Obezite cerrahisinde doğru bilinen yanlışlar
06.07.2025 - 02:00 | Son Güncellenme:
DİDEM SEYMEN
Obezite cerrahisi yalnızca kilo kaybı sağlamak için yapılan bir mide küçültme işlemi değil; kapsamlı bir yaşam tarzı değişikliğinin parçası olmalı. Cerrahi yöntemler herkes için uygun olmayabilir; kişiye özel planlama ve profesyonel rehberlik büyük önem taşır. En etkili sonuç ise ancak sürdürülebilir beslenme ve davranış değişikliğiyle mümkün olabilir.
DİDEM SEYMEN-Endüstriyel beslenmenin yaygınlaşması ve fiziksel hareketin azalmasıyla birlikte obezite, çağın en büyük sağlık sorunlarından biri hâline geldi. Özellikle Türkiye, Avrupa’nın en yüksek obezite oranına sahip ülkesi konumunda. Obezite cerrahisi ise yalnızca mide küçültme operasyonundan ibaret değil. Cerrahi yöntemler, yanlış bilgilerle değil, kişiye özel tedavi protokolleriyle planlanmalı. Medicana Zincirlikuyu Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Bora Koç, obezitenin sadece fazla kilolardan ibaret olmadığını, bir davranış bozukluğu olarak ele alınması gerektiğini vurgularken, cerrahi tedavilere dair toplumda yaygın şekilde kabul gören pek çok yanlış inanışı da mercek altına alıyor. Prof. Dr. Bora Koç, zayıflama sürecine dair doğru bilinen yanlışları açıkladı…
Endüstriyel beslenme tarzına geçiş ve yapılan hareketin azalması ile beraber obezite dünyada önemli bir sağlık sorunu hâline gelmiştir. Dünyayı tehdit eden bu sağlık sorunu neden olduğu hastalıklarla beraber önemli ölüm nedenleri arasında üst sıralara hızla tırmanmıştır. Günümüzde Dünya Sağlık Örgütü tarafından da önlenebilir ölüm nedenleri arasında gösterilmektedir. Ülkemiz yüzde 32’lik obezite görülme oranı ile Avrupa’da obezitenin en sık görüldüğü ülke konumundadır.
Bir neden değil sonuçtur
Obezite ve tedavisinin birçok noktası hâlâ net olmamakla birlikte çok fazla doğru bilinen yanlışları içermektedir. Öncelikle obezitenin bir davranış bozukluğu olan “duygusal yeme bozukluğu”nun bir komponenti olduğunu unutmamak gerekir. Yani obezite bir davranış bozukluğudur ve tedavisi sadece ilaçlarla ya da cerrahi yöntemlerle yapılamaz. Medikal tedavi ya da cerrahi yöntemlerle obezitenin fiziksel yansıması olan “şişmanlık hastalığı” tedavi edilebilir. Fazla kilolu olmak bir neden değil bir sonuçtur. Cerrahi yöntemler sadece bu sonucu düzeltmek için kullanılmaktadır. Yaşam tarzı değişikliğini zayıflama sürecine adapte edemezseniz ve bunu hayatınıza yayamazsanız ne yazık ki eski kilonuza belki de daha da üstüne çıkmanız kaçınılmazdır. Unutmayın ki aynı hata hep aynı sonucu verecektir. Yeni bir siz olmadan, eski sizin kalıntılarını yok etmeden sağlıklı ve zayıf olamazsınız. Obezite geniniz sizi hep kilolu yapmak için uğraşacaktır.
Cerrahiden korkup yanlış yöntemlere yönelmeyin
Obezite tedavisinde aslında yöntem olarak alternatifler yoktur. Her obezite derecesi için tedavi protokolleri farklı ve sabittir. Günümüzde artık çok fazla bilinen zayıflama iğnelerini kullanması gereken kişilerle ameliyata aday kişiler birbirinden farklı obezite gruplarıdır. Obeziteye bağlı kontrolsüz diyabet, hipertansiyon ve uyku apne sendromu gibi durumlarda uzun dönem zayıflama iğnesi kullanım etkinliği zayıf kalmaktadır. Bu grup hastalarda ve ileri derece obezitesi olan hasta grubunda günümüzdeki etkili tedavi yöntemlerinden biri cerrahidir. Obezite cerrahisinden korkulması nedeniyle başka yöntemler tercih edilmesi doğru bir yaklaşım değildir. Obezite cerrahisi korkulacak bir cerrahi yöntem değildir. Tecrübesizlik, tedbirsizlik ve deneyimsizlikten korkulmalıdır.
En kolayı değil en etkilisi seçilmeli
Obezite cerrahisi “mide küçültme ameliyatı”ndan ibaret değildir. Farklı ameliyat yöntemleri vardır. Hastalar ameliyat tercihinde bulunurken en kolayını değil doktorun kendisi için önerdiği yöntemi seçmelidir. Kalıcı olmayı sağlayan hiçbir ameliyat yöntemi yoktur. Zayıflama ameliyatı sonrası kalıcılığı sağlayan kişinin yaşam tercihidir. Yemeklerle arasına mesafe koymak istemeyen ve endüstriyel karbonhidratları hayatından çıkaramayacağını düşünen hastalar cerrahi yöntemler için acele etmemelidir. Farklı ameliyatlar hastalara önerilirken amaç, ameliyata bağlı kalıcılık değil yandaş hastalıklarında en etkin tedavinin uygulanmasıdır. Hastalarda “tatlı bağımlısı”, “tıkanırcasına yeme” ve “gece yeme” gibi farklı yeme bozuklukları olabilir, aynı ameliyatın farklı sorunları çözebilmesi mümkün değildir.
Her acıktığınızda yemek yemek zorunda değilsiniz!
Obeziteden korunmak tedavisinden çok daha kolaydır. Endüstriyel gıdaları hayatınızdan çıkarmak ve egzersiz yapmak en basit korunma yöntemleridir. Acıkmanın fizyolojik bir davranış olduğunu ve her acıktığınızda yemek yemek zorunda olmadığınızı aklınızdan çıkarmamalısınız. “Şişmanlık Hastalığı”na bağlı şeker, tansiyon ve uyku apne gibi hastalıklar oluşmadan tedavinize başlamanız uzun dönem sizi çok daha sağlıklı yapacaktır. Şeker hastalığına bağlı kilonun tedavisi zayıflama ameliyatı değil “Metabolik Cerrahi”dir. Bu grup hastada zayıflama ameliyatları sadece geçici çözüm vermektedir. Zayıflama iğneleri ile ameliyatlar aynı hasta için tercih olamaz. Doktorunuzun sizin için doğru tercihlerde bulunacağını unutmamalısınız. Yan etkisiz bir tedavi yoktur, yan etkiler hastalara özeldir ve her hastada gözlenmez.
EN ÇOK OKUNANLAR
KEŞFETYENİ