İlk Isviçre gezimi Cenevre’ye yapıyorum. Bu gezimdeki asıl hedef Lyon olduğu için, Cenevre’ye bir gün ve bir gece düşüyor ki bu süre Cenevre’yi gezmek için yeterli. Dolayısıyla bu kombinasyonu tavsiye ederim çünkü trenle 1 saat 50 dakikalık bir yolculukla Lyon’dan Cenevre’ye kolaylıkla ulaşılabiliyor.
Pahalı bir şehir olan Cenevre için seyahat planlarken kalacak yer rezervasyonunu önceden yaparak veya şehrin biraz dışında kalarak daha hesaplı seçenekler bulmak mümkün.
Cenevre, İsviçre'de Cenevre Gölü kıyısında yer alıyor. İsviçre'nin Zürih şehrinden sonra en yüksek nüfuslu ikinci ve Fransızca konuşulan "Suisse Romande" İsviçre bölgesinin ise en büyük şehri. Resmi dil olarak Fransızca kullanılıyor; Fransızcanın yanı sıra Almanca ve İtalyanca konuşuluyor. Uluslararası kuruluşların merkez binalarının Cenevre’de olması, şehri dünya kültür şehri haline getirmiş.
Cenevre küçük ve derli toplu bir şehir. 2018 sayımına göre 495.249 kişi yaşıyor. Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi CERN’in de aralarında bulunduğu uluslararası kuruluşların merkezleri burada olduğundan, nüfusun çoğunu yabancılar oluşturuyor.
Şehrin merkezini yürüyerek gezmek mümkün. Dolaşırken başınız yukarıda olsun ki büyüleyen tarihi binaları kaçırmayın. Lüks alışverişseverler için vazgeçilmez şehirlerden biri olan Cenevre’de her yer lüks markaların mağazaları, saat dükkanları ve bankalarla dolu. Almak için bana hitap etmese de çok şık şekilde düzenlenmiş vitrinlere bakarak gezmek pek keyifli.
Cenevre’de dolaşırken en çok görecekleriniz ise İsviçre’nin en meşhur ürünleri olan saat, çikolata, peynir ve çakı.
Gölün suyunu 140 metre havaya püskürten meşhur su fıskiyesi “The Jet d’Eau" çok meşhur. Şehrin heryerinden görülebilen fıskiye hoş manzaralar yaratıyor.
Şehrin tertemiz havasını soluyarak sokaklarda yürümek ve arada mola verip birşeyler içmek çok keyifli. Lüks yaşamın hayat tarzı olduğu şehirde herkesin ilgi odağı olan son model arabalara rastlamak mümkün.
Bu sofistike şehirde yeme içme kültürü de çok gelişmiş. Fotoğraftaki gurme dükkanın vitrininde çeşit çeşit kuşları satışa hazırlayan çalışan dikkatimi çekerek objektifime yakalandı.
Cenevre’deki tek akşamımda, hem Lyon’da Fransız yemeklerine doymuş olduğumdan hem de Hint yemeklerine çok düşkün olduğumdan, tavsiye edilen Hint lokantası Rasoi’de yedim.Mandarin Oriental otelin içinde yer alan Rasoi, geleneksel Hint mutfağını Michelin yıldızlı Şef Vineet Bhatia’nın yorumuyla sunuyor.
Rasoi, Hindu dilinde mutfak demekmiş. Restoranın felsefesi, menüdeki küçük tabaklardan ortaya paylaşmalık sipariş verip, kararsızlık yaşamaktan kurtulmak. Bu felsefe bana çok uyuyor ve ortaya söyleyip paylaşarak merak ettilklerimin tadına bakabiliyorum.
Porsiyonların küçük olması, çeşitli yememize rağmen mide fesadı geçirmemize engel oluyor. Yemekler özgün ve lezzetli, servis profesyonel ve ilgili. Burayı seçmekten memnun olarak ayrılıyorum.
Cenevre temiz havası, şıklığı, farklı fikirlere ve bilime tanıdığı gelişme özgürlüğü ve güzelliğiyle beni beklentimin üzerinde etkiliyor. İsviçre’de veya yakındayken görülmesi gereken bir şehir.