06.07.2025 - 02:00 | Son Güncellenme:
Son yıllarda hızla yayılan yüz yogası, mimiklerle yapılan egzersizler ve yüz masajı teknikleriyle yaşlanma belirtilerine karşı ‘doğal bir yüz germe’ etkisi yaratmayı vaat ediyor. Herhangi bir cihaz ya da ürün gerektirmemesi, yöntemi cazip kılıyor. Bu yöntem gerçekten işe yarıyor mu?
Kasları harekete geçirir
New Yorklu dermatolog Dr. Anetta Reszko’ya göre, yaşlandıkça kullanılmayan yüz kasları küçülüp zayıflayabiliyor. Bu da cilt altındaki yağ dokusunun yer değiştirmesine ve yüzde sarkık bir görünüm oluşmasına yol açıyor. Reszko, yüz yogasının bu kasları yeniden harekete geçirerek hacim kazandırabileceğini ifade ediyor.
Chicago’daki Northwestern Üniversitesi’nden Dr. Murad Alam’ın liderliğinde yapılan küçük çaplı bir çalışmada, katılımcılar 20 hafta boyunca her gün 30 dakika yüz egzersizi yaptı. Sonuçlar, özellikle yanak bölgesinde belirgin bir dolgunluk artışı olduğunu ortaya koydu. Ancak bilim insanları, daha fazla klinik çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor.
Şişkinliği azaltır
Yüz yogasının tek faydası estetik değil. Dr. Reszko, lenf dolaşımını artırarak sabah oluşan şişkinliği azaltabileceğini, yüz masajlarının ise kan akışını hızlandırarak cildi daha canlı gösterebileceğini belirtiyor. Özellikle alerji öyküsü olanlar ya da estetik operasyon geçirenler için bu yönleriyle de işe yarayabileceği düşünülüyor.
Yöntemin zarar verip vermediği sorusuna gelince; uzmanlar hassas göz çevresi gibi bölgelerde dikkatli olunması ve kırışıklıkları düzeltme gibi daha ciddi beklentilerde bir dermatoloğa başvurulması gerektiğini belirtiyor. Yüz yogasını bir farkındalık pratiği olarak ele alan eğitmen Annelise Hagen ise “Bu sadece egzersiz değil, aynı zamanda yüzle kurulan bilinçli bir bağ” diyor. Ona göre, yüzümüzdeki gerginliği fark etmek, gevşemek ve nefes almak da bu uygulamanın önemli bir parçası.