75 yıllık mirasla yelkenler fora
Cumhurbaşkanlığı himayesinde düzenlenen 6. Uluslararası Yat Yarışları’na Milliyet’in 75. yılına özel hazırlanan yelkenliyle katılan ekip “Hem Atatürk’ün Samsun’a çıkışının yıldönümü hem de Milliyet’in 75. yılını kutlayan bu yolculuğun anlamı büyük” diyor.
Milliyet’in 75. yılına özel hazırlanan yelkenli, Cumhurbaşkanlığı himayesinde İstanbul Açık Deniz Yat Yarışı Kulübü tarafından düzenlenen 6. Uluslararası Yat Yarışları’nda yerini aldı. İstanbul’dan Samsun’a uzanan, Karadeniz’in hırçın, derin ve sabır isteyen sularında yol alan onlarca tekne arasında, Milliyet teknesi Türkiye’nin 75 yıllık hafızasına da yelken açıyor.
Yıllardır bu sporun içinde olan ve denize tutkuyla bağlı profesyonel ve amatör yelkencilerden oluşan altı kişilik ekip şimdi bu tutkularını, Milliyet’in ismiyle birlikte taşıyorlar. Start verilmeden, halatlar çözülmeden, biz de ekiple konuştuk.
“TARİFSİZ BİR ANLAMI VAR”
Milliyet teknesinde üç profesyonel ve üç amatör denizciden oluşan bir ekip görev yapıyor. Zorlu Karadeniz koşullarında 24 saatlik vardiya sistemiyle ilerleyen ekip, yalnızca doğayla değil, kendi sınırlarıyla da mücadele ediyor. Ekip lideri Murat Tan, yarışın kendileri için taşıdığı anlamı şu sözlerle anlatıyor: “Karadeniz, yelken için hem çok öğretici hem de oldukça zorlu bir deniz. Rüzgârın yönü, dalgaların büyüklüğü, gece-gündüz fark etmeksizin sürekli tetikte olmayı gerektiriyor. Ama biz sadece doğaya karşı değil, kendi sınırlarımıza karşı da yarışıyoruz. Yorulsak da vazgeçmiyoruz. Çünkü bu sadece bir yarış değil, Atatürk’ün Samsun’a çıkışının yıldönümü hem de Milliyet’in 75. yılını da kutlayan bir yolculuk. Bu bayrağı Samsun’a taşımak, bize tarifsiz bir anlam yüklüyor.”
“YARIŞ YELKEN SPORUNU GÖRÜNÜR KILIYOR”
Teknedeki bir diğer isim de Kürşad Ekmekçi. Ekmekçi de, “Milliyet, sadece bir gazete değil. Türkiye’nin toplumsal hafızasını taşıyan, olayları sadece aktarmayan, yorumlayan ve yön veren bir yayın. 75 yıllık bu mirası Karadeniz’in dalgalarına karşı savunmak, bizim için büyük bir sorumluluk. Ben çocukluğumdan beri Karadeniz’e bakarak büyüdüm. Şimdi o denizde, Milliyet adına, Cumhuriyet için yelken açmak benim için özel ve güzel bir deneyim’’ diyor.
Ekmekçi, aynı zamanda yarışın sadece sportif değil, toplumsal bir mesaj taşıdığına da dikkat çekerek sözlerine şöyle devam ediyor: “Denizde olmak bir ayrıcalık gibi görülüyor ama biz bu sporu daha erişilebilir ve daha yaygın hâle getirmek zorundayız. Bu yarış, yelken sporunu daha görünür kılıyor. Gençler denizi tanımalı, rüzgârla mücadele etmeyi öğrenmeli. Bu da bizim üzerimize düşen bir başka görev. Öte yandan, Karadeniz doğası gereği meydan okur. Güneye yapılan yarışlarda rüzgâr arkadandır, kolaydır. Ama kuzeye, hele ki Karadeniz’e gidiyorsanız, akıntı, dalga ve rüzgâr hep karşınızdadır. Bu rota Türkiye’nin en zor yarışı.”
“MİLLİYET ADINA YARIŞMAK HEYECANLANDIRIYOR”
Ekipte yer alan tek kadın yelkenci ise Nursel Kaplan (23). “Deniz benim için bir tutku” diyen Kaplan heyecanını şu sözlerle paylaşıyor: “Zorlu bir yarış bizi bekliyor. Milliyet Gazetesi adına böyle bir yarışta yer almak daha da heyecanlandırıyor. Hedefimiz bu yarışı birincilikle tamamlamak.”
ZORLU ROTA TARİHİ HEDEF
10 teknenin yer aldığı yarışta ekipler İstanbul’dan start aldıktan sonra Karadeniz açıklarında uzun ve zorlu bir yolculuğa çıkıyor. Hedef, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda Samsun’a ulaşmak ve Kurtuluş Kupası töreninde yer almak.
“MİLLİYET PROJESİNİN İÇİNDE YER ALMAK DEĞERLİ”
Teknenin sahibi olan ve projeye teknik ve lojistik destek sağlayan Cenk Tekkaya ise doğrudan yarışta yer almıyor. Ancak yarış ekibini kendi teknesiyle destekleyen Tekkaya, bu süreci başından beri yakından takip ediyor. Tekkaya, “Bu yarışta fiziksel olarak teknede olmasam da ruhen kesinlikle oradayım. Milliyet gibi bir markayla bu projenin içinde yer almak çok kıymetli. Çünkü bu sadece bir spor etkinliği değil, Türkiye’nin denizlerdeki varlığını, vizyonunu ve iddiasını da temsil ediyor. Karadeniz rotası kolay bir rota değil ama Türkiye’nin denizcilikte geldiği noktayı göstermek açısından çok güçlü bir mesaj taşıyor” diyor.
Tekkaya, yelken sporunun sadece bir hobi olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayarak sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu bir strateji meselesi. Biz artık denizlerde daha görünür olmalıyız. Eğitimden üretime, sporculuktan organizasyona kadar her alanda bu farkındalık artmalı. Milliyet’in 75. yılı için bu rotada olmak, bu yüzden sadece anlamlı değil, aynı zamanda gerekli.”
