31.10.2021 - 03:00 | Son Güncellenme:
ÖZLEM ÜLKÜ / ozlem.ulku@milliyet.com.tr - Suriyeli bir babanın doğuştan uzuvları olmayan oğlunu kucakladığı bir fotoğraf karesi, tüm dünyayı etkisi altına aldı. Sienna Photo Awards’ta Hataylı fotoğrafçı Mehmet Aslan’ın “Hayatın Zorluğu” adını verdiği bu kare, 163 ülkeden fotoğrafçıları geride bırakarak “Yılın Fotoğrafı” ödülünü kazandı. Aslan’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla ödül haberini duyurduğu fotoğraf, uluslararası basında yer aldı; Angelina Jolie gibi dünyaca ünlü isimler tarafından paylaşıldı. Suriye’deki iç savaşın paramparça ettiği hayatların bir özeti olan fotoğrafın Ankara’da yaşayan kahramanlarına ulaştık ve içine umudu da sığdıran o karenin hikayesini dinledik.
2013 yılında Suriye İdlib’te pazardayken düşen bir bombanın etkisiyle sağ bacağını kaybeden baba Münzir Al Nezzar tedavi için Türkiye’ye getirilmiş. Gözlerini Tarsus’ta hastanede açtığını söyleyen Al Nezzar, iyileştikten sonra ülkesine dönmüş.
Yardım kartıyla süren hayat
2016 yılında dünyaya gelen Mustafa ise annesinin hamileyken sarin gazı soluması nedeniyle uzuvları olmadan doğmuş: “İlk göz bebeğim Mustafa. Allah böyle verdi biz de kabul ettik. Canım ona feda olsun, onun için canımı veririm. Mustafa benim için hiç eksik değildi. Hep gülmeye, onun için ayakta durmaya çalıştık” diyerek anımsıyor o günleri.
Her şeye rağmen hayata tutunmaya çalışan aile sevgiyle ayakta durmuş bugüne kadar. Al Nezzar 2018 yılında oğulları Mustafa’nın protezlerine kavuşması için yollara düştüğünü, yardım bulmak umuduyla Hatay’a geldiklerini anlatıyor.
O zaman gittikleri şehir hastanesinde Mustafa’nın kemiklerinin gelişmediğini bunun için çocuğun önce tedavi olması gerektiğini öğrenen aileye Ankara’ya gitmelerinin uygun olacağı söylenmiş. Uzuvları için gereken protezlerin akıllı, robotik teknoloji gerektirmesi, bunun da yurt dışında olmasının daha iyi olacağı anlatılmış. Kimliklerini Hatay’dan Ankara’ya taşımak için birkaç kez göç idaresine başvuran aile, bugüne kadar bekleme yanıtı almış.
Ocak ayında ise fotoğrafçı Mehmet Aslan’la yolları kesişmiş ve o gün Reyhanlı’daki evlerinin önünde baba oğul objektifin karşısındayken umuda açılan kapının anahtarı bu fotoğraf olmuş. Birkaç hafta önce taşındıkları Ankara’da henüz kimlikleri çıkmadığı için hastaneye gidemeyen aile, Kızılay’ın aylık 1080 liralık yardım kartı ve yardımseverlerin tuttuğu bodrum kat bir dairede yaşamlarını sürdürüyor. Aile suyu, doğalgazı olmayan evde Mustafa ve iki kız çocuğuyla birlikte ayakta kalmaya çalışıyor.
Baba Münzir Al Nezzar için fotoğraf yarışmasındaki birincilik haberini oğlunu tedavisi için bir umut ışığı olarak görüyor: “Birinciliği duyunca çocuğumu bütün dünya gördü dedim. Hayatımız değişebilir diye dua ettim. Kızılay aradı, göç idaresine götürüp kimliğimizin olması için yardım ettiler. İlk geldiğimizde 2-3 gün sokaklarda kalmıştık, buna da şükür diyoruz şimdi. Ben o fotoğrafta da Allah’ıma dua eder gibi tutuyorum oğlumu. Bize bir yol göstersin, ileride inşallah iyileşsin diye. Benim için ödül, oğlumun yürüyebilmesi.” Maddi açıdan oldukça zor durumda olduklarını söyleyen babanın isteği aslında sağlık yardımı. Kendisinin de yaralanmadan sonra takılan platinlerden dolayı ameliyata ve protez bacağa ihtiyacı olsa da önceliği henüz beş yaşındaki oğlu. Onlar için birincilik, zafer sürekli gülen, hareketli, zeki bir çocuk olduğunu söyledikleri Mustafa’nın yürümesi.