Pazar“Komedinin evrensel kalıpları değişmez”

“Komedinin evrensel kalıpları değişmez”

05.11.2023 - 02:00 | Son Güncellenme:

“Hey Gidi Günler” ile 6. Komedi Festivali’nde seyircilerle buluşacak olan Behzat Uygur, “Mizah anlayışı değişiklikler gösteriyor ama olmazsa olmaz denilen komedinin evrensel kalıpları değişmez” diyor.

“Komedinin evrensel kalıpları değişmez”

SEYHAN AKINCI - İstanbul Komedi Festivali bugün altıncı kez kapılarını açıyor. 5 Kasım - 4 Aralık tarihleri arasında gerçekleşecek festival gülmenin zor olduğu bugünlerde en büyük sığınağımız olan mizahın gücünü bir kez daha hatırlatıyor. Festivalin başlangıcından bu yana sahnede olan Uygur Kardeşler “Hey Gidi Günler” ile seyircilerle buluşacak. Bu vesileyle Behzat Uygur ile konuştuk.  

Haberin Devamı

Aziz Nesin’den Rıfat Ilgaz’a her kuşaktan insanın güldüğü isimleri bağrında taşıyan bir ülkede gülmeyi neden bu kadar hafife alıyoruz?  

6 yıldır Komedi Festivali’nin yapılması çok önemli. Çok da önemsenmesi gereken bir şey. İnşallah uzun yıllar devam eder. Böyle bir coğrafyada, bunca acıyı yaşarken bu oyunların olmasının, festivallerin yapılmasının ne kadar elzem olduğunu bir örnekle açıklamaya çalışayım; 1974 yılı, İzmir’deyiz. Açık havada oynuyoruz, Nejat Usta’yla fuar dönemi... Malum 1974’te Kıbrıs çıkarması yapıldı ve bir savaş başladı. Bu çıkarmayla birlikte, geceleri karartma ilan edildi. Karartmada tiyatrolar spotlarını, evler ışıklarını yakamıyorlardı. En fazla mavi renklendirme ile bunları yapabiliyorlardı. Tiyatrolar bu durumda oyunlarını oynayamamaya başladılar. Fuardan bütün tiyatrolar tek tek ayrıldılar. Nejat Usta dedi ki, “Hayır, tam da bu zamanda seyircinin bize ihtiyacı var. Onların karşısına çıkmalı ve bir anlık da olsa kafalarını dağıtmalıyız.” Ve doğru hatırlıyorsam “Ümit mi, simit mi?” oyununu sadece bir mavi ışık takarak oynadık. Seyirciler geldiler ve bir yaz sezonunu o şekilde kapattık. Buradan şunu anlıyoruz, tam da böyle zamanlarda ihtiyacımız var sanata. Herkes büyük zorluklar yaşıyor. Bu acılar karşısında hepimiz çok üzülüyoruz. Bu şartlarda sahneye çıkıp, insanları güldürüp, eğlendirmek çok da zor bir şey. Bizler de insanız ve sahneye bir sorumlulukla çıkıyoruz. Esas işimizin insanları eğlendirmek, eğlendirirken de bir şeyleri göstermek olduğu bilincindeyiz. Ama robot değiliz. Birdenbire o dertlerimizi, üzüntülerimizi, gördüklerimizi silmek kolay değil. Ama bizim vazifemiz bu ve bunu devam ettiriyoruz.  

Haberin Devamı

Sahne hayatınızda “Hey Gidi Günler” serüvenini nereye koyarsınız? 

“Hey Gidi Günler”le özellikle Beşiktaş Kültür Merkezi’nde olmak bizim için çok anlamlı. Çünkü Nejat Uygur Tiyatrosu’nun oradaki emeğini herkes bilir. Açılışından beri olduğumuz bu güzel salonda seyirci karşısına, hem de bir komedi festivali ile çıkmak bizi de seyircimizi de çok mutlu ediyor. Orada başka bir nostalji yaşıyoruz.  

Haberin Devamı

Bugünkü komedi anlayışını nasıl değerlendiriyorsunuz?  

Mizah anlayışı geçmişte olduğu gibi bugün de değişiklikler gösteriyor ama olmazsa olmaz denilen komedinin evrensel kalıpları değişmez. O geçmişten günümüze hep aynıdır. Biz de gelenekselden yararlanıp günümüzü de unutmayarak güzel bir kolaj yapıyoruz. Komediyi güncellemenin hiçbir mahsuru yok tabii ki ama “Hey gidi günler” dediğimiz zamanlar da var.