18.07.2021 - 14:08 | Son Güncellenme:
Normal bir gözde göz sıvısı devamlı olarak üretilir ve dengeli bir şekilde emilerek boşaltılır. Böylece göz içi basıncı normal düzeylerde kalır. Üretilen göz sıvısının boşaltılması engellenirse göz içi basıncı artar ve göz tansiyonu hastalığı (glokom) oluşur.
Göz içi basıncının yüksek olması göz sinirine zarar verir ve tedavi edilmediği takdirde körlüğe kadar giden görme kaybına neden olur. Tüm dünyada karşılaşılan en sık kalıcı görme kaybı nedeni glokom, 40 yaşın üzerindeki her 40 kişiden 1'inde görülüyor.
Glokom, hastalığın ortaya çıktığı her 20 kişiden birinin her iki gözünde kalıcı görme kaybına, yani körlüğe neden oluyor.
Bebeklik (konjenital glokom) ve çocukluk çağlarında görülen tipleri de vardır. Glokom her insanda ortaya çıkabilecek bir hastalıktır. Bununla birlikte bazı faktörler hastalığın ortaya çıkma riskini artırabiliyor. Glokom dikkati bir göz muayenesiyle teşhis edilir.
Glokom yavaş seyreden fakat sürekli ilerleyen ve giderek görme siniri tahribatına yani görme kaybına yol açan, karakteristik bir belirtisi olmayan bir hastalık olduğundan erken teşhis edilmesi çok önemlidir. Glokom teşhis edildiği zaman o ana kadar tahrip olan görme hücrelerini canlandırmak mümkün değildir, tedavi kalan sağlam görme hücrelerine yöneliktir.
Göz tansiyonu ölçümü, tonometre adı verilen bir aletle yapılır. Göz tansiyonunun ölçülmesi, kişinin hiç şikayeti olmasa dahi glokom şüphesi taşıyıp taşımadığı hakkında çok önemli ipuçları verir. Normal göz tansiyonu 10-20 mm Hg'dir.
Glokom tedavisinde 3 çeşit yöntem olduğunu söyleyen Sayın, bu konuda da bilgiler paylaştı:
İlaç tedavisi (Damla tedavisi): En sık kullanılan tedavi şeklidir günümüzdeki çeşitli ilaçlarla çok etkilidir.
Ağızdan ilaç tedavisi: Nadiren kullanılır.
Lazer tedavisi ve cerrahi tedavi: İlaç ve lazer tedavisinin yeterli olmadığı durumlarda tercih edilir.