Bir köyü 'tek böbrekli' bırakan deprem! 'Ölümden beter duruma düştük'
26.02.2024 - 08:35 | Son Güncellenme:
Hayatları boyunca açlık ve hastalıkla mücadele ettiler. Ancak yaşanan depremle gelen ekstra yoksulluk, bu köyde yaşayanları organlarını satacak duruma getirdi. Tek böbrekle yaşamlarını sürdürmeyi bile göze alan köylülerin tek istedikleri ise karınlarını doyurmak.
Derleyen: Betül Topaklı / Milliyet.com.tr - Her şey 2015 yılında Güney Asya’nın en fakir ülkesi kabul edilen Nepal’de meydana gelen 7,8 büyüklüğündeki depremle başladı. 8 bin 800 kişinin ölümüne neden olan bu felaket, ne yazık ki sağ kalanları da kendi deyimleriyle ölümden beter duruma düşürdü. Çünkü bu zamana kadar yoksulluk nedeniyle seyrek olan böbrek satışı depremden sonra hızla arttı. Evini, malını, mülkünü kaybeden insanlar çareyi organlarını satmakta buldu.
Deprem, ülkeyi âdeta bir ‘böbrek bankasına’ dönüştürdü. Çünkü felaketin yarattığı ekstra yoksulluk, insanları organlarını satacak duruma düşürdü. Bu durum da Güney Asya’nın en fakir ülkesi kabul edilen Nepal’in Hokse Kasabası’nda yaşayan insanları tek böbrekli hale getirdi. Kötü yaşam koşulları nedeniyle tek böbrek ile yaşamlarını sürdürmeyi bile göze alan köylüler, öyle zor şartlar altında hayatlarına devam ediyorlar ki hayatta kalmak için böyle içler acısı durumu bile kabul ediyorlar.
1500 DOLARA SATIYORLAR
Paha biçilemeyecek kadar değerli olan böbreklerini satarak para kazanmaya çalışan Hokse Kasabası halkının, aldıkları parayla yaptıkları tek şey küçük bir arazi satın almak oluyor. Bu arazide sebze, meyve yetiştirerek hayatlarını idame ettirmeye çalışsalar da aldıkları para yalnızca karınlarını doyurmaya yetiyor. Çünkü böbrekleri karşılığında yalnızca 1500 dolar alıyorlar. Organ mafyaları, Nepal’de bunu bir meslek hâline getirdikleri için bu bölgede organlarını satmak isteyen insanlar kolaylıkla organ taciri birini bulabiliyor.
GÜNÜMÜZDE DE DEVAM EDİYOR
Ancak organ tacirliği sadece Nepal Hokse’de yapılmıyor. Maalesef söz konusu bu durum dünya çapında da büyük bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Fakir bir ülkede, çok yoksul bir ailede dünyaya gelmek ne yazık ki hayata hep geriden başlamak anlamına geliyor. İşte yoksulluk yaşayan insanların başvurduğu son çare olan organ satışı, maalesef ki tüm dünyanın çok acı bir gerçeği. Küresel bir suç olmasına rağmen yıllardır çözülemeyen bir problem günümüzde de hâlen devam ediyor.
BÖBREĞİNİ SATMAK İÇİN BİRBİRİYLE YARIŞIYORLAR
Yoksul bir bölgede, yoksul bir ailede dünyaya gelen insanlar kendilerine iyi bir yaşam kalitesi sunmak için her yolu deniyor. Özellikle paraya ihtiyaç duyan, yaşam standartları düşük olan ülkelerdeki yoksul insanları gözlerine kestiren organ tacirleri, çok düşük ücretler karşılığında insanların organlarını satın alıyor. Bunu da her zaman kişi rızasıyla yapmıyorlar. Nepal’deki Hokse halkının aksine dünyanın her yerinde bu durum kaçırılarak gerçekleşiyor.
Nepal’in bu yoksul köyünde insanların iş dahi bulamadığı bir noktada böbrek karaborsası yılda 650 milyon dolar kâr elde ediyor. Karaborsadaki böbrek fiyatı ile bağış yapan insanlara verilen para ise aynı değil. Kesin bir ücret belirlenmese de böbrek karaborsasında fiyat 30 ila 70 bin dolar arasında değişiyor. Fakat böbreğin sahibine verilen bunun yarısı bile değil.
HÜKÜMET BU TİCARETE ‘DUR’ DEMELİ
2007 yılında Nepal hükûmeti, para karşılığı gerçekleştirilen bu ticareti yasaklasa da Global Financial Integrity'nin raporuna göre, her yıl 7 bine yakın böbrek hâlâ yasa dışı yollardan elde ediliyor. Bu yasanın çıkmasıyla bile bir şey değişmemiş gibi görünüyor. Çünkü Güney Hindistan'daki hastanelerde 'toplanan' organlar, donörün aldığının altı katı bedelle zengin alıcılara satılıyor. Hükümetin insanların sağlığıyla oynayan bu yasa dışı ticarete artık bir dur demesi bekleniyor.
