Oldukça riskli, dengesiz ve öfkenin kontrolsüzce boşalabileceği bir dönemdeyiz
Sevgili okurlar, isteklerimiz yerine gelmediğinde öfke duyarız. Sözlerimiz, yaptıklarımız dikkate alınmadığında öfke duyarız. Göz ardı edilme duygusu öfke uyandırır, alay edilme ya da aldatılma çok daha şiddetli bir öfkeye yol açar. Öfke bir duygu olarak doğru şekilde kullanılamazsa ve kontrolden çıkarsa çok yıkıcı sonuçlar doğurur. Bu güdüsel, hayvani olabilecek yönümüzü astrolojik açıdan Mars temsil eder. Bu nedenledir ki Mars kötücül (malefik) bir gezegen olarak adlandırılmıştır. Ancak bu onun tamamen zararlı olduğu anlamına gelmez, Mars aynı zamanda cesaret ve korkularımızı aşma imkanı sağlayan gezegendir, dolayısı ile bilinçli ve kontrollü şekilde kullanıldığında bize engelleri aşmak ve yeri geldiğinde olumsuzlukları önleyebilmek için güç verecektir.
Kuşkusuz çoğumuz öfkemizin, düşüncesizliğimizin kurbanı olmuşuzdur. Eğer fizyolojik dengesizlikleriniz yoksa, belirli bir hayat tecrübesi ya da eğitimlerden geçtikten sonra Mars’ımızı daha iyi kontrol etmeye başlarız. Bu da genellikle olgunluk çağımızda, 35’lerden, hatta 40’ımızdan sonra daha kolay hale gelir. Yine de belirli zamanlar, belirli dönemler Mars enerjisini çok daha belirgin hale getirebilir. İşte bugünlerde öyle bir dönemden geçiyoruz. Güneş ve Mars, Terazi burcunda yan yana geliyorlar ve 6 Ekim’deki yeniay sırasında yeni bir döngü başlatıyorlar. Bu döngüden geçtiğimiz haftalarda söz etmiştik. Benzer şekilde 20 Ekim’deki dolunay da bir o kadar güçlü Mars ifadesi, hatta boşalımı taşımakta. Dolayısı ile özellikle önümüzdeki bir ay boyunca, korkularımızı, güdüsel tepkilerimizi çok daha iyi dengelemek ama aynı zamanda güçlü, disiplinli durmak durumundayız.
Yaralı yerlerimizin farkında olalım
Zira Güneş ve Mars, ki genel olarak eril enerjinin sembolleridir, ikisi de Terazi burcunda belirli zayıflıklar gösterir ve bu dönemde, daha dikkat çekici şekilde, Koç burcundaki Kiron ile de karşı karşıya kalıyorlar. Bu görünüm bizi özellikle yaralı olduğumuz alanlarda daha şiddetli, öfkeli ve kuşkusuz engellenmiş hissettirebilir. Bu engellenmişlik ve öfkenin sonuçlarının günlük hayatımızda ve psikolojimizde büyük dalgalanmalar ve yıkıcı sonuçlar, kavgalar ve kopmalar yaratabileceğini söylemeliyiz. Güneş Terazi’de düşük durumdadır ve korkak davranarak asalet kaybına uğrayabilir. Mars da bu burçta yetersiz kalır ve kendi sınırlarını iyi çizmekte zorlanabilir ve böylece kolayca kışkırtılabilir. Bu kombinasyon içinde bulunduğumuz dönemde, liderler arasında çekişmeleri arttırırken, siyasete, ülkeler arasındaki ilişkilere ve savaş içerebilecek durumlara, şiddet taşıyan olaylara da zemin hazırlayabilir.
Seçimlerimize, farkındalığımıza ve tercihlerimize özellikle önem verelim. Eğer adil olmayan durumlar, haksızlıklar karşısında kalıyor isek bizi yaralayan durumu mümkünse soğukkanlı şekilde analiz edebilmeli ve aynı zamanda cesaretimizi olumlu yönde ortaya koyabilmeliyiz. Kuşkusuz bu tür olayları, yaralandığımız, kişisel açıdan aşağılanma hissettiğimiz durumları yönetmek oldukça zordur ve güçlü bir iç disiplin, dürüstlük ve soğukkanlılık gerektirir. Haksızlıklara karşılık verirken, kontrolümüzü kaybetmemeli, daha fazla şiddet ve öfke yaratmak yerine daha asil bir akıl gösterebilmeliyiz. Böyle zamanlarda kışkırtmalara çok açık hale gelebileceğimiz için, kendi gücümüze odaklanmalı ve etrafı daha fazla karıştırmaktan çok kendi dengemizi, iç barışımızı korumaya bakmalıyız. Aksi halde oldukça pişman olabileceğimiz sonuçlarla yüzleşmek durumunda olabiliriz. Seçimlerimize çok dikkat edelim.