YaşamGeldiğinden beri artıyor! Büyük istila 'TutSAK'la kesilir mi? 'Canımızı acıtacak'

Geldiğinden beri artıyor! Büyük istila 'TutSAK'la kesilir mi? 'Canımızı acıtacak'

31.03.2025 - 07:01 | Son Güncellenme:

Son yıllarda sayısı giderek artan ve daha fazla noktayı istila eden kahverengi kokarca böceği, fındık başta olmak üzere her türlü tarım ürününe zarar veriyor. Geçtiğimiz yıl yüzde 40’ını bu böcek yüzünden kaybettiğimiz fındığı 2025’te de kokarca istilası bekliyor mu? Sakarya Üniversitesi’nde geliştirilen ‘TutSAK’ kokarcalardan kurtulmanın anahtarı olabilir. Tek bir şartla, topyekûn mücadele! Projenin öncüsü Prof. Dr. Mustafa Zengin anlattı.

Geldiğinden beri artıyor Büyük istila TutSAKla kesilir mi Canımızı acıtacak

Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr – Dokununca, öldürünce hatta durduğu yerde bile dayanılması zor, kötü bir koku yayan kokarca böceği, bir süredir Türkiye’yi de sarmış durumda. Bu süre yerleşmiş diğer böceklerdeki gibi yüzyıllar ya da mevsimlik de değil. İnsanlık için kısa ama kokarca böceğinin kokusuna maruz kalmak için yeterince uzun olan 8 yıl, pek çok kaybın bu böcek yüzünden yaşanmasıyla geçti. İlk kez 2017’de tanıştığımız ve onun kötü yüzünü henüz pek de tanımadığımız günlerde sayıları da oldukça azdı. Ancak geçen 8 yılda istilacı kokarca Türkiye’nin dört bir yanını sardı. Ekinlere, meyvelere ve sebzelere ölümcül zarar veren, dokunduğu şeye ‘tiksinç’ bir koku bırakan bu böcek Karadeniz’de, sadece fındığın yüzde 40’ını tüketilemez hale getirmişti. Hem doğayı hem de insanların yaşam alanını saran bu böcekten kurtulmanın yolları aranırken, sıradan böcek zehirleri etkisiz kalıyordu. Sonunda kokarcadan kurtulmak için keşfedilen birkaç yöntem, umut ışığı olmak üzereydi. Çünkü artık insan ve doğa değil, kokarcalar ‘TutSAK’tı! SAÜ Teknokent'te ‘TutSAK’ projesine öncülük eden, Sakarya Üniversitesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Zengin, kokarcaların istilasına ve ‘kurtuluşa’ ilişkin detayları Milliyet.com.tr’ye anlattı.

Haberin Devamı

Geldiğinden beri artıyor Büyük istila TutSAKla kesilir mi Canımızı acıtacak

HER ŞEYE UYUM SAĞLIYORLAR, YEMEDİKLERİ MEYVE YOK!

Kahverengi kokarcanın tükürüğünde yapılan analizlerde 23 farklı enzim ve yaklaşık bin 500 protein tespit edildi. Bu moleküler çeşitlilik, böceğin beslenme sürecinde bitki dokularını parçalamasını ve bitkinin savunma mekanizmalarını baskılamasını sağlıyor. Yani doğa ve insanın başına geldiğinde kayıp ve zararla sonuçlanan süreç tam da burada başlıyor. Dünya genelinde hızla yayılan ve tarım üzerinde ciddi ekonomik kayıplara neden olan istilacı bir zararlı bir tür olan kahverengi kokarca, Latince ismiyle 'Halyomorpha halys' sahip olduğu fizyolojik, biyokimyasal ve davranışsal özelliklerle bulunduğu ortamlarda hızla çoğalabiliyor. Zaten zor olan istilacı mücadelesi yeni ekosistemlere kolaylıkla uyum sağlayabilen ve mevsim değişikliklerinde bile kendini korumayı başaran kokarca söz konusunda çok daha zor oluyor. Zararın önüne geçilmesindeki zorluklardan birinin de hızlı yayılma ve üreme olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mustafa Zengin, “Dişi kokarcalar bir sezonda 200’den fazla yumurta bırakabilir. Elverişli iklim koşullarında yılda 2 ila 3 nesil geçirebilir, bu da kısa sürede yoğun popülasyonların oluşmasına neden olur. Kahverengi kokarca, girdiği yeni coğrafyalarda genellikle doğal yırtıcılar, parazitoitler veya patojenlerle karşılaşmaz. Bu durum, popülasyonun baskılanmasını engeller ve zararlının hızla yayılmasına yol açar” diyor.

Haberin Devamı

Mücadeleyi zorlaştıran faktörler söz konusu olunca ‘kokarca’ başlığı altında sayfalar uzayıp gidiyor. Prof. Dr. Mustafa Zengin’e bitkinin savunma sistemini çökerten böcekle ilgili şöyle konuştu: “Beslenme esnasında bitki stres tepkisi gösterip alarm feromonu salgıladığında, kokarca tükürük proteinlerini dinamik olarak değiştirerek bitkinin savunma sistemini manipüle edebilmektedir. Ksantindehidrogenaz enzimi, kahverengi kokarcanın farklı konak bitkilere fizyolojik uyum sağlamasına yardımcı olur. Esteraz FE4 enzimi, çevresel stres koşulları ve pestisitlere karşı direnç geliştirmesini sağlar, bu da mücadeleyi daha karmaşık hale getirir.” Peki, istilası bir türlü önlenemeyen bu böceğin hangi tarım ürünlerine zararı dokunuyor?

Haberin Devamı

Prof. Dr. Zengin kokarcaların neredeyse her tarım ürününe zarar vermesine ve onları tüketmesine ilişkin, “Kahverengi kokarca, literatürde yaklaşık 300’den fazla bitki türüyle beslendiği bilinen bir türdür. Elma, armut, şeftali, fındık, üzüm, mısır, domates ve baklagiller gibi pek çok ekonomik öneme sahip tarım ürününde doğrudan (beslenme) ve dolaylı (hastalık taşıma, deformasyon) zararlara yol açar. Bu tür, katı bir konak seçimi göstermemekte, karşısına çıkan yeni bitkilere kısa sürede adapte olabilmektedir. Bu da onun istilacı kapasitesini artıran temel faktörlerden biridir” diye konuştu.

Geldiğinden beri artıyor Büyük istila TutSAKla kesilir mi Canımızı acıtacak

KOKARCA DÜŞMANI, ÇEVRE DOSTU! 'KATILIM ÖNEMLİ'

Özellikle son 3 yılda Karadeniz genelinde ve Sakarya’da kokarca böceği çiftçiler başta olmak üzere herkese çok fazla rahatsızlık ve zarar verdi. Fındık başta olmak üzere meyve-sebzelerin katili olan böcekler ürünlerin neredeyse yarısının kaybedilmesine neden oldu. 2024’te fındık hasadı döneminde bahçelerde görülen bu zararlı, üreticilere yüzde 30 ila 40 oranında ürün kaybı yaşattı. Uzmanlar, o günlerde "Daha büyük sorunlar kapıda" diyerek uyarmış ve ne yazık ki bu istilacıdan kurtulmak için bir yol bulmanın bir zorunluluk olunduğunun altını çizmişti. Sakarya Üniversitesi’nden bilim insanları da tehlikenin farkındaydı ve harekete geçmek için gecikilen her gün biraz daha ‘kayıp’ demekti. SAÜ Teknokent’te yürütülen projeye öncülük eden Prof. Dr. Mustafa Zengin, ‘TutSAK’ adını verdikleri umut vadeden feromon sistemini anlattı. Kokarcalardan kurtuluş için yapılması gereken en önemli şeyse, ‘bireysel mücadeleyi de elden bırakmamaktı!’

Haberin Devamı

Prof. Dr. Zengin, “TutSAK, kahverengi kokarca zararlısının biyoteknolojik yöntemlerle kontrol altına alınması amacıyla geliştirilmiş özel bir feromon bazlı çekici sistemdir. Bu sistemin merkezinde, özel kauçuk malzemeden üretilmiş altıgen formda iki ayrı feromon taşıyıcı aparat bulunuyor. Bu aparatların her biri, kahverengi kokarcanın farklı davranışsal tepkilerini hedef alan feromon bileşenlerine sahip. Birinci aparat, murgantiol içermektedir. Murgantiol, erkek kahverengi kokarcaların dişileri cezbetmek için salgıladığı doğal bir cinsel çekici olup, bireyler arası çiftleşme davranışını tetikler. İkinci aparat ise ‘Metil (E,E,Z)-2,4,6-dekatrienoat’ bileşenini içerir. Bu bileşik, kokarcaların sosyal davranışlarını hedef alan bir toplanma feromonudur. Böcekler bu feromon sinyalini algılayarak, bölgede besin ya da uygun yaşam alanı bulunduğu yönünde uyarılır ve toplu şekilde o noktaya yönelir. Bu iki feromonun birlikte kullanılması, farklı yaş ve cinsiyetteki bireylerin aynı anda hedeflenmesini mümkün kılar. Yani yalnızca çiftleşmeye hazır bireyler değil, yetişkin, genç ve beslenme arayışında olan tüm kahverengi kokarcalar belirlenen bölgeye çekilebilir. TutSAK sistemi, bu iki feromon taşıyıcısının kuru bir ağaç parçasına veya uygun bir sabit yüzeye asılması yoluyla kullanıma sunulur. Feromonlar ortam sıcaklığı ve hava akımıyla yavaşça salınır ve etki alanı içerisine giren kokarcaların yoğun biçimde bu noktaya yönlenmesini sağlar” dedi.

Haberin Devamı

Geldiğinden beri artıyor Büyük istila TutSAKla kesilir mi Canımızı acıtacak

TutSAK sistemi, kahverengi kokarcaların belirli bir noktada toplanarak sayıca izlenmesini, yok edilmesini ya da çevreden uzaklaştırılmasını sağlayan çevre dostu, pestisit içermeyen bir biyolojik mücadele yöntemi olarak tanımlanıyor. Prof. Dr. Mustafa Zengin, "Özellikle tarım alanlarında, organik üretim yapan çiftçiler ve entegre zararlı yönetimi (IPM) uygulayan kullanıcılar için etkili, güvenli ve uzun süreli bir çözüm sunar. Kahverengi kokarcayla etkin mücadele için geliştirilen feromon tuzakları, yalnızca kamu kurumları ve profesyonel uygulayıcılar tarafından değil, bireysel vatandaşlar tarafından da kolayca temin edilip kullanılabilecek şekilde tasarlandı" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu sayede özellikle kırsal bölgelerde yaşayan vatandaşlarımızın, kendi bağ, bahçe ve tarla alanlarında zararlıyla mücadeleye doğrudan katkı sağlaması mümkün. Tuzakların doğru zamanda ve doğru şekilde kullanılması, mücadelede başarı oranını büyük ölçüde artırır. Bu nedenle tarım arazisi, bağ ve bahçesi olan kırsal kesimdeki vatandaşlarımızın, nisan ayı sonu ile mayıs ayı başı itibarıyla tuzakları kurmaları öneriliyor. Bu dönem, kahverengi kokarcanın aktifleşmeye başladığı, beslenme ve üreme için tarım alanlarına yöneldiği kritik bir zamandır. Erken dönemde yerleştirilen tuzaklar, popülasyonun baskılanmasında büyük rol oynar. Öte yandan kahverengi kokarcanın kışlama alanı arayışına geçtiği ağustos ayında balkonlara, pencere altlarına, çatı altlarına ve özellikle güney cephelere yönelirler. Bu durumu engellemek amacıyla, tuzakların evin dışına doğru noktalara yerleştirilmesi, böceklerin doğrudan yaşam alanlarına girmesini önemli ölçüde azaltır. Bu uygulama sayesinde tarım alanlarındaki zarar azaltılabilir, vatandaşların yaşam alanlarında karşılaştığı rahatsız edici ve yoğun kokulu böcek istilaları önlenebilir. Kokarca gibi istilacı ve hızla çoğalan zararlılarla mücadele, yalnızca devlet kurumlarının ya da birkaç uzman kuruluşun tek başına yürüteceği bir süreç değil. Bu mücadeleye vatandaşlarımızın aktif katılımı, sürecin başarısı açısından hayati öneme sahip."

Geldiğinden beri artıyor Büyük istila TutSAKla kesilir mi Canımızı acıtacak

‘GİDEREK ARTIYOR, CANIMIZI ACITACAK’

Bugüne dek kokarcalarla mücadele için pek çok yöntem geliştirildi. Bunun için özellikle 2 proje dikkat çekmiş ve fark yaratmıştı. Doğaya saldırana doğayla karşılık vermek iyi çözümlerin birincisi. İkincisi ise bilim! Doğayı istilacılardan korumak için birer asker olan samuray arıları, kahverengi kokarcaların doğal düşmanı. Üstelik tam bir dost olan bu kanatlının, sadece bitkilerde zararlı olan kokarca grubu böceklerle beslenir ve bal arıları ile insanlara bir zararı yoktur. Bilime gelince, ‘cezbet-yok et’ sistemi dünya genelinde önemli bir başarı yakalamış mücadelede söz sahibi. Prof. Dr. Mustafa Zengin’e göre, “Dünya genelinde uygulanan ve ‘cezbet-yok et’ prensibine dayanan feromon temelli sistemler ile popülasyon kontrolünde yüzde 30'u aşan başarı oranları elde edildi. Bu sistemler, zararlıyı doğal davranışlarına uygun olarak cezbedip belirlenen alanlarda etkisiz hale getirerek çevreye zarar vermeden mücadele sağlar. Ancak bu oranlar, sadece tuzakların kullanımıyla sınırlı kalmamalı; mücadele fiziksel, kimyasal ve biyolojik yöntemlerin birlikte kullanıldığı entegre bir yaklaşıma dönüştürülmeli.

Kokusunu duyunca neredeyse insanı nefes aldığına pişman eden bu böcek, 2025’te de görülmeye başlandı. Kokarcaların bu yıl da can sıkıcı bir istilanın başrolünde olup olmayacağına dair Prof. Dr. Zengin açıklamasını şu sözlerle noktaladı: "Kokarcalar, canımız sıkmayacak, canımızı acıtacak. Kahverengi kokarca, hem yaşam döngüsü hem de davranışsal özellikleri itibarıyla tarımsal üretim, çevre sağlığı ve insan yaşam alanları açısından giderek artan bir tehdit.”

Vücut Kitle İndeksi Hesaplama

Sağlığınızı kontrol altında tutmak için Vücut Kitle İndeksi (VKİ) hesaplama aracını deneyin!

VKİ HESAPLA
KEŞFETYENİ
Günlerdir paylaşım yapmıyordu! Kötü haberi duyurdu
Günlerdir paylaşım yapmıyordu! Kötü haberi duyurdu

Cadde | 30.03.2025 - 11:37

Komedyen Yasemin Sakallıoğlu, günlerdir neden paylaşım yapmadığını açıklayarak takipçilerine kötü haberi verdi.

Yazarlar