16.11.2009 - 00:19 | Son Güncellenme:
GDO'nun izinde-2
Aslında Türkiye, GDO’lu gıda veya yem ithal etmek zorunda değil. Bugün GDO’lu satın aldığımız mısır ve soya gibi ürünlerin ekimi primle teşvik edilip, bu tohumlarda üretim açığı birkaç yılda kapatılabilir. Nitekim hükümet 2004’te mısıra prim verince bir yılda mısır üretimi 1.1 milyon ton arttı, ithalat ihtiyacı birkaç yüz bin tona indi. “Bir yıl sonra ‘amacına ulaşmıştır’ diyerek primi kaldırdılar” diyor Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin: “Amacına ulaşmış olur mu? İşte ithalata harcanan milyarlar.”
Başka kaynaklar primin GDO tohumcuları ile ithalat lobisinin baskısıyla Tarım Bakanlığı tarafından kaldırıldığı görüşünde. Türkiye geçen yıl sadece mısır ve soya ithalatına bir milyar dolardan fazla para ödedi. Bu para Türk çiftçisine prim olabilirdi. “Biz de ne yiyip ne içtiğimizi bilirdik” diyor Yetkin: “Ama Türkiye nedense yağlı tohumlarda (mısır, ayçiçeği, kanola, soya) hep açık veriyor. Hükümet tarımsal üretimi artırabilir. İklim, toprak, çiftçinin bilgisi buna müsait. Ama hükümetler tarımsal üretimi artıracağına ithalatı artırıyor. Karşımıza GDO diye bir sorun çıkarıyor.”
Hiçbir devlet GDO’lu yem veya gıda ithal etmek zorunda değil. İsviçre GDO konusunda halk oylaması yaptı ve kapılarını GDO’ya tamamen kapadı. Dünya GDO’suz mısır, ay çiçeği, soya kanola dolu. İsviçre ihtiyacını bu kaynaklardan karşılıyor. Türkiye de aynı şeyi yapabilirdi.
Faydalı mı zararlı mı?
Bu sorunun cevabını kimse bilmiyor. Biliyorum diyenlere de inanmamanızı öneririm. Çünkü GDO’lu ürün tüketmenin sağlık açısından sonuçlarının ne olduğu meçhul. Bu konuda bilim adamları arasında derin görüş ayrılıkları var. Nedeni bu güne kadar yapılan bilimsel araştırmaların az sayıda ve sığ olması. Sonuçların hiçbiri zarar veya fayda konusunu ne kanıtlıyor ne de yalanlıyor. Aynı ürün üzerinde yapılan ve ters sonuçlar veren araştırmalar bile var.
Santa Clara Üniversitesi Çevresel Bilimler Enstitüsü öğretim üyelerinden Michelle Marvier’in görüşü şu: “Hiçbir araştırmanın bulguları ciddiye alınmamalı... Taa ki başka araştırmalar o bulguları doğrulayıncaya kadar”. Bazı bilim adamları ve Greenpeace gibi örgütler verilerin, genetiği değiştirilmiş ürünlerin sağlık tehlikesi yaratmadığını kanıtlamadığını ileri sürüyor. GDO’lu ürünlerin tüketiciye sunulmadan daha sıkı deneylerden geçmesini öneriyor.
Genetiğinin değiştiğini nasıl anlayabilirsiniz?