Depresyon, yaşam enerjisinde düşüş, hayattan zevk almama, uyku hali, yorgunluk gibi belirtileri olan ruhsal bir durum. Hayatın her döneminde uzun ve kısa vadede rastlamak mümkün. Günlük akışı içerisinde birçok nedeni olabileceği gibi yanlış beslenme alışkanlıkları da depresyon sebebi olabiliyor.
Depresyon ve beslenme üzerine yapılmış en büyük çalışmalardan biri olan SUN Kohort çalışması; pasta, börek, simit, çörek gibi beyaz unlu gıdalar, yüksek şekerli pastane ürünleri, şekerlemeler, pizza, hamburger, sandviç gibi fast food gıdaların yoğun tüketimi ile depresyon durumunun tetiklendiği üzerinde duruyor. Yüksek protein içeren yiyecekler sindirim sisteminde parçalandıktan sonra triptofan gibi farklı aminoasitlere ayrışırlar. Günlük beslenmemizde proteinli yiyecek miktarı aşırıya kaçtığında maalesef ki triptofan dışındaki birçok aminoasit beyin bariyerinden rahat geçerken, triptofanın beyindeki konsantrasyonu azalıyor. Bu da depresif ruh haline sebep olur. Kızarmış, işlenmiş ve doymuş yağ oranı fazla olan yiyecekler de tüketim miktarı arttıkça konsantrasyon problemi, uyku hali ve yorgunluğun sebebi olabiliyor.
Sebze ve meyvelerden, sağlıklı yağlardan, liften zengin beslenerek benimseyeceğiniz akdeniz tipi beslenme ise depresyon riskinde %62' lik bir düşüşe destek oluyor. Yani günlük olarak düzenli 3 porsiyon meyve (300 gr) , 4 porsiyon sebze (400 gr) , haftada 2-3 kez kurubaklagil, haftada en az 4 kez; fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumların tercihi, kırmızı et yerine balık ve kurubaklagillerin tüketimi akdeniz tipi beslenmenin ana çerçevesini oluşturuyor. Zeytinyağı bu diyetin en önemli unsuru. Salata ya da yemeklerde kullanımı mutlaka önerilirken; kuruyemişlerde de yüksek miktarda zeytinyağına benzer doymamış yağın yanı sıra lif, potasyum, kalsiyum ve magnezyum gibi faydalı bileşenler içerdiğinden günde yaklaşık 20-25 adet badem veya fındık veya 6 tam ceviz tüketilmesi gerekiyor. Balık, ceviz gibi omega 3 yağ asitlerinden zengin gıdalardan uzak durmak ve yeterli seviyede tüketmemek de sinir sisteminde eksikliğe ve depresyona sebep olabiliyor. Bu nedenle günlük 112 gr balık tüketiminin depresyon görülme riskinde %30 luk bir azalma sağlayabileceği üzerinde duruluyor.
Probiyotik bakteri türlerinin beyin fonksiyonlarını geliştirdiği yapılan çalışmalarda gösteriliyor. Psikobiyotik diye adlandırılan bu probiyotikler; mutlu hissetmeyi sağlayan seratonin ve dopamin üretiyor. Probiyotik adı verilen yararlı bakteriler beyne yardımcı olmakla kalmıyor, bağırsak duvarını zararlı besin ve toksinlerden koruyor, sindirime yardımcı oluyor. Yoğurt, kefir, baklagiller, yulaf, muz, yer elması, kuşkonmaz ve buğday bağırsak bakterilerinin daha çok etkinlik göstermesini sağlıyor. Beyin bağırsak bağlantısı üzerinde yoğunlaşan çalışmalar barğırsak sağlığı üzerinde bu kadar yoğunlaşırken ve sağlıklı ve mutlu bir ruh hali ile ilişkilendirilirken bu tip gıdaları da akdeniz tipi beslenme ile birlikte tüketmekte fayda var.