Yaz mevsiminin en büyük habercisi artan sıcaklar ve beraberinde deniz, güneş, tatil demektir. Fakat bu güzel mevsimin bir kötü yanı da var ki etrafı saran kesif ter kokusu. Gerçekten etrafımız içinde hayatı çok zorlaştıran bu duruma, bu sıcak yaz gününde dikkat çekmeden edemedim.
Özellikle birlikte olduğumuz insanlarla, toplu taşıma ve birlikte paylaşılan ortak alanlarda hayatı güzelleştirmek, için gelin biraz kendimize, sadece kendimize zaman ayırarak kişisel bakım ve gelişimizle biraz daha fazla ilgilenelim.
Zira kendisiyle ilgilenmek kişiyi moralman olumlu etkilediği gibi çevresine de pozitif bir hava verir. Düşünsenize nefesi kokan, yakası bir yerde paçası bir yerde, saçı başı dağınık bir insanla mı, yoksa mis gibi sabun kokan, dişleri temiz, bakımlı bir insanla mı sohbet etmek, çalışmak size daha cazip gelir?
Etrafınıza baktığınızda kimileri gerçekten de uzun süredir yıkanmamış gibi kimilerinin de süsü yerinde... Her şey sanki görüntüden ibaret. Ya da adına rahatlık denilen hırpani kıyafetler... Bu lafıma karşılık, "kişi nasıl mutluysa önemli olan odur" diyebilirsiniz. Kendi değer yargılarınız içinde haksız da sayılmazsınız. Fakat ister kabul edelim ister etmeyelim toplum içerisinde yaşıyor olmanın da kendi kuralları var ve başarıyı getiren unsurlardan birisi de özellikle günümüz dünyasında dış görüntü. Tıpkı yıllar öncesine söylenmiş "insanlar kıyafetleriyle karşılanır, düşünceleriyle uğurlanır" sözünde olduğu gibi. Bunun için çok zengin olmak da gerekmiyor, biraz su, biraz sabun, düzgün taranmış saçlar ve özenle seçilmiş birkaç ütülü kıyafet yeterli... Bir de mümkünse deodorant... İyi hayat= İyi alışkanlık Siz de durumu amma vahimleştirdiniz sanki genelimiz bakımsız diyebilirsiniz. Ancak arkadaşlar durumumuz gerçekten çok vahim. Yapılan araştırmalar maalesef evimizin temizliği kadar beden temizliğimize ve bakımımıza önem vermediğimizi gösteriyor. "İyi bir hayat, iyi alışkanlıklardan oluşan bir bütündür" diyor yazar İpek Ongun ve devam ediyor, "Kendini güzel ya da yakışıklı hisseden kişi Dünya'ya daha sevgi dolu bakacaktır, çünkü o her şeyden önce kendisiyle barışıktır." Ne kadar da doğru söylüyor değil mi? Kişisel bakım güven hissini geliştirir ve insanın kendini daha iyi hissetmesin sağlar. Bu sebeple bu yaz fırsat buldukça kişisel bakım ve gelişim (uyku, beslenme, spor, kilolar, ağız ve diş sağlığı, saçlar, kıyafetler, oturma kalkma, konuşma vb.) konuları üzerinde duralım istedim. Sağlığınız için gerekli ama... Bu hafta özellikle üzerinde konuşacağımız konu ter ve çareleri. Araştırmalara göre hormonların da etkisiyle özellikle gençler yetişkinlere oranla çok daha fazla terliyor. Terleme aslında sağlığımız için son derece önemli fizyolojik bir faaliyet. Burada mesele, terleyen bölgenin kirliliğinden kaynaklanan ter kokusu. İsterseniz gelin önce konunun uzmanlarından terlemenin ne olduğunu öğrenelim sonra da tedbirlerimizin neler olabileceğini bir kez daha göz gezdirelim; Ter bezleri: Vücudumuzda toplam 3 milyon ter bezi bulunuyor. Vücut kokusunun çoğu, teri üreten 'apokrin' bezlerinin bulunduğu koltuk altlarından ve kasıklardan geliyor. Bu bezlerde üretilen ter, kokusuz bir sıvı. Ancak süte benzeyen ve protein açısından zengin olan bu sıvıya bakteriler hücum edince rahatsız edici bir koku ortaya çıkıyor. Bu bezler testosteron hormonuna karşı hassas olduğu için, ter ve vücut kokusu ergenlikten sonra artıyor. Vücudun diğer yerlerinde de ter üreten 'ekrin' adlı bezler bulunuyor. Bu bezlerden üretilen ter ise daha tuzlu ve üzerinde pek bakteri üreyemiyor. İnsan neden terler?: Vücut ısısını terleyerek dengelediğimiz için günde ortalama bir litreden fazla ter üretiyoruz. Spor yapmak, hava sıcaklığı, heyecanlanmak ve tiroid hastalığı, enfeksiyonlar gibi bazı sağlık meseleleri, daha fazla terlemeye sebep oluyor. Fazla kilolu olmak, soğan, balık, sarımsak ve baharatlı yiyecekler yemek de fazla terlemeye yol açan diğer sebepler. Fazla terleyen insanların kötü vücut kokusuna sahip olma ihtimali artıyor. Yeterince sık duş yapmamak ve birkaç gün aynı kıyafeti giymek var olan terin çoğalmasına ve kötü vücut kokusunun keskinleşmesine yol açıyor. Karşı cinsi etkilemek için üretilen hormonların da aynı apokrin bezleri tarafından üretildiği, ancak duş alınmadığı takdirde biriken feromon hormonlarının kötü kokuya yol açtığı biliniyor.
Benden söylemesi; güzel koku insanı, insana çeker ve iletişimin önemli bir aracıdır.