Yüzde kızarıklıktan ötesi; Rozase

Yüzde kızarıklıktan ötesi; Rozase

Rosacea veya halk arasındaki adı ile “Gülleme” derinin sık görülen hastalıklarındandır. Genellikle diğer insanlara göre yüzde daha kolay kızarma, sıcak basması gibi sorunlar gelişen bir rahatsızlıktır. Kızarıklık genellikle burun çevresinden başlar ve çok yavaş bir hızla yanaklar, çene, alına yayılır.

Ünlülerin de yakındığı bir sorun.

Sık görülen bir sorun olan “kırmızı yüz – Rozase” hastalığı birçok ünlü kişinin de yakındığı bir sorundur. Eski ABD başkanı Bill Clinton, Birleşik Krallık Prensi Charles ve oğlu Prens Harry, ünlü aktris Rene Zelveger sayılabilir.

Rozaseye sebep olan ne?

Bu sorunun yanıtını aslında hala kimse bilmiyor. Fakat araştırmacılar bazı önemli ipuçlarına ulaştılar. ABD’ de iki ayrı araştırmada elde edilen bulgular belki de yakın gelecekte rosasea bilinmezlerini çözmemize yardımcı olacak.

Bu çalışmalardan bence en önemli olanı rozasea da kızartılara neden olan ana maddenin Cathelicidin olduğunun keşfedilmesiydi. Cathelicidin vücutta doğal olarak bulunan bir maddedir. Ve deriyi enfeksiyonlara karşı korumada görev alır. Bu madde normal insanların derisinde de bulunmaktadır. Fakat Rosacealı vakalarda anormal düzeyde yükseldiği saptanmış. Cathelicidin uygulanan farelerde rosasea benzeri deri değişiklikleri yani deride kızartıda artma, deri damarlarında belirginleşme, sivilce benzeri değişiklikler gözlemlenmiş.

Cathelicidi’nin Rozaseli vakalarda neden bu kadar yükseldiğini bilmiyoruz. Yani daha alınacak çok yol var.

Diğer bir çalışmada ise Rozasede Adenozin Tri Fosfat ( ATP)ın rol oynayabileceğini keşfettiler. ATP sinir dokusundan da salgılanan bir maddedir ve stres halinde sinir uçlarından salgılandığında rozaseli deride özel bir takım maddelerin salgılandığını ve bu maddelerin sivilce benzeri iltihaplı rozaseye neden olabildiğini saptadılar.


Bu çalışmalarla elde edilen bulguların Rozaseli hastalar için anlamı ne?

Rozasenin sebebi halen bilinmemekle birlikte bu bulgular ışığında antienflamatuar ürünlerin kızartıyı ve sivilce oluşumunu baskılayabileceği ve rozasenin kontrol altında kalabileceği anlamı çıkarılabilir.

Tedavi edilmeyen rozase vakalarında yüzdeki kızarıklık zamanla kalıcı hal alır.

Rosacea sadece bir kızarıklık değildir aslında. Birçok klinik türü vardır. Bu türler başlıca dört gurupta toplanabilir;

Kızartı ve damarlanma ile seyreden Rosacea; Kızartı, sıcak basması, görünür kılcal damarlarda artış ile seyreder.

Akne rosacea; Kızarıklık ve sıcak basmaları yanında sivilce benzeri döküntüler görülür.

Fimatöz rosacea; Tekrarlayan burun ve çevresi sorunları nedeniyle burun derisi kaba bir hal almıştır.

Göz tutulumlu rosacea; Gözler ve kirpik hattı kırmızı, tahriş olmuş ve şişkince olur.

Paris Louvre Müzesinde yer alan Ghirlandiao’nun 1480 yılında yaptığı tahmin edilen “Yaşlı adam ve torunu” isimli eserinde burun üzerinde Tip 3 Rozase ile uyumlu değişiklikler resmedilmiş.


Rozase hayat kalitesini olumsuz etkileyebilen bir hastalık.

Rozase sadece deri ve gözleri etkilemez. Kronik seyirli ve alevlenmelerle seyreden bir rahatsızlık olması nedeniyle hayat kalitesini düşürebilir. Birçok hasta iş hayatı, evlilik, yeni insanlarla tanışma gibi durumlarda Rozase’ye bağlı sorunlar yaşadıklarını ifade ediyorlar.

Tanısı kolay fakat, tedavisi zahmetli bir hastalık.

Rozasesi olduğu halde bir çok insan sorununu bilmeden hayatına devam ediyor. Hatta kırmızı yüz görünümünü sağlıklılık göstergesi olarak kabul edenler dahi mevcut. Fakat Rozase kronik, tedavi edilmezse sorunların zamanla arttığı bir deri rahatsızlığı. Tanı koyulması oldukça kolay olan bu rahatsızlıkta tedavi zahmetlidir.

Tedavide öncelikle dikkat edilmesi gereken kurallar vardır;

· Güneşten korunmalı

· Sıcak banyo yapmamalı

· Soğuk sıcak geçişlerinden korunmalı

· Rüzgardan, buhardan sakınmalı

· Aşırı egzersizden kaçınmalı

· Alkol almamalı

· Sıcak gıdadan sakınmalı

· Acılı baharatlardan kaçınmalı

Yukarıdaki kurallar genellikle Rozase sorununu arttırabilen veya alevlendirebilen fiziki etkenlerdir. Bunun yanında hastaların yakınmayı arttırdığını düşündükleri etkenler de irdelenmeli, gerekirse ve mümkünse hayatlarından çıkartılmalıdır.

Ana tedavi olarak;

Yüzdeki kızarıklığı kontrol etme amaçlı genellikle krem veya jel formunda ilaçlar kullanılmaktadır. Bazı durumlarda ağız yoluyla alınan ilaçlarla tedavi etmek de gerekebilir.

Kızarıklığın kalıcı hal aldığı vakalarda damar tedavisinde kullanılan Lazer veya yoğun ışık kaynakları ile tedavi ile kızarıklık azaltılabilir.

Derinin kalınlaşması ve deforme olmasına neden olan tablolarda lazerle veya radyofrekans cihazları ile kalınlaşmış deri bölgelerinin soyulması ile daha normal görünümlü bir deri elde etmeye çalışıyoruz.