13.08.2021 - 13:56 | Son Güncellenme:
Güneşten korunmada dikkat edeceğimiz en önemli basamak özellikle güneş ışıklarının en dik olduğu saatler olan 10.00-14.00 arasında güneşten kaçınmaktır. Dışarıda olduğumuz saatlerde de daima gölgede durmak tercih edilmeli. Yalnızca açık ve güneşli havalarda değil, bulutlu ve kapalı günlerde de ultraviyole (UV) ışınlarının yüzde 80’i dünya yüzeyine ulaşıyor.
Giysilerimiz güneşten korunmada önemli bariyer oluştururlar. Şapka ve güneş gözlüğü kullanılmalı. İdeal olarak 10 cm güneşliği olan şapka kullanılmalı ve şapka seçimi yaparken ışık geçirmeyen dokuma tercih edilmeli.
Kalın kumaşlar, sıkı dokunan kumaşlar, yıkama ile hafif çekmiş kumaşlar, polyester giysiler daha yüksek koruyucu özelliğe sahiptir.
Solmuş veya ıslanmış giysilerin koruyucu özelliği daha düşüktür. Güneş ışınlarının gözdeki etkilerini ve katarakt oluşmasını önlemek için tam UVA-UVB filtreli güneş gözlükleri kullanılmalı.
Güneşten koruyucu kremler, losyonlar dışarı çıkmadan 30 dakika önce sürülmeli, 2-4 saatte bir yenilenmeli. Güneşe çıktıktan 30 dakika sonra yapılacak ilk tekrarın etkinliği arttırdığı biliniyor.
Denizde veya havuzda uzun süre vakit geçirilecekse suya dayanıklı formüller tercih edilmeli. Güneş koruyucular yüzme, aşırı aktivite ve kurulanma sonrası tekrar uygulanmalı.
Güneşten koruyucuların etkili olabilmeleri açısından bol miktarda kullanımları çok önemli. UV'ye maruz kalan tüm alanlara yeterli kalınlıkta, katman oluşturacak şekilde ovalamadan uygulanması gerekir.
Kabaca yüz bölgesi için yeterli güneş koruyucu miktarı 1/3 çay kaşığı kadardır. Bu miktarın dörtte biri sürüldüğünde ürünün koruyuculuğu 8 kat düşer. Güneşten koruyucular, güneşe maruz kalma süresini uzatabilmek için kullanılmamalı.
Güneşten koruyucu seçerken hem UVA hem de UVB’ ye karşı koruma sağlayan geniş spektrumlu ürünler seçilmeli. Güneşten koruyucular içindeki “fiziksel koruyucular” güneş ışınlarını fiziksel olarak engellediklerinden (çinko oksit veya titanyum dioksit), geniş spektrumlu ürünlerde kimyasal koruyucularla birlikte kullanılırlar.
Ortalama güneş alan bölgelerde kış aylarında SPF 15 kullanımı yeterli olsa da, yaz aylarında bu değer yetersiz kalır. SPF 15’ in altında koruma kullanılmamalı, yaz ayları için en az 30 koruma faktörlü kremler kullanılmalı.
Güneşten koruyucu kullanımının D vitamini sentezine engel olacağı korkusu insanların korunmadan kaçınmalarına neden olmuştur. Oysa sadece yüz ve el sırtlarının güneşe günde 10-20 dakikalık maruz kalmak, düzenli güneş koruyucu kullanılsa dahi en yüksek vitamin D üretimini sağlar.
Bronzlaşma, D vitamini üretimini azaltır. Artan yaşla birlikte deriden D vitamini sentezi ileri derecede azalır.
Bütün bu sebeplerden dolayı D vitamini eksik olduğu takdirde sentezi için kansere yol açabildiği kesin olarak bilinen güneş ışınları yerine dışarıdan D vitamini desteği alarak bu eksiğin giderilmesi daha mantıklı görünüyor.