13.04.2025 - 02:01 | Son Güncellenme:
SEYHAN AKINCI
SEYHAN AKINCI- Z kuşağı ile ilgili ezberlerin yıkıldığı zamanlardan geçiyoruz. Ve bu artık sadece bir izlenim değil araştırmalar da bunu destekliyor. The Telegraph’tan Ed Cumming’in haberine göre, son dönemde yayımlanan raporlar, Z kuşağının idealize edilen dünyadan uzakta olduğunu, tıpkı önceki nesiller gibi iş, barınma ve güvenlik konularını daha çok önemsediğini ortaya koyuyor. Kısacası o telefonlarından başını kaldırmadığını düşündüğümüz gençler dünya meseleriyle özellikle kendi gelecekleriyle oldukça ilgili.
Glasgow Üniversitesi’ndeki John Smith Merkezi’nin anket şirketi Focaldata’yla birlikte Z kuşağı hakkında yaptığı araştırma kapsamında Britanya’da 18-29 yaş aralığındaki 2 bin 39 gence 40 soruluk anket yapıldı. 260 defa da gençlerle görüşüldü. Ve Britanya’da yapılan bu araştırmalar, Z kuşağının önceliğinin; iş, barınma ve güvenlik olduğunu ortaya koydu. Araştırmanın sonuçları üzerine konuşan John Smith Merkezi müdürü Eddie Barnes, “Bu nesil Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine geri dönüyor. Üçgenin en altında yiyecek, su, barınma, uyku, sağlık, finans gibi temel ihtiyaçlar var. Genç nesil orada. Bu nesil, ücret artışı açısından pek bir şey elde etmemiş, aşırı yüksek konut maliyetleri ve finansal güvensizlik yaşamış bir nesil. Kültür savaşı sorunları değil. İnsanlar neye önem veriyor? Finansal şeylere. Güvenlik, çevre sorunlarından çok daha üst sıralarda yer alıyor, bu da büyük bir sürprizdi,” açıklamalarında bulundu.
Z kuşağının içinde bulunduğ maddi çıkmaz Britanya’ya özgü değil. Geçtiğimiz yıl ABD’de Bank of America’nın Better Money Habits finansal eğitim ekibi tarafından yayımlanan raporu 18 ila 27 yaş arasındaki Z kuşağının yüzde 46’sının ebeveynlerinden ve ailelerinden finansal yardım aldığını ortaya koymuştu. 2024’ün nisan ve mayıs aylarında binden fazla Z kuşağından gence uygulanan ankete katılanların yüzde 52’si istedikleri hayatı yaşamak için yeterli para kazanmadıklarını, karşılaştıkları başlıca finansal zorluklardan birinin yaşam maliyeti olduğunu ifade etmişlerdi.
İklim kaygısı azaldı!
Diğer yandan John Smith Merkezi ve anket şirketi Focaldata’nın anketinde öne çıkan pek çok nokta var. Z Kuşağı’nın çevreden çok güvenlik konusunda endişe duyduğu, göçün faydaları konusunda bölünmüş olduğu ve her şeyden önce iş, barınma ve aileye odaklandığı bu noktalardan birkaçı. John Smith Merkezi müdürü Eddie Barnes bu durumu “Bu nesil Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine geri dönüyor” şeklinde yorumluyor.
Anketteki en önemli sorulardan biri kendilerini ‘endişeli ve gergin’ hissetmelerine neyin sebep olduğu sorusu. Gençlerin yüzde 37’si finansal endişeler, yüzde 23’ü iş baskısı ve yüzde 20’si iş güvenliği veya işsizlik yanıtını verirken, iklim değişikliği yüzde 10’da kalıyor. İklim değişikliğine karşı özellikle müzelerde ve galerilerde yaptıkları eylemlerle hem taktir hem de tepki toplayan Z kuşağının bazı temsilcilerinin ağırlaşan ekonomik koşullar gereği önceliklerini dönüştürdüğünü ortaya koyan rapor aynı zamanda iklimle mücadelede güvenli bir geleceğin de öneminin altını çizmiş oluyor. Son anketteki yüzde 10’luk rakam, gençlerin yüzde 41’inin iklim değişikliğinin her şeyden daha acil olduğunu düşündüğünü ortaya koyan 2019’daki küresel bir ankete göre oldukça düşük.
“Z kuşağı başkaları tarafından ayrıştırılıyor”
Lincolnshire’dan Reform meclis üyesi 25 yaşındaki Oliver Freeston, “Ev sahibi olmak ve ekonomi, iklim değişikliğinden çok daha önemli. İklim değişikliği doğaldır, binlerce yıldır gerçekleşiyor. Net sıfır karbon hedefi ülkeyi iflas ettirecek. Faturaları düşürmüyor, artırıyor. Gençler için durgun ücretler ve yüksek vergi yüküyle zaten zor. Daha da zorlaşmasına ihtiyacımız yok“ derken
anket şirketi Focaldata’dan James Kanagasooriam, “Neden Z kuşağından, sosyal meselelere ve kimlik meselelerine aşırı ilgi duyan ilerici veya gerici insanlar olarak bahsediyoruz ki? Endişeleri açıkça yaşam maliyeti, ev sahibi olmak ve iyi bir iş bulmakla ilgili.
Z kuşağı, potansiyel olarak o kadar da doğru olmayan bir şekilde başkaları tarafından ayrıştırılıyor” diyerek genel geçer yargıların onların şimdiki zamanını anlamaktan uzak olduğunu belirtiyor.
'Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe' karakterini canlandıran oyuncu Sibel Taşçıoğlu'na veda paylaşımı yapmayan Evrim Alasya'dan sert açıklama geldi.