YaşamBaşpınar Köyü'nün geçim kaynağı bale! Yazın tarlanın, kışın sahnenin tozunu attırdılar

Başpınar Köyü'nün geçim kaynağı bale! Yazın tarlanın, kışın sahnenin tozunu attırdılar

02.03.2025 - 08:05 | Son Güncellenme:

Çorum'un Başpınar Köyü’nün üç geçim kaynağı var: Tarım, hayvancılık ve bale! Evet, yanlış duymadınız. Bu köy, Devlet Opera ve Balesi'nde görev alan tam 13 balet yetiştirdi. Türkiye’nin dört bir yanına dağılan baletlerin ilham verici hikâyesi ise 'Baletler Köyü' belgeseliyle gün yüzüne çıkıyor.

Başpınar Köyünün geçim kaynağı bale Yazın tarlanın, kışın sahnenin tozunu attırdılar

Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr - Anadolu... Üzerine sayısız eser yazılan, geçmişin izlerini bugüne taşıyan kadim topraklar… Bereketiyle nice kıymetli düşünürü büyüten, sayısız güzelliğe ev sahipliği yapan Anadolu, eşsiz hikâyeleri bağrında besliyor. Hayranlık uyandıran 13 baletin hikâyesi de işte bunlardan biri. Ankara’da başlayan yolculuk, Çorum’un Başpınar Köyü’ne kadar uzanıyor ve 13 çocuğun hayatını sonsuza dek değiştiriyor.

Haberin Devamı

Bu sıra dışı hikâye, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Fatih Diren’in yönetmenliğinde çekilen 'Baletler Köyü' belgeseliyle gün yüzüne çıkıyor. Çorum’un baletlerini anlatan bu belgesel, bilinenlerin ötesinde bambaşka bir dünyanın kapılarını aralıyor. İşte Çorum'un Baletler Köyü ve bu köyde yaşananlara dair tüm detaylar.

Başpınar Köyünün geçim kaynağı bale Yazın tarlanın, kışın sahnenin tozunu attırdılar

TÜM HİKÂYE ANKARA'DAKİ FIRINDA BAŞLADI

Her şey 1972 yılında, Ankara'nın Bahçelievler semtindeki Yedinci Cadde’de, küçük bir fırında başladı. Ömer Acar, her zamanki gibi dükkânında müşterilerini ağırlıyordu. Bir gün içeri giren Mehmet Bey ve Feride Hanım, 'tuzsuz bir ekmek' siparişi verdi ve her gün gelip aynı ekmeği alacaklarını söylediler. Zamanla Ömer Acar ile bu çift arasında samimi bir dostluk gelişti. Günlerden bir gün, Mehmet Bey ve Feride Hanım Ömer Acar'a sürpriz bir teklifte bulundu: Ankara Devlet Konservatuvarı Bale Bölümü’ne kaydolmasını önerdiler. Ancak Ömer Bey’in aklına ilk gelen kişi kendisi değil, kardeşi Alaattin oldu. Onu bu okula yazdırıp yazdıramayacağını sordu.

Haberin Devamı

Bu teklifi değerlendirmek isteyen Ömer Acar, yakın arkadaşı Yusuf Bey’e danıştı. Yusuf Bey, Köy Enstitüsü mezunuydu ve eğitim hayatı boyunca opera ve bale izleme fırsatı bulmuştu. Teklifin ne kadar değerli olduğunu anlayarak bunun büyük bir fırsat olduğunu söyledi. O yıllarda Anadolu’daki köyler için büyükşehirde yatılı bir okulda okuma imkânı, adeta hayatını değiştirmek anlamına geliyordu. Bu nedenle Ömer Acar, kardeşi Alaattin Acar’ı 1973 yılında Ankara Devlet Konservatuvarı Bale Bölümü’ne gönderdi. İşte Alaattin Acar’la başlayan bu hikâye, yıllar içinde tüm köyün kaderini değiştirecekti.

Başpınar Köyünün geçim kaynağı bale Yazın tarlanın, kışın sahnenin tozunu attırdılar
Balet Erdoğan Şanal, yıllar sonra Alaattin Acar ile birlikte konservatuvar sınavlarına çalıştığı o ağacın altında

Okulda ilk yılını tamamlayan Alaattin yaz tatili için köyüne, Çorum'un Başpınar ilçesine geldi. O yaz tatili boyunca abisi Ömer Acar'in arkadaşı olan Yusuf Şanal'ın oğlu Erdoğan Şanal'la, gölgesi iki kişiye yetecek bir ağacın altında günlerce çalıştılar ve sonunda Erdoğan Şanal'ın da konservatuvar yolculuğu başlamış oldu. Kışın okulda çalışan bu gençler yazın kendi köylerine gelip ailelerine yardım ediyor, dahası yaşadıkları topraklara bir armağan olarak o topraklardaki gençlerin geleceklerini aydınlatıyordu. Alaattin'in, Erdoğan'ı teşvik etmesinin ardından Erdoğan Şanal da kendi öz kardeşi Ertan Şanal'ı çalıştırmaya başlamış ve 1981 yılında kardeşinin de konservatuvar sınavlarını kazanıp girmesine destek olmuştu. Böylece aynı köyden konservatuvar sınavlarını kazanan ve yerleşen 3 genç olmuştu. Bu gençler doğup büyüdükleri toprakları unutmamış, her yaz geldiklerinde köyün gençlerine deneyimlerini aktarır olmuştu. Ertan'ın da Ankara'ya gitmesiyle Erdoğan ve Ertan'ın ailesi olan Şanal ailesi çocuklarının yanına Ankara'ya taşındı. Başlarda konservatuvarın adını duymamış, hayalinde 'balet' olma fikri hiç canlanmamış bu gençler başarılı birer sanatçı olmuşlardı. Onların aileleri ise bu yolculuklarında büyük bir gururla yanlarında duruyordu. Hepsinin ortak özelliği ise büyükşehirlere taşınmalarına rağmen doğup büyüdükleri bu topraklardan vazgeçmiyor oluşlarıydı.

Haberin Devamı

KONSERVATUARI KAZANAN KÖYÜNE DÖNÜP BİRİNİ YETİŞTİRDİ

Haberin Devamı

Yıllar birbirini kovaladı, Alaattin ile başlayan bu yolculuk Erdoğan Şanal ve kardeşi Ertan Şanal ile birlikte şekillenmiş, her sene geldikleri köylerinden konservatuvara teşvik edip çalıştırdıkları gençlerle çoğalmıştı. Kendi kuzenleri Serbülent Biçer de baletliği seçmiş hatta şimdilerde Çorum'dan çıkan son balet olan yeğeni Alperen Dağ da bu hikâyenin bir kahramanı olmuştu. 1973 yılında başlayan bu hikâye 2025 yılına kadar Çorum'dan tam 13 balet çıkmasıyla sonuçlandı.

Başpınar Köyü topraklarında doğmuş ve büyümüş bu 13 baletten bazıları halen Devlet Opera ve Balesi bünyesindeki kurumlarda çalışıyor, bazıları hâlâ yetenekleriyle sahnelerin tozunu attırıyor. Şimdilerde Mersin Opera ve Balesi Müdürü olarak görev yapan Serbülent Biçer'in aktardığına göre Başpınar Köyü'nden yalnızca bale sanatçısı olarak görev yapanlar değil, aynı zamanda Devlet Opera ve Balesi'ne ait kurumların teknik bölümlerinde çalışarak sanat kurumuna hizmet eden sayısız insan çıktı.

Başpınar Köyünün geçim kaynağı bale Yazın tarlanın, kışın sahnenin tozunu attırdılar
Balet Ertan Şanal (solda), Balet Serbülent Biçer (ortada) ve Balet Erdoğan Şanal (sağda)

13 baletten biri olan ve Mersin Opera Balesi'nde görevini sürdüren Ertan Şanal, Ankara'ya giden üçüncü baletti. Biz de bu hikâyeye dair sorularımızı Ertan Şanal'a yönlendirdik.

'ABİMLE BİRLİKTE HAYATIM ŞEKİLLENMİŞ OLDU'

- 1973 yılında Alaaddin Acar ile başlayıp ağabeyiniz Erdoğan Şanal ile devam eden bale yolculuğunda siz de üçüncü kişi olarak konservatuvarın yolunu tuttunuz. Sizin bale yolculuğunuz nasıl başladı?

Haberin Devamı

Balet Ertan Şanal: Bu yolculuk, Ankara'da bir fırında çalışan Ömer abimin kardeşini konservatuvar sınavlarına kaydettirmesiyle başlıyor. Benim hikâyem ise ise Erdoğan abimin okula ikinci kişi olarak hazırlanıp sınavlara girmesinden sonra beni de üçüncü kişi olarak ilkokul 4. sınıftan itibaren çalıştırarak hazırlaması ve sınavlara girerek kazanmamla başlıyor. O zamanlar parasız yatılı okullar vardı ve Ankara'nın dışından gelip başarılı olanlar parasız yatılı olarak okuyorlardı. Okulun içinde yatakhanelerimiz vardı, orada kalıyor yemeklerimizi yemekhanede ücretsiz olarak yiyebiliyorduk. Benim için abimle başkentte birlikte aynı okulda okumak ayrı güzellikti. Abimin yönlendirmesiyle benim de hayatım şekillenmiş oldu diyebilirim.

Başpınar Köyünün geçim kaynağı bale Yazın tarlanın, kışın sahnenin tozunu attırdılar
Dördüncü ve son kuşak Balet Alperen Dağ

- Çorum'un baletleri bize ne anlatmak istiyor, bundan sonraki süreç nasıl ilerleyecek?

Balet Ertan Şanal: Bizlerin bir şey anlatma gibi bir derdi hiçbir zaman olmadı. Ancak uzaktan bakıldığında böyle bir mesleği sadece büyükşehirlerde yetişen çocukların değil, bizler gibi Anadolu'nun herhangi bir yerinden gelen çocukların da yapabileceğini göstermesi açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Bundan sonra da köyümüzden veya köylümüz olarak başka şehirlerde yaşayan ve bizden esinlenerek çocuklarını bu sanata yönlendirmek isteyen herkese yardımlarımızı yapmaya devam edeceğiz.

- Sizi gören akrabalarınız nasıl etkilendi ya da siz akrabalarınızı baleye nasıl ikna ettiniz?

Balet Ertan Şanal: Bizim farklı şehirde yatılı okuma imkanı sunan konservatuvarda okuyup hem sanatçı hem devlet memuru olacağımızı öğrenen akrabalarımız tabii ki çocuklarının da burada okumasını istedi. Ben de hem dayımın oğlunu hem teyzemin oğlunu çalıştırarak sınavlara girmesini sağladım, bir müddet beraber okuduktan sonra ben mezun olup çalışmaya başladım.

'GURUR KAYNAĞI OLARAK GÖRÜLÜYORUZ'

-Çorum'da balet olmak ne demek? Sizin bu kariyer yolculuğunuz halk tarafından nasıl karşılandı?

Balet Ertan Şanal: Artık Çorum'da bizi tanıyan bilen çok insan var. Zamanla insanlar köyden şehre göç ettiler, benim kuşağımdan herkes artık büyükşehirlerde yaşıyor. Arkadaşlarımız ve büyüklerimiz tarafından gurur kaynağı olarak görülüyoruz ve bu da bizi çok mutlu ediyor. Anadolu'nun bir köyünden gelip bu sanatı yapmak bizler için zordu fakat 10 yıllık bir eğitimin ardından profesyonel olarak bu işi yapabiliyor olmak ve herkese başarımızı kanıtlamak için çok çalışmamız gerekti. Bizlerin bunu çok iyi bir şekilde başardığını düşünüyorum.

- Dr. Fatih Diren tarafından çekilen 'Baletler Köyü' belgeselinde Erdoğan Şanal'ın kurduğu bir cümle var: "Köyün geçim kaynağını soranlara tarım, hayvancılık ve bale diyorum." Siz köydeki baletlerin bölgenin ekonomisine olan katkılarını nasıl yorumluyorsunuz?

Balet Ertan Şanal: Bizler sanatçı olup çalışmaya başlayınca ailelerimiz için gurur kaynağı olduk, maaşlı olarak çalışanlar olarak ailelerimize ve tanıdıklarımıza da elimizden geldiğince yardımlar etmeye çalıştık.

Başpınar Köyünün geçim kaynağı bale Yazın tarlanın, kışın sahnenin tozunu attırdılar
4 kuşak bir arada: Balet Ertan Şanal, Balet Serbülent Biçer, Balet Alperen Dağ ve Balet Erdoğan Şanal (soldan dağa)

'BELGESELİN ÖNYARGILARI KIRMASINI BEKLİYORUM'

Anadolu topraklarında doğan ve Türkiye'nin dört bir yanına dağılan 13 sanatçının ilham veren yolculuğu, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Fatih Diren'in yönetmenliğinde çekilmiş 'Baletler Köyü' belgeseliyle gündeme geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü'nün desteğiyle hayata geçirilen belgeselin bize anlatacakları var. Belgeselin kamera arkasını yönetmeninden, belgesel ekibinden de dinledik.

- Belgesel çekme kararını nasıl aldınız, Çorum'un baletleriyle yolunuz nerede kesişti?

Yönetmen Dr. Fatih Diren: Ben her zaman belgesel konusu için arayış içindeyimdir. Yine bir gün haberleri okurken bu hikâyeyi gördüm. Hikâyeyi ilk duyan birçok kişi gibi çok ilgimi çekti. 'Hemen bu hikâyeyi film yapmalıyım' dedim ve araştırmaya başladım. İlk önce bu hikâyeyi başlatan kişilerden birisi olan Balet Erdoğan Şanal Bey’e ulaştım. Kendisine bu hikâyeyi belgesel olarak çekmek istediğimi söyledim. Erdoğan Bey de çok sıcak baktı ve film yapma konusunda hem fikir olduk. Kendisine filmi mutlaka çekeceğimi ancak filmin çekilebilmesi için desteğe ihtiyaç olduğunu ve Kültür Bakanlığı'na başvuracağımı, destek alırsak çekebileceğimi söyledim. Kültür Bakanlığı'ndan destek çıkınca projeyi hızlandırdık. Daha sonra Çekim takvimini belirleyerek toplamda 8 gün de 3 şehirde (Mersin, Çorum ve Ankara) çekimlerimizi gerçekleştirdik. Şunu belirtmeliyim ki filmde yer alan bütün baletler ekibimize çok yardımcı oldular.

Başpınar Köyünün geçim kaynağı bale Yazın tarlanın, kışın sahnenin tozunu attırdılar
Yönetmen Fatih Diren, 'Baletler Köyü' belgesel ekibi ve Balet Alperen Dağ

- Bu belgeselle neyi değiştirmek istiyorsunuz?

Yönetmen Dr. Fatih Diren: Ben bu belgeselin önyargıları kırmasını bekliyorum. Bu film, sanatın yalnızca ekonomik durumu iyi olan ve büyükşehirlerde yaşayan insanlarla sınırlı olmadığını; taşrada, ekonomik durumu çok da iyi olmayan ailelerin çocuklarının da sanatçı olabileceğini gösterecektir. İnsanlar isterlerse hangi şartlarda olurlarsa olsunlar hedeflerine ulaşabilirler.

- Bölgedeki halkın belgesele olan yaklaşımı nasıldı?

Yönetmen Dr. Fatih Diren: Köy halkı yıllardır süregelen bu hikâyeye hakimler ve beklenenin aksine erkek çocuklarının bale yapmasına hiçbir zaman karşı çıkmamışlar. Zaten filmde de görülecektir, hep destek olmuşlar. Biz film çekerken de özellikle köy muhtarı ve köy halkı bize her türlü kolaylığı sağladılar.

Başpınar Köyünün geçim kaynağı bale Yazın tarlanın, kışın sahnenin tozunu attırdılar

Belgeseli seyirciyle buluşturan çekim ekibi ise belgeselle ilgili duygu ve düşüncelerini şöyle aktardı:

Yardımcı Yönetmen Yavuz Akyıldız: Filmimizin teması olan baletlerin nesillere yayılan hikâyesi ve onların yaptıkları işin detayları hepimizi kelimenin tam anlamıyla büyüledi.

Görüntü Yönetmeni Evrim İnci: Yönetmen Fatih Diren benimle 'Baletler Köyü'nü paylaştığında ilk olarak bu hikâyeyi herkes görmeli ancak sinematik bir şekilde diye düşündüm. Ana karakterin giyiminden açılarına kadar tüm kararları aldıktan sonra çekimlere başladık ve aynı enerjiyle tamamladık. Sonuçta hem hikâyesi güçlü hem de teknik açıdan güçlü bir iş ortaya çıktı.

Senarist Elif Feyza Demir: Hikâyeyi ilk duyduğumda çok etkilendim ve duyar duymaz ekipte yer almak istedim. Kesinlikle yazmaktan keyif alacağım bir hikâyeydi. Genel olarak yazdığım senaryolarda ana hikâye ile mitolojik hikâyeleri birleştirmeyi seviyorum. Köylü baletleri duyunca aklıma Persephone’nin hikâyesi geldi. Kışları şehirde olan baletlerin yazları topraklarını ekmek için kendi köklerine dönmeleri beni etkilemişti. Bu yüzden yönetmenimize ve ekibe danışarak hikâyemizi güçlü mitolojik hikâyelerle birleştirdim ve başrolümüz de bu hikâyeye uygun dans koreografisi düzenledi.

Yurt içi ve yurt dışındaki film festivallerine gönderilecek olan 'Baletler Köyü' belgeseli, seyirciyle buluşacak. Yönetmen Dr. Fatih Diren ve ekibi, belgeselin çekilmesine ve seyirciyle buluşmasına katkısı büyük olan başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere Mersin Büyükşehir Belediyesi Sinema Ofisi ve Osmancık Belediyesi’ne, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Tan Sağtürk'e teşekkürlerini iletti.

Vücut Kitle İndeksi Hesaplama

Sağlığınızı kontrol altında tutmak için Vücut Kitle İndeksi (VKİ) hesaplama aracını deneyin!

VKİ HESAPLA
Yazarlar