervin Dinçer, “Cildimizi iyi tanıyıp neye ihtiyacı olduğunu anladıktan sonra gerekli özeni göstermek büyük önem taşıyor. Ancak bu esnada kulaktan dolma bilgilerle yapılan birtakım bakım hataları nedeniyle cilt kendini yenileyemiyor ve karşımıza ciddi cilt problemleri çıkıyor” diyerek yapılan hataları şöyle sıraladı:
“Bunlardan ilki cilde sık sık kese ve peeling yapmak. Bu durum ciltteki koruyucu yağ tabakasına hasar veriyor. Böylece kişi kılcal damar oluşumu, kızarma ve lekelenmeye yatkın hale geliyor. Cildi sık sık yıkamak da yanlış. Günde 1 ya da iki kez uygun ürünlerle yıkamak yeterli. Yüzdeki lekelerin açılması için limon ya da sirke sürmek de yapılan hatalardan biri. Bunlar belli doz ve karışımlarla bilinçli bir kişi tarafından önerildiyse yapılabilecek şeyler ama 'Yazın lekelendim, kışın yüzüme limon süreyim. Lekeler açılır' dendiğinde cildin koruyucu bariyeri bozulabiliyor.”