27.07.2023 - 12:45 | Son Güncellenme:
Bir zamanların en fazla adından söz ettiren ve korkutan hastalıklarından birisi domuz gribi olarak bilinir. Domuz gribi, oldukça zor geçen bir rahatsızlık olarak ifade edilebilir. Kendinizi hastalıklara karşı her ne kadar korusanız da domuz gribi olmamanız garanti değildir.
Nedir Bu Domuz Gribi?
İnsanların sıklıkla domuz gribi olarak bildiği bu hastalık aslında bir diğer ismiyle influenza olarak da bilinir. Kendimizi hastalıklara karşı her ne kadar korusak bile hiç beklenilmeyen bir anda hastalığa yakalanmak mümkün olmaktadır. Domuz gribi aslında insanlardan, domuzlardan ve kuşlardan gelen çeşitli virüslerin birleşimi şeklinde de ifade edilebilir.
Domuz gribine yakalanmanız durumunda ise genel olarak griple benzer semptomların görüleceğini söylemek mümkündür. Hayatımıza 2009 yılında girmiş olan domuz gribi aslında o dönemlerde daha çok H1N1 virüsü şeklinde adından söz ettiriyordu. Hızlı bir şekilde yayılan ve özellikle 2009 ve 2010 yılları arasında grip mevsiminde sıklıkla karşılaşılan bir rahatsızlık olma özelliğine sahiptir.
Hızlı Bir Şekilde Yayılan Solunum Rahatsızlığı
H1N1 olarak biline domuz gribinin özellikle solunum yolunu etkileyen bir hastalık olduğu bilinmektedir. Dünya üzerinde birçok kişide görülmesine bağlı olarak ise Dünya Sağlık Örgütü tarafından, H1N1 virüsü küresel bir salgın olarak nitelendirilmiştir.
Virüs ortaya çıktığı andan itibaren insanlar arasında oldukça hızlı bir şekilde yayılmaya başlamıştır. Grip ile benzer belirtilere sahip olan domuz gribinin daha ağır semptomlarının olduğu da söylenebilir.
Neden Domuz Gribi Oluruz?
Domuz gribi denildiği zaman bu gribin sadece domuzlardan geçtiğini düşünmek doğru değildir. Domuz gribinin insanlardan, kuşlardan ve elbette domuzlardan da buluşması söz konusu olmaktadır. Domuz gribinde, grip virüslerinin buruna, boğaza ve akciğeri kaplayan iç hücrelere bulaşması gerçekleşir. Domuz gribi oldukça bulaşıcı bir virüs olarak bilinir.
Virüs bulaşan bir yerdeki damlacıkların solunması yoluyla veya kontamine olmuş olan bir yüzeyle temas edilmesi halinde ağza, gözlere ve buruna virüs girmesi mümkün olmaktadır. Yani domuz gribi, domuz eti yemekle bulaşan bir hastalık değildir.
Özellikle domuzlar ile aynı ortamda bulunan kişilerin, domuz gribine yakalanma ihtimali yüksektir. Bu durumda domuz yetiştiricilerinin, veterinerlerin ve kesicilerin yüksek risk grubunda bulundukları da söylenebilir.
Domuz Gribi Olduğumu Nasıl Anlarım?
Özellikle domuz gribi salgını olduğu dönemlerde hasta olan herkes domuz gribi olup olmadığını anlamaya çalışıyordu. Domuz gribi olan kişilerde meydana gelen belirtiler ise kişinin hastalığını anlayabilmesine kolaylık sağlar. Griple benzer belirtilere sahip olan domuz gribinin özellikle bazı kişilerde daha ağır komplikasyonlara yol açtığı söylenebilir.
Domuz gribinin en belirgin belirtilerinden birisi de solunum yetmezliği olarak ifade edilebilir. Astım hastası olan veya kronik kalp rahatsızlığı bulunan kişilerin domuz gribi olması durumunda ise hastalıklarının daha da ilerlemesine ve durumlarının kötüleşmesine yol açabilir. Domuz gribi olmadan daha öncesinde bulunan tıbbi komplikasyonların ağırlaşması da domuz gribinin belirtileri arasında yer alır.
Ben Domuz Gribi Olmam Demeyin, Önleminizi Alın
Domuz gribi oldukça zor geçen bir hastalıktır. Bu nedenle hastalığa yakalanmadan önce önleminizi almanız sizin için çok daha iyi olacaktır. Domuz gribinden korunmak için alınabilecek olan en etkili yöntemlerden birisi de grip aşısı yaptırmak olmaktadır. Ancak kendinizi H1N1 virüsünden korumak için, virüsü taşıdığını düşündüğünüz kişilerle de temastan kaçınmalısınız.
Hiç bir önlem almadan ben domuz gribi olmam demenin hiç bir koruyuculuğu bulunmaz. Bu nedenle gerçekten virüsün size bulaşmaması için gerekli önlemleri almaya özen göstermeniz gerekir. Nefes alma zorluğu yaşayan kişiler ve astımı olan kişiler için daha zor bir süreç şeklinde geçtiği de söylenebilir.
Gribe Yakalanmamak İçin Alınabilecek Önlemler
Domuz gribi olmamak için kişinin virüsten korunmaya dikkat etmesi gerekmektedir. Özellikle hasta olan bireylerin virüsü bulaştırmamak için evde kalmaları ve dışarı çıkmamaları tavsiye edilir. Bulaşıcı hastalıklardan korunmak için en etkili yöntemlerden birisi de ellerin sabunlu suyla yıkanması olarak ifade edilebilir. Kişinin dışarda da öksürmesine ve hapşırmasına dikkat etmesi gerekir.
Özensiz davranışlar virüsün diğer insanlara da buluşmasına ve daha hızlı yayılmasına yol açabilir. Domuz gribi olan kişilerle doğrudan veya dolaylı bir şekilde temastan kaçınılması gerekir. Özellikle de kalabalık ortamlardan uzak durulması oldukça önemlidir. 5 yaşından küçük kişilerin ve 65 yaşından büyük kişilerin de domuz gribine yakalanma ihtimalleri daha yüksektir.
En Yaygın Belirtileri Öksürük ve Boğaz Ağrısı
Domuz gribinin en yaygın belirtileri arasında boğaz ağrısı ve öksürük yer almaktadır. Hastalığın diğer belirtileri ise; burun akıntısı, titreme, sulu ve kırmızı gözler, tıkalı burun, ishal, baş ağrısı, bulantı ve kusma olarak bilinmektedir. H1N1 virüsüne maruz kaldıktan sonra 1 veya 3 gün içerisinde vücutta virüsün etkileri görülmeye başlanır.
Özellikle hamile olan kişiler, astım rahatsızlığı bulunanlar, kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığı olan kişilerin domuz gribine yakalanması durumunda belirtileri daha ağır bir şekilde yaşayabileceğini söylemek mümkündür. Bu durumda olan ve domuz gribi olduğunu düşünen kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurmaları ve doktor muayenesinden geçmeleri tavsiye edilir.
Domuz Gribine Nasıl Teşhis Konulur?
Domuz gribi olduğunuzu düşünüyorsanız eğer doktor muayenesi yapılmasının ardından kesin bir teşhis konulması mümkün olabilir. Doktorların, domuz gribi için teşhis koyabilmesi için öncelikli olarak diğer griplerde olduğu gibi fiziksel bir muayene gerçekleştirmesi gerekir. Grip virüsünün tam olarak teşhisinin konulabilmesi için bir takım laboratuvar testlerinin de yapılması gerekmektedir.
İnfluenza tanısının konulabilmesi için en yaygın olarak kullanılan testlerden birisi de boğazın içine ve buruna uzun bir pamuklu çubuk sokulmasıyla test alınması şeklinde ifade edilebilir. Yapılan bu testlerin ise yaklaşık olarak 15 dk. içerisinde sonuç verebileceğini söylemek mümkündür. Testte bazı durumlarda negatif bir sonuç alınsa bile görülen belirtilerin değerlendirilmesiyle domuz gribi teşhisi konulabilir.
Domuz Gribi Olunması Durumunda Tedavi Nasıl Gerçekleşir?
Domuz gribi olan kişilere kesin olarak teşhis konulması durumunda uygun tedavi seçeneklerinin uygulanması gerekir. Domuz gribinin tedavisinde uygulanan seçenekleri ise belirtileri ve semptomları hafifletmeye yöneliktir. Kronik rahatsızlıkları bulunan kişilerin domuz gribi olması durumunda ise doktor tarafından hastaların belirtilerini hafifletecek ilaçların yazılması gerekir.
Domuz gribi olan kişilerin hastalıklarının şiddetli geçmesi durumunda hafifletmeye yönelik olarak antiviral ilaçların kullanılması da gerekebilir. Her hastaya uygulanan tedavi seçenekleri benzerlik gösterse bile hastalığın şiddetine göre uygulanacak yöntemler değişiklik göstermektedir. Özellikle yüksek komplikasyon riskinizin bulunması durumunda veya yüksek komplikasyon riski bulunan kişilerle yakın temas halinin olması durumunda daha hassas bir tedavi uygulanması gerekir.
Siz de eğer domuz gribi belirtileri taşıdığınızı düşünüyorsanız veya hastalığınızın belirtilerini yoğun olarak yaşıyorsanız vakit kaybetmeden bir doktora danışmanız gerektiğini unutmayın. Domuz gribi olmadan önce ise kendinizi hastalıktan korumaya özen göstermeniz gerekir. Sağlığınız için ise virüse yakalanmanız anında kendiniz için en uygun olan tedavi yöntemleriyle semptomları hafifletebilirsiniz.