5 Mayıs'ta İsviçre'nin Schlieren şehrinde 'İsviçre Türkiye Çocuk Şenliği/Schweizerisch Türkisches Kinder Fest' yapılacak. Karagöz ve Hacivat'tan İbişin Maceraları'na, Ritim Gösterisi'nden Müzikli Söyleşiler'e kadar Türk kültürünü yansıtan birbirinden renkli etkinlikler bu şenlikte olacak.
Memleketinden ayrı kalmak zor, çocuğuna kendi memleketini anlatamamak, tanıtamamak daha da zor. Bu yüzden Avrupa'da yaşayan vatandaşlarımızın kendi kültürleriyle hasret giderebilecekleri, çocuklarına gösterebilecekleri etkinlikler çok önemli. 5 Mayıs'ta İsviçre'nin Schlieren şehrinde düzenlenecek 'İsviçre Türkiye Çocuk Şenliği/Schweizerisch Türkisches Kinder Fest' bu yüzden bir sosyal sorumluluğu da üstleniyor aslında. Böylesine önemli bir organizasyonu düzenleyen kişi ünlü oyuncu Zafer Altun ve ağabeyi Cem Altun. Zafer Altun şu anda 'İkizler Memo - Can' dizisinde mahalle komiserini, Yabancı Sahne'nin 'Netoçka Nezvanova' oyununda da Rus Subay'ı canlandırıyor. Altun, birçok ünlü ismin de yer alacağı festivali, "Anadolu topraklarının sıcak hikayelerini, yüzyıllardır Anadolu’da geleneksel olarak akıp gelen temaşa sanatları ile birleştirip Avrupa’da yaşayan çocuklara götürüyoruz" diyerek anlatıyor.
- İsviçre'de Türk kültürünü yansıtan bir çocuk şenliği... Nasıl başladı bu proje?
Ben birkaç yıl önce Sadri Alışık Tiyatrosu'nun 'Pir Sultan Abdal' oyunu ile 24 günlük bir Avrupa Turnesi’ne katılmıştım. Almanya, Avusturya, Fransa, Belçika ve İsviçre'de 13 temsil oyun oynamıştık. İlgi gerçekten bizi çok mutlu etmişti. Neredeyse tüm oyunlarımız kapalı gişe oynamıştı. O donemde ağabeyim de evlenip İsviçre’ye yerleşmişti. Sürekli İsviçre'ye giderek çok fazla gözlem yapma fırsatım oldu. İsviçre’de çocuklar adına pek bir şey yapılmadığını fark ettim ve böylece 'İsviçre Türkiye Çocuk Şenliği' ortaya çıktı. Güzel bir ekip kurduk, çocuklarımız için çok eğlenceli ve öğretici bir şenlik olacak. Avrupa’da yaşayan Türk aileleri kültürleriyle hasret giderirken, yabancı ailelerin çocukları da hem eğlenebilecek hem de Türk kültürünü tanıyabilecek.
- Kimler olacak bu şenlikte?
Biz bu şenlik ile Anadolu topraklarının sıcak hikayelerini, yüzyıllardır Anadolu’da geleneksel olarak akıp gelen temaşa sanatları ile birleştirip Avrupa’da yaşayan çocuklara götürüyoruz. Dünyanın en eski gölge oyunlarından biri olan ‘Karagöz ve Hacivat’ ete kemiğe bürünüp canlı canlı çocuklarımızın karşısına çıkacak. Çocuklarımıza bu topraklardan kahkaha dolu bir oyun sunacaklar. ‘Müzikli Söyleşiler’ ile Türk ve yabancı bestecilerimizi tanıyacak, ‘Ritim Gösterisi’ ile eğlenceli dakikalar geçirecek, sanatın uçsuz bucaksız dünyasında çok şey öğrenecekler. ‘İllüzyon ve Jonglör Gösterisi’ büyülü bir dünyaya davet edecek. ‘Çocuklar Duymasın’ın ‘Çaycı Hüseyin’i, çocukların sevgilisi Alpaslan Özmol’un başrolünü oynadığı geleneksel çocuk oyunu ‘İbişin Maceraları’ adlı oyunla hayatları boyunca belleklerine kazınacak bir eğlenceyi yaşamış olacaklar. Usta oyuncuların da eşlik ettiği bu oyun ile yetişkinler de ilginç bir deneyim yaşayacak. Ayrıca, salon içinde yer alacak el sanatları stantlarımızda sanatçılarımız çocuklarla eğitici atölyeler de gerçekleştirecek. Ebru sanatını çocuklar kendileri de deneyimleyebilecek.
- Teknoloji ve geleneksel sanatları harmanlıyorsunuz sanırım...
Evet, aynen öyle. Örneğin ‘Pixel Poi’ sanatçımız Mehmet Kandemir, Yeni Zelanda’da 120 bin kişinin katıldığı Pixel Poi Yarışması’nda inanılmaz bir ışık şovu gerçekleştirerek dünya 5’incisi oldu.
- Alpaslan Özmol da ekipte yer alıyor. Onunla önemli ziyaretler gerçekleştirmişsiniz.
Alpaslan benim 21 yıllık dostum. İlk olarak 1998 yılında birlikte Bursa Devlet Tiyatrosu’nda sahneye çıkmıştık. Bu şenliğin hazırlık çalışmaları için Alpaslan ile küçük bir Avrupa turu yaptık. Türkiye Zürih Başkonsolosu Asiye Nurcan İpekçi ve Türkiye Brüksel Başkonsolosu Dilşat Kırbaşlı Karaoğlu ile görüştük. Orada Türk oyuncuları, ekipleri görmekten dolayı çok mutlu oldular.
- Neler yaşadınız bu Avrupa turunda?
Yıllardır bizi televizyonlardan izleyen vatandaşların gösterdikleri ilgi şahaneydi. Özellikle Alpaslan’ın artık bir efsane haline gelen ‘Çaycı Hüseyin’ karakterinin sözleri ‘Hassstaa etme beni’ ve ‘Çaaayylaaarr’ gibi replikleri ile arabalarının camlarına çıkarak, motorlarıyla seyir halindeyken bile selam vermeleri çok ilginçti. Bazı Türk vatandaşları gelip sarıldıktan sonra evlerine davet ettiler. Gösterdikleri misafirperverlikten dolayı çok teşekkür ederim
- İsviçre haricinde bu şenliği nerelerde yapmayı planlıyorsunuz?
Bu yıl başlangıç olacak diye umuyoruz. 1 gün sürecek. Önümüzdeki yıllarda gününü artırarak Belçika, Almanya, Fransa ve Avusturya’da da yapmayı hedefliyoruz.