PazarMüzeler dinamik bir rol talep ediyor

Müzeler dinamik bir rol talep ediyor

25.05.2025 - 02:01 | Son Güncellenme:

Defilelerden filmlere, konserlerden eylemlere müzeler artık tam bir deneyim alanı. Ve görünen o ki ziyaretçiler artık daha fazla rol istiyor. Peki, sanat selfie’nin ardında mı kalıyor? İşte müzeciliğin güncel tartışmaları.

Müzeler dinamik bir rol talep ediyor

SEYHAN AKINCI - Bu yıl Uluslararası Müzeler Birliği’nin (ICOM) 18 Mayıs’ta kutlanan Uluslararası Müzeler Günü teması Hızla Değişen Topluluklarda Müzelerin Geleceği”ydi... Bugünlerde tartışmayı büyütense Müze danışmanı Mark Walhimer’ın “Müzeler 101” kitabında değindiği; ‘kapsayıcılık, küreselleşme, sosyal medya, sosyal teminat, kitle kaynak kullanımı, kitle fonlaması, tüketicileştirme’ gibi kavramlar. Ad Reinhardt, 1940’larda Modern Sanat Müzesi Ne Kadar Modern? başlıklı yazısında ‘Müze bir işletme mi?’ diye soruyordu. Claire Bishop ise iki yıl önce yayımlanan kitabında “19. YY’da müzenin elit kültürün aristokrat kurumu olarak görüldüğü modelden, günümüzde eğlence ve dinlenmenin popüler tapınağı olarak görüldüğü modele geçişin iki temel özelliği, artan ölçek ve büyük işletmelere yakınlık olmuştur” diye yanıtlıyor bu soruyu. Bir gerçek var ki müzeler artık içinde defilelerin düzenlendiği, oyunların sahnelendiği, film gecelerinin yapıldığı, konserlerin gerçekleştiği ve hatta iklim aktivistlerinin eylem yaptığı alanlara dönüşmüş durumda. Dijital müzeler ise müze deneyimini bambaşka bir seviyeye taşıyor. Kısacası Van Gogh’un “Ayçiçekleri”ne bakmak OUT Van Gogh’un “Ayçiçekleri”nde yürümek IN! Gece müzeciliğinden, konaklama imkânı sunan müzelere kadar yok yok. Peki tüm bunlar bize ne söylüyor? Müzeolog Emel Gülşah Akın, Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Müzecilik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Remzi Yağcı ve sanat tarihçisi Dr. Fırat Arapoğlu’na sorduk.

Haberin Devamı

Emel Gülşah Akın: Instagram müzeleri ortaya çıktı

Dijital müzecilikle, müzelerin varlığının altı çizildi, bu su götürmez bir gerçeklik. Ne nitelikte kullanıldıkları bir yana, insanların müze mekânına karşı duydukları önyargılar kırıldı. Müzenin belli bir sınıf ve eğitim seviyesinden insanlara hitap ettiği doğru, British Museum’un ortaya çıkışında da halkı “terbiye etme” misyonunun olduğunu biliyoruz. Müzelerin konserler, tiyatro oyunları vs kamusal etkinliklere daha fazla ev sahipliği yapıyor oluşunu sevindirici bir gelişme ve değişim olarak görüyorum zira, ICOM’un müze tanımında müzenin kamusal bir alan olması, demokratik bir alan olması ve halkın yararını gütmesi amaçları yer alıyor. Bu etkinliklerle bu amaçlar kısmen de olsa gerçekleşiyor. Dolayısıyla ICOM’un tanımı her ne kadar ‘ideal müze’nin işlevleri olsa da bizlerin o ideale ulaşması için ihtiyacımız olan örneği, çerçeveyi önümüze koymuş oluyor. Müzecilik alanındaki trendler ilginç bir konu. Tez çalışmamdan ötürü hem Türkiye’de hem dünyada pop-up müze ve sergiler konusunu araştırıyorum. Bu özellikle son beş yıldır revaçta olan bir konu. Bir de Instagram müzeleri diye anılan sanatsal/kültürel ya da bir müzede olmasını bekleyeceğiniz genel kalıpsal içerikleri olmayan, tamamen tüketiciye, özellikle ziyaretçi demiyorum iyi vakit geçirtme amacı güden müzeler oraya çıkıyor. Özel girişimlerin ‘işletmeleri’ gibiler âdeta. Onlarla ilgili pozitif ya da negatif bir tespitim yok ama varlıklarını ilginç buluyorum, bana biraz dönem dönem ortaya çıkan yemek dükkânı zincirlerini anımsatıyorlar; lokma zincirleri, çiğ köfte zincirleri gibi. O zincirler gibi silinip gidecekler mi göreceğiz.

Haberin Devamı

 Prof. Dr. Remzi Yağcı: Mimari ve sergileme yönünden boşluklar var

Eğitim standartlarını değiştiren ve yükselten dijital küratörlük, müzelerin hedef kitlesi dışında daha geniş ziyaretçiye hitap edebilmekte ve müze koleksiyonlarına ilgiyi artırmakta. Dijitalleşmenin etkin kullanımının ziyaretçi deneyiminin artırılması, kültürel mirasın teknoloji ile geleceğe aktarılması gibi müzeciliğe önemli katkıları var. Kültür endüstrisine yeni bir boyut getiren digital müze sayısı giderek artmakta. Bu teknolojik görsel ve işitsel uygulamalar müzeciliğe yeni bir boyut getirirken ziyaretçilerin görsel bilgi ve deneyimlerini ve en önemlisi yaratıcılıklarını artırmakta. Dijital müzecilik her ne kadar Z kuşağının ilgi duyduğu bir trend gibi görünse de anıtsal mimari, arkeolojik sanat eserlerinin orijinallerini görmek için müzeleri ziyaret etmek vazgeçilemeyecek bir gelenek. Toplumun bütün kesimlerinin ilgisine rağmen yine de müze kültürünün ülkemizde yeterince gelişmediği söylenebilir. Bu anlamda dijital müzelerin yaygınlaşarak toplumun ilgisini müzelere çekmesi beklenir. Dijital müzecilik geçmiş ile ilişki kurmamıza tamamlayıcı bir yenilik. Müzeciliğin geleceği sonsuz çünkü genetik kodlamanın toplamayı ve biriktirmeyi tarih boyunca sürekli hâle getirdiği açık. Ülkemizde müzecilik alanında gelişmeler var ama yeterli değil. Müzeciliğin Avrupa’da olduğu gibi tarihsel birikimi olmalı. Uzman açığı bilginin doğru işlenmesini geciktiriyor. Müzeciliğin şovdan ziyade akademik olarak da iyi örgütlenmesi gerek. Müzeciliğin geleceğini koleksiyonlar yönünden iyi görüyorum. Zengin bir birikime sahip. Ancak mimari ve sergileme yönünden boşluklar var. Geliştirilmesi gereken çok yeni bir alan.

Haberin Devamı

Fırat Arapoğlu: Fotoğraf çekmek müze ziyaretinin parçası oldu

Haberin Devamı

Son yıllarda müzeler, geçtiğimiz YY’ın sessiz mekânları olmanın ötesinde kendilerini yeniden keşfediyorlar. Artık sadece yapıtları sergileyen depolar olmaktan çıkarak, giderek daha fazla konser, performans gibi etkinliklerin yanı sıra sergilere de ev sahipliği yapan hibrit kültür merkezleri hâline geliyorlar. Bu yeni müzecilik olarak adlandırılan ve müzeleri aktif bilgi üreticisi ve topluluk alanı olarak gören bir yaklaşım tarafından yönlendiriliyor. Louvre, Tate Modern ve MoMA gibi mekânlar hem evlerinde hem de müzede bulunan izleyicilere ulaşmak için çeşitli aplikasyonları, sosyal ve sürükleyici medyayı kullanmakta. Müze, bir gezi rotası olmaktan çıkıp, insanların hayatlarında 24 saat var olan bir platform hâline gelmekte ve dijitalleşme, bu dönüşümün merkezinde yer alıyor. Örneğin MoMA, web sitesi, YouTube ve sosyal medya kanalları aracılığıyla 30 milyondan fazla kişiye ulaşıyor ve on binlerce yapıta ücretsiz çevrimiçi erişim imkânı sunuyor. Benzer şekilde, Louvre da sanal gerçeklik turları sunmaya başladı. Claire Bishop bu dijital araçların, telefonların dikkatimizi dağıtan bir unsur olmasından galeri deneyiminin bir uzantısına dönüştürme potansiyeline dikkat çekiyor. Yani fotoğraf çekmek ve QR kodlarını taramak müze ziyaretinin bir parçası hâline geldi. Geleceğin müzeleri, izleyicilerin sadece izlemek veya dinlemekle kalmayıp, yaratıcılık ve duyular yoluyla içeriğe daha fazla dahil olmalarını sağlayacak şekilde tasarlanacak gibi görünüyor. Kültürel kurumlar, güncel olabilmek adına farklı sınıfsal kesimleri dahil etmeleri gerektiğinin farkındalar. Müzeler, nihayetinde, ziyaretçilerin anlam çıkarmalarını sağlayan eğitim alanları ve onların müzelerde telefon kullanımını teşvik etmesi bu anlayışın bir parçası. Elbette bu değişikliklerin bir de öbür yüzüne bakmalıyız. Bazı eleştirmenler, gösteriş ve kârın sanatın metalaşmasının artışına hizmet edebileceği konusunda uyarılarda bulunuyorlar. Dijital Van Gogh deneyimlerinden influencer’ların paylaşımlarına uygun işlere kadar, izleyiciyi içine çeken ‘Instagram’a yakışır’ sergiler, sanat yapıtlarını bir tür tüketici cazibesine dönüştürme riski taşıyor. Müzeleri eğlenceyle doldurarak sanatın selfie’lerin arkasına geçmesi tehlikesi var. Bir küratör ve eğitmen olarak, bu değişimlerin halkın gerçek isteklerini yansıttığını görüyorum: Katılım, çok duyulu deneyim ve sanata erişim arzusu. Buradaki zorluk, bu farklı rollerin müzelerin kamusal amacını sulandırmadan derinleştirmesini sağlaması. Demokratikleşme ve metalaşma arasındaki çizgiyi belirlemek uzun zamandır süren bir tartışma konusu. Ama şu açık: Müzeler fiziki mekânları ve sanal dünyadaki varlıklarıyla kültürel yaşamda dinamik bir rol talep etmekteler.

KEŞFETYENİ
Milan 3 yaşında! Duygusal doğum günü paylaşımı
Milan 3 yaşında! Duygusal doğum günü paylaşımı

Cadde | 25.05.2025 - 08:56

Fulya Zenginer, 3 yaşına giren oğlu Milan'ın doğum gününü sosyal medyadan paylaştığı duygusal bir mesajla kutladı.

Yazarlar