Betül Topaklı / Milliyet.com.tr - Mustafa İyigün, 1996 yılında Gaziantep’in Şahinbey ilçesinde doğdu. Annesi ev hanımı, babası memur olan Mustafa, tek çocuk olması dolayısıyla evin gözbebeğiydi. İlk, orta ve lise eğitimini Gaziantep’te tamamlayan genç adam, üniversiteyi yurt dışında okumak istiyordu. Bu konudaki tercihi ise Ukrayna’nın başkenti Kiev oldu. Ülkeye giden Mustafa, gündüzleri okula gidiyor, akşamları ise şoförlük yapıyordu. Bu şekilde bir buçuk yıl Ukrayna’da yaşayan Mustafa, ülkede savaşın çıkması dolayısıyla memleketi Gaziantep’e dönmek zorunda kaldı. Ancak kentte istediği gibi bir iş bulamayan genç adam, İstanbul’un yolunu tuttu. Mustafa araba kullanmayı çok sevdiği için hemen taksicilik yapmaya başladı ancak bu işin ona çok daha büyük bir sürprizi vardı. Peki, genç adamın aklının ucundan dahi geçmemesine rağmen hayat ona neler yaşayacaktı? Mustafa, o günü şöyle anlatıyor:
“Takside bir gün ben, bir gün arkadaşım çalışıyordu. Karşının taksisiyim. Yolcumu indirip Eminönü’nden yeni müşteri almak için sıraya girdim. Üçüncü arabaydım. Bir kadın turist, önce önümdeki ilk, sonra ikinci taksiye binmek istedi ancak şoförlerin İngilizcesi olmadığı için onlarla iletişim kuramadı. Üçüncü sırada ise ben vardım ve İngilizce biliyordum. Kendisini kaldığı otele bırakmamı istedi. Eylül ayıydı ve hava yağmurluydu. Çok üşümüştü, ben de hemen klimayı açtım. Bu sırada muhabbet etmeye başladık. Hindistanlı olduğunu, modacılık yaptığını ve burnundaki sorun nedeniyle ameliyat olmak için Türkiye’ye geldiğini söyledi. O anda kalbimin hızla çarptığını hissettim. Sohbetimiz hiç bitmesin istiyordum ancak kaldığı otele geldik. Sanırım o da benden etkilendiği için otelin lobisinde kahve içmeye davet etti.”
4 BİN 800 KİLOMETRELİK AYRILIK
Mustafa ve Hindistanlı Maneekshi Patel’in sohbetinin ilerlemesi üzerine genç adam, kalbini hızla çarptıran kadını akşam gerçekleşecek olan Karaköy’deki tekne turuna davet etti. Böylelikle ona İstanbul’u gezdirebilecekti. Birlikte tekne turuna çıkan çift, bol bol sohbet etme fırsatı yakaladı. Ancak tur bitmiş, ayrılık vakti gelmişti. Hem de bu ayrılık tam tamına 4 bin 800 kilometrelik uzaklıkta bir ayrılık olacaktı. Çünkü genç kadın Hindistan’ta yaşıyordu ve yarın ülkesine gitmesi gerekiyordu. Biletini almıştı ve iptal ettirmesi imkansızdı. Yeni tanışan çift bu duruma çok üzülse de ellerinden gelen bir şey yoktu. Birbirlerinin numaralarını aldıktan sonra, Mustafa otelden ayrıldı.
İLK GÖRÜŞTE AŞK
Genç adamın içi yangın yeriydi. İlk görüşte âşık olmuştu ama sevdiği kadının Hindistan’a gitmesi gerekiyordu. Hemen İngilizce bir video çekti. Maneekshi’ye olan duygularını anlattı. Genç kadında da Mustafa’dan etkilenmişti ama elinden gelen bir şey yoktu. O günden sonra Hindistanlı Maneekshi, Mustafa’nın aklından hiç çıkmadı. Çift, sürekli görüntülü konuşmaya başladı. Maneekshi, İngilizceyi çok iyi konuşuyordu bunun yanı sıra dört dil daha biliyordu. Mustafa, sevdiği kadınla konuşurken zorlandığında çareyi çeviri programına başvurmada buluyordu.
“Konuştukça ortak çok fikrimiz olduğunu gördük. Zamanla birbirimize daha fazla bağlandık. İçimizde yanan ateş gitgide büyüdü. Ancak her çift gibi aramızda anlaşmazlık oldu. Hem iki ülke arasındaki mesafe hem de gelenek farkları nedeniyle ayrılsak mı dediğimiz zamanları da yaşadık fakat kopamadık. Çünkü Maneekshi taksiye bindiği anda kaderimde onun olduğunu anladım. İlk gördüğüm anda evleneceğim kişi ‘bu’ dedim. Ailem ilk başta Hindistanlı bir kadınla evleneceğim için çok şaşırdı. Ancak sonrasında eşim aileme kendini çok sevdirdi. Ben de onun ailesine kendimi çok sevdirdim.”
SADECE TELEFONDA KONUŞTULAR
Ancak her ikisi de yaşanan tartışmalara sabrederek aşklarına sahip çıkmasını bildi. Türkiye’de sadece bir gün birbirini gören çiftin ilişkisi dört ay boyunca ayrı ülkelerde olmaları nedeniyle sadece görüntülü konuşmalarla devam etti. Uzun mesafe ilişkisini resmiyete taşımaya karar veren çift, Maneekshi’nin ikinci kez Türkiye’ye gelmesiyle Gaziantep’te nişan töreni yaptı. Sonrasında genç kadın ülkesine dönerken, Mustafa da İstanbul’a gelip taksicilik yapmaya başladı.
'ÜNLÜ MUAMELESİ GÖRDÜM'
Ancak ayrılık çifte çok ağır geliyordu. Hep bir arada olmak istiyorlardı. Bu duruma daha fazla dayanamayan Mustafa, para biriktirip üç aylık vize alarak Hindistan yolunu tuttu. Hindistan’ın çok sıcak ve farklı bir ülke olduğunu söyleyen Mustafa, “Hint halkı beni çok hoş karşıladı. Beyaz tenli olduğum için beni durdurup fotoğraf çektirmek istediler. Ünlü muamelesi gördüm. Maneekshi’nin ailesi de beni çok sevdi, tabii ben de onları. Düğünümüzü Hindistan geleneklerine göre başkent Mumbai’de yaparken, nikahımızı yapmak üzere aralık ayında Türkiye’ye döndük. Eşim Türkiye’yi çok sevdi” dedi.
'KADERİMİ YAŞIYORUM'
“Eşimin hem dilimizi hem de kültürümüzü öğrenmesi için bir yıl Gaziantep’te yaşayacağız” diyen Mustafa, sözlerine şöyle devam etti: “Sonraki planımız, Hindistan'da ya da bir Avrupa ülkesinde yaşamak. Maneekshi, modacı ve işini buradan da yürütebiliyor. Merhametli, çalışkan, zeki ve hırslı bir insan. Şu anda Gaziantep’te dedemin evinde oturuyoruz. En kısa sürede kendi evimize çıkmak istiyoruz. Zamanla her şeyin daha iyi olacağına inanıyorum. Hindistanlı biriyle evleneceğimi hiç düşünmezdim ama Maneekshi’ye ilk görüşte âşık oldum. Ben bunu kadere bağlıyorum.”