PazarSinemanın uzayla imtihanı

Sinemanın uzayla imtihanı

27.04.2025 - 02:00 | Son Güncellenme:

Uzay insanlığı olduğu kadar sinemayı da cezbetmeyi sürdürüyor. Bu hafta yeniden gösterime giren “Yıldızlararası” ve “Yıldız Savaşları: Bölüm 3 - Sith’in İntikamı” üzerinden beyazperdenin uzay yolculuğuna baktık.

Sinemanın uzayla imtihanı

HASAN NADİR DERİN - Bu hafta, yakın dönemin popüler filmlerinden ikisi, sinema salonlarında seyirci ile tekrar buluşuyor. “Yıldızlararası/ Interstellar” ve “Yıldız Savaşları: Bölüm 3 Sith’in İntikamı/ Star Wars: Episode 3 Revenge of the Sith.” Çok farklı tarzlarda olsa da bu vesileyle, bizleri alıp uzayın karanlığına götüren, bazen bizi bir maceranın içine sokan, kimi zaman da bilimsel gerçeklerden yola çıkan belli başlı filmlere bir göz atalım istedik.

Haberin Devamı

Yıldızlararası/Interstellar (2014)

Christopher Nolan, özellikle genç kuşağın en sevdiği yönetmenlerden biri. O da tıpkı Kubrick gibi, farklı türlerde filmler çekmeyi seven ve yine onun gibi detaycı bir isim. Kariyerinde örnek aldığı isimlerden birinin Kubrick olduğu da bilinir. Bu nedenle, “Interstellar” için de Nolan’ın “2001”i tanımlaması yapmak, yanlış olmayacaktır. Yok olmanın eşiğinde bir dünya ve insanlığın muhtemel yeni yaşam alanını bulmak için yola çıkan astronotların anlatıldığı filmde Nolan, bilim insanları ile çalışarak bilimsel gerçeklere uygun bir film yapmaya çalışmıştı. Finaldeki, dünyayı sevgi kurtaracak söyleminin eleştirilmesi dışında, genel olarak olumlu karşılanan bir film oldu. Hatta, yıllar sonra “Sinema yapmaya ‘Interstellar’ı izledikten sonra karar verdim,” diyen yönetmenler de olacaktır.

Haberin Devamı

Solaris (1972)

Tarkovsky’nin “2001”e cevabı olarak nitelendirilen, Stanisław Lem’in aynı adlı romanından yola çıkarak çekilen “Solaris”, gizemli bir gezegene yapılan yolculukla birlikte, aslında yine insan denen varlığın gizemlerine doğru sürükler seyircisini. Bu kez temel çatışma hatıralar üzerinden kurulur. Tarkovsky, elbette kendi sinema anlayışına uygun bir şekilde, ana akım seyirciyi kavrayacak formüllere başvurmadan çeker filmini. Genel geçer seyirciye hitap etmese de en iyi uzay filmleri arasında yerini almıştır.

Sinemanın uzayla imtihanı

Aya Yolculuk/A Trip to the Moon (1902)

Bugünden bakınca uzayda geçen filmlerin görsel efektleriyle, set tasarımlarıyla, bizi gerçekliğine inandırmasını bekliyoruz. Halbuki sinemanın ilk yıllarından gelen bu film, sinemanın büyülü bir dünya yarattığını ve kurduğu imgeler ile bizi o fantastik dünyaya ikna edebileceğini keşfeden yönetmenlerden birinin eseri. İllüzyonistlikten gelen, Fransız yönetmen Georges Méliès tam da bu nedenle, seyircinin ilgisini çekebilecek unsurların çok farkında. Dünya’dan Ay’a yapılan bir yolculuğu anlatırken, hem o yıllar için çok yenilikçi ve öncü birtakım teknikleri kullanıyor hem de bir yandan ileride insanoğlu gerçekten Ay’a gittiğinde yapacağı yolculuğun mantık olarak çok benzerini sunuyor. Filme kaynaklık eden Jules Verne romanları gibi, sanat belki de bilime yol gösteriyor.

Haberin Devamı

Sinemanın uzayla imtihanı

Yerçekimi/Gravity (2013)

Alfonso Cuarón’un 2013 yapımı bu filmi, neredeyse tümü uzayda geçen bir yapım. İki astronotun, hasar gören uzay mekiği ile Dünya’ya geri dönme ve hayatta kalma çabalarını anlatan film, o dönem çok popüler olan 3 boyutlu filmlerin, en iyi örneklerinden biriydi. Cuarón’un, seyirciyi de astronotların yanına konumladığı, onlarla beraber nefes alıp vermesini sağladığı film, küçük ekranda izlendiğinde, etkisini kaybedecek yapımlardan biriydi. Vizyona girdiği dönem, bilimsel tutarsızlıkları da çokça tartışılmıştı ama filmin temel amacı, bir atmosfer yaratmak olduğu için buna çok da dikkat etmediği söylenebilir.

Sinemanın uzayla imtihanı

2001: Bir Uzay Macerası/2001: A Space Odyssey (1968)

1968 yılına geldiğimizde, Stanley Kubrick, uzay filmlerinin gidişatını değiştirecek bir adım atar ve bu filmleri ciddiye alınan bir form hâline getirir. Arthur C. Clarke ile beraber yazdığı senaryo insanoğlunun ilk kez zekâ belirtileri gösterdiği tarih öncesi yıllardan başlayıp, bizi o zekâ ile Jupiter’e kadar gidilebilen çok uzak bir geleceğe götürür. Evet, 2001 o yıllarda çok uzak bir gelecektir. Kubrick için bu yolculuk, basit bir macera değil, insanlığın var oluşunu sorguladığı, felsefik bir yolculuktur. Ama Kubrick aynı zamanda her zamanki detaycılığı ile gerçeğe çok yakın setler yaratır. Bir yıl sonra gerçekleşecek gerçek ay yolculuğunun, gerçek olmadığı, o görüntüleri Kubrick’in çektiği şehir efsanesi de buradan yayılır. Ayrıca Kubrick, bugün yeni yeni hayatımıza giren yapay zekâ tartışmalarının da ilk örneklerinden birini yıllar önce bu filmle karşımıza getirmiştir.

Haberin Devamı

Sinemanın uzayla imtihanı

Yıldız Savaşları/Star Wars (1977)

Geldik, uzay filmlerinin dönüm noktalarından bir diğerine. Genç bir yönetmen olan George Lucas, elinde senaryosu ile kapı kapı dolaştıktan sonra nihayet bir stüdyoya projesini kabul ettirir ve sinema tarihi, “Star Wars” öncesi ve “Star Wars” sonrası olarak ayrılır. Aslında bu filmin hikâyesi de B sınıfı uzay filmlerinden çok farklı değildir. Baskıcı bir imparatorluk, ona karşı çıkan isyancılar ve aslında en başta iki tarafta da olmayan ama sonunda isyancılara katılan iki kahraman. Hikâye yapısı ve anlatım teknikleri, Lucas’ın çok sevdiği yönetmenlerden Akira Kurosawa’nın da izlerini taşır. Film vizyona girdiğinde inanılmaz bir başarı kazanır ve zamanla devam filmleri, öncül filUzay Yolu/Star
Trek (1979)mler, diziler, romanlar, çizgi romanlar, çizgi filmler, bilgisayar oyunları vs. derken tarihin belki de en büyük evrenine dönüşür.

Haberin Devamı

Sinemanın uzayla imtihanı

Uzay Yolu/Star Trek (1979)

Aslında bu filmi, 1966-1969 yılları arasında çekilmiş efsanevi diziye dayandırmamız, tarihini geriye çekmemiz gerekli. Ama filmler üzerinden gittiğimiz için 1979 dedik. O dönem küçük sayılabilecek ama çok sadık bir hayran grubu olan bu dizinin devamının gelmesine yönelik baskılar, nihayet “Star Wars”un başarısı üzerine meyvelerini verir. Duygularıyla hareket eden Kaptan Kirk ve mantığın temsilcisi Mr. Spock’ın başta olduğu karakterler, uzun yolculukları boyunca, bambaşka maceralara yelken açarlar. “Star Wars” kadar popüler olmasa da en az onun kadar geniş bir evrene sahip olan “Star Trek” serisi bazen tökezlese de yoluna devam edecek gibi gözüküyor.

Sinemanın uzayla imtihanı

Mesaj/Contact (1997)

Robert Zemeckis’in yönettiği “Contact”, uzay filmlerinin bilimsel yanı güçlü örneklerinden biri. Filmin uyarlandığı romanın yazarı Carl Sagan’ın önemli bir bilim insanı olmasının yanında, geniş kitlelere bilimi sevdiren bir figür olduğu düşünüldüğünde, şaşırtıcı bir durum değil. Uzaylılarla olası bir teması, olabildiğince gerçekçi bir şekilde anlatan film, bilim ve din arasındaki çatışmayı, ortak ve karşıt noktaları da tartışmaya açar. Zemeckis, ustalıklı ve seyirciyi yakalayan yönetmenlik tarzı ile katmanlı yapısı ve derinlikli temalarına karşın, ortaya seyirci dostu bir film çıkarmayı başarır.

Meçhul Dünya/Forbidden Planet (1956)

İlk başarılı örnek sonrasında, uzayda geçen filmlerin, uzunca bir süre boyunca, B sınıfı filmler kategorisinde kaldığını söylemek mümkün. Çoğunlukla, ucuz efektler ve basit bir senaryo üzerine kurulan macera filmleri. İlk bakışta, bu film de farklı değil. Issız bir gezegen, buraya farklı zamanlarda gönderilen ekipler, bugünden bakınca komik görünen bir robot, seyircinin ilgisini çekecek güzel bir kadın ve hepsini birleştiren bir macera. Film bu hâliyle, gayet keyifli bir seyirliktir ama biraz dikkat edilirse, senarist Cyril Hume’un hikâyenin genel hatlarını Shakespeare’in “Fırtına” oyunundan yola çıkarak kurduğu fark edilir. Sinema tarihindeki en tuhaf buluşmalardan biri. Sonuç da gayet keyifli.

KEŞFETYENİ
14 Şubat'ta aşkını ilan etmişti! Ne zaman sevgili oldukları ortaya çıktı
14 Şubat'ta aşkını ilan etmişti! Ne zaman sevgili oldukları ortaya çıktı

Cadde | 27.04.2025 - 07:55

Yarışma bittikten sonra aşkını ilan eden Semihcan, Sancakay Ilım ile ne zaman sevgili olduklarını açıkladı.