Jinekomasti; erkeklerde meme dokusunun genişlemesi veya şişmesidir. Bir veya iki memeyi etkileyebilmektedir. Çoğunlukla testosteron seviyeleri ile dengesiz veya çok yüksek olan erkek östrojen seviyelerinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda; meme ağrısı ve hassasiyet sık görülen semptomları oluşturmaktadır. Çoğu zaman elle kontrol edildiğinde, doğrudan meme alanının altında bulunan sağlam bir lastik doku diski hissedilmektedir. Yumrunun meme dokusu içinde kolayca hareket edebildiği gözlenmektedir.
Erkeklerde meme büyümesi neden olur?
Jinekomasti, en yaygın olarak östrojen ve testosteron hormonları arasındaki dengesizlikten kaynaklanır. Östrojen, meme büyümesi dâhil olmak üzere kadın özelliklerinitakip eder. Testosteron ise, kas kütlesi ve vücut kılı gibi erkek özelliklerini kontrol eder. Bu hormonların her biri erkeklerde ve kadınlarda görülen olağan özellikleri üretse de; erkekler az miktarda östrojen üretir ve dişiler az miktarda testosteron üretir. Çok yüksek olan veya testosteron seviyeleri ile dengesiz olan erkek östrojen seviyeleri, jinekomastiye neden olur.
Jinekomasti hangi yaş grubunda görülür?
Jinekomasti doğal olarak bir erkeğin yaşamında farklı zamanlarda ortaya çıkar. Bu aşamalar şu şekilde yer almaktadır:
1. Doğum sonrası süreç: Yeni doğan çocuklar hala rahimde gelişirken annelerinden aldıkları östrojenin etkileri altındadır. Yeni doğan erkeklerin, yarısından fazlası genişlemiş göğüslerle doğar. Jinekomasti doğumdan sonraki 2 ila 3 hafta içinde geçer.
2. Ergenlik döneminde: Ergenlik döneminde hormon seviyeleri değişmektedir (genellikle 12 ila 14 yaş arası). Meme büyümesi, genellikle ergenliğin başlamasından 6 ay ila 2 yıl sonra ortadan kalkar.
3. Orta yaş ve sonrası: Meme büyümesi genellikle 50-80 yaş arası erkeklerde zirve yapar. Bu yaş aralığındaki dört erkekten yaklaşık birinde meme büyümesi görülmektedir.
Jinekomastiye neden olabilecek başka birçok durum vardır. Bunlar; şişmanlık, doğru beslenme eksikliği, testislerde veya adrenal bezlerde tümörler, karaciğer hastalığı, hipertiroidi, böbrek yetmezliği ve kullanılan bazı ilaçlardır.
Jinekomasti tipleri ve tedavi yöntemleri nelerdir?
Jinekomasti 3 ana tip olarak ayrılmaktadır. Birinci tip jinekomastide hafif meme yağlanması, ikinci tip jinekomastide süt bezi şişmesi, üçüncü tip jinekomastide ise; hem yağlanma hem de glandüler yani süt bezinde anormal büyüme görülebilmektedir. Jinekomasti tiplerini ölçmek için meme görüntüleme testleri-mamografi ve/veya meme ultrasonu yapılabilir. Ayrıca hormon seviyesini kontrol etmek için kan testleri istenebilir. Yağdan zengin olan 1 ve 2. tip jinokomastide, liposuction uygulanmaktadır. 3. tip jinokomastide ve meme dokusunun yoğun olduğu durumlarda ise; ameliyat tercih edilebilir. Çocuklarda ve ergenlerde genellikle tedaviye gerek yoktur. Jinekomasti vakalarının çoğu zamanla azalır. Bununla birlikte; tıbbi bir durum jinekomastiye neden oluyorsa, öncellikle bu tıbbi durumun tedavi edilmesi gerekir. Jinekomasti şiddetli ağrıya ve hassasiyete veya utanmaya neden oluyorsa cerrahi operasyon uygulanabilir. Jinekomasti erkekler için utanç verici olabilir ve göğsün çıplak olduğu durumlardan kaçınmaya neden olabilir (soyunma odasında kıyafet değiştirmek, yüzme, halka açık duş). Bazı erkeklerde kaygı, stres ve depresyona neden olabilir.
Tedavide ulaşılmak istenen amaç nedir?
Cerrahi tedavinin amacı; normal göğüs konturlarını düzeltmek, fazla cildi çıkarmak, göğsün iki yarısı arasında simetri oluşturmak ve yara izini en aza indirmektir. Fazla yağın çıkarılması için liposuction da uygulanabilir. Bu, gereken sonuca bağlı olarak göğsün her iki tarafında küçük bir kesi içerir. İnsizyonlar, areola kenarının bir kısmı boyunca veya koltuk altı içinde yerleştirilebilir. Bu insizyonlar yoluyla fazla yağ ve/veya glandüler doku çıkarılır ve aynı zamanda hastanın vücut şekline uygun doğal görünen yeni bir göğüs konturu verilir. Prosedür, genellikle genel anestezi altında gerçekleştirilmektedir. Ancak küçük vakalarda (sadece liposuction) lokal anestezi ve sedasyon kullanılabilmektedir. Bu genellikle birinci derece I vakalar için geçerlidir. Kullanılan tekniğe bağlı olarak, bazen hastanede bir gece kalınması gerekebilir. Ancak küçük vakalarda hasta aynı gün evine gidebilir. Ortalama 1 hafta içinde büyük oranda iyileşme sağlanır. 6 hafta boyunca aktiviteler konusunda cerrahın vereceği talimatlara tam olarak uyum sağlanması oldukça önemlidir.
Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahı
Op.Dr.İlsun Aka
https://ilsunaka.com.tr/
https://www.instagram.com/drilsunaka/?hl=tr
https://tr-tr.facebook.com/drilsunaka/