Bel Fıtığı Nedir?
Boyun kısmından başlayıp kuyruk sokumu da dahil olmak üzere aşağıya kadar uzanan ve omuriliğin içinden geçtiği 31 adet omur vardır. Bu omur kemiklerinin arasında hareketi kolaylaştıran, omurganın dayanıklı olmasını sağlayan ve darbeleri önleyen diskler bulunmaktadır.
Bu diskler içten dışarı doğru katmanlar oluşturacak şekilde iki kısımdan meydana gelir. Dıştaki koruyucu katman özelliğini kaybedince ya da bir travma ile zarar görünce içte bulunan yumuşak katman dışarıya doğru taşmaya başlar. Bu dışarıya doğru taşan (fıtıklaşan) kısım omurilik kanalındaki sinirlere temas eder ve sinirleri sıkıştırır.
Bel Fıtığı Kimlerde Daha Fazla Görülür?
Genellikle 30 ile 50 yaş arasındaki kişilerde görülme oranının yüksek olmasına rağmen, hemen hemen her yaşta ortaya çıkabilen bel fıtığı yaşam kalitemizi olumsuz yönde etkiliyor. Bel fıtığının oluşmasında %75 oranında genetik faktörlerin etkili olduğu bulunmuştur. Kalan %25’lik kısım ise kötü postural alışkanlıklar, aşırı kilo, ağır yük kaldırma, sigara, stres, yanlış egzersiz, az su tüketimi gibi kişinin kendisinden kaynaklı faktörleri kapsamaktadır. Bazı postural bozukluklar, bel fıtığı riskini arttırmaktadır.
Yapılan çalışmalarda belinde düzleşme olan ve sırttaki kifoz (kamburluk) açısı normalden fazla olan kişilerde bel fıtığının görülme oranının daha fazla olduğu bulunmuştur. Bel fıtığında yalnızca omurga değil bacaklar da çok önem taşımaktadır. Bacak boyu farkı, dizlerde kireçlenme ve meniküs dejenerasyonu gibi rahatsızlıkları olan bireylerde bel fıtığının daha fazla görüldüğü sonucuna varılmıştır. Ayrıca bel, karın ve bacak ön grup kasları zayıf olan kişilerinbel fıtığına yatkınlıklarının daha fazla olduğu anlaşılmıştır.