31.12.2023 - 02:00 | Son Güncellenme:
Prof. Dr. Gökalp Öner - Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı / 2023 yılı biterken 2024 yılına girerken kadın doğum ve tüp bebekte neleri geride bıraktık, yeni yılda bizleri ne bekliyor MİLLİYET okurlarımız için derledik…
1- Yapay zeka ile tüp bebek
Yapay zeka artık her yerde hatta geleceğimizi onun seçtiği sperm ve embriyolar ile şekillendiriyoruz. Tabii ki 2023 yılının tüp bebekteki en önemli gelişmesi yapay zekalı tüp bebek. Artık en kaliteli ve gebelik getirme şansı en yüksek spermi yapay zeka seçmekte, ayrıca embriyo oluştuktan sonra hangi embriyo ile yüzde kaç ihtimalle gebelik gelebileceğini, genetik anlamda sıkıntı olup olmadığını da yapay zeka belirlemekte. Bu şekilde anne karnına yerleştirilmeden en kaliteli ve genetik yapısı en sağlıklı embriyo ile gebelik şansı artmaktadır.
9’lu aşı da üç doz şeklinde yapılıyor
2- 9’lu rahim ağzı kanser aşısı artık Türkiye’de
Rahim ağzı kanserinin sebebi cinsel yolla bulaşan HPV isimli bir virüstür, bu virüsü erkekler taşıyıcıdır. Daha önce 4 HPV suşuna yönelik olan aşı şimdi daha çok HPV virüsünü kapsamakta ve önlenebilen bir kanser olan rahim ağzı kanseri için daha güvenilirdir. 3 doz şeklinde yapılan 9’lu HPV aşısının ayrıca HPV pozitif olan kadınlara yapılması da önerilmektedir. Bu şekilde vücut HPV virüsünü tanımakta ve onunla mücadele edip yok edebilmektedir.
3- 2000 mg L-karnitin erkek kısırlığında önemli
Tüp bebekte erkek kısırlığında sperm yapı sayı ve hareketine yönelik en etkin besin takviyesinin 2000 mg karnitin olduğu gösterildi. Çocuk istemi için başvuran çiftlerde sebepler arasında yüzde 50 sebepli erkek faktörü bulunmaktadır. Erkek faktörü araştırılırken sperm analizine bakılmaktadır. Sperm analizinde ileri hareketli sperm sayısında azalma ve yapısal bozukluk nedeni sıklıkla oksidan maddelerin sperme zarar vermesidir. E vitamini, C vitamini, ve koenzim Q10’nin yanı sıra özellikle L-karnitin de önemlidir.
Yumurta kalitesi artırılmaya çalışılır
4- Gebelik öncesi sadece folik asit artık tek başına yetmez
Özellikle yumurta kalitesini arttırması ve gebeliğin sağlıklı devam etmesi için folik asit dışında D vitamini, koenzim Q10, glutatyon, alfalipoik asid, çinko ve selenyum da çok önemli yer arz etmektedir. Gebelikte düşük şansızlığı ve doğum sonrası otizm nedenleri arasında vitamin eksiklikleri de gösterilmektedir.
5- Kan sulandırıcı kullanımı herkese yapılmamalı
Son yıllarda düşük tedavilerinde hemen herkese kan sulandırıcı başlanırken sadece iki genetiksel faktör olan FV Leiden ve protrombin gen bozukluğu ile protein S, C veya ATIII eksikliği durumları dışında kan sulandırıcı iğnelerin kullanımının etkinliği olmadığı gösterilmiştir. Sonradan kadınların antifosfolipid antikor üretmesine karşında aspirinin yanında kan sulandırcıların kullanılabileceği bunların dışında kullanılmasının gereksiz olduğu gösterilmiştir.
6- Düşüklerin tedavisinde vajinal progesteron etkin
Gebeliklerin yüzde 15’i önlenemez düşüklerle sonuçlanırken önlenebilen düşüklerin tedavisinde en etkin tedavinin 600 mg vajinal progesteron olduğu gösterilmiştir. Ağızdan alınan progesteronun düşük önlemede etkinliği henüz tartışmalı iken kasa yapılan progesteronun etkin olmadığı için yurtdışı ülkelerinde tedaviden çıkarılmıştır.
37 yaşından sonra dikkatli olunmalı
7- Tekrarlayan düşüklerde genetik tanılı tüp bebek
Genetik tanılı tüp bebek 37 yaşından ileri kadınlarda tüp bebek yapılacaksa başarısız tüp bebek denemelerinde gebelik şansını artırmak için önerilmektedir. Düşüklerde ise bilinen en sık neden yüzde 60-70 oranlarda genetik bozukluklardır. Burada anne adayının ve baba adayının genetik yapısı normal olmasına rağmen kadının ileri yaşı ve erkeğin sigara içmesi sperm ve yumurtanın genetik yapısını bozmakta, oluşacak gebelikte ise genetik sağlıksız olursa düşükle sonuçlanmaktadır. Artık çoğu tüp bebek derneği, tekrarlayan düşüklerin tedavisinde bu önemli faktörün göz önünde tutulmasının gerekli olduğunu ve genetik tanılı tüp bebek yapılarak düşüklerin önlenebileceğini vurgulamaktadır.
8- Rahim hazırlama süreci kişiselleştirilmeli
Tüp bebekte çiftler değerlendirildikten sonra en iyi embriyoyu elde etmek için tedaviler nasıl kişileştiriliyorsa artık rahim hazırlama süreci de kişiye özel olmalıdır. Artık dünyada tüp bebek merkezlerinde dondurulmuş embriyo transferleri çoğalmasına bağlı rahim hazırlama süreçleri de hormon ile hazırlanmaktadır. Bu hazırlanma sürecinde embriyo transferi öncesi hormonların her rahimde farklı cevap verebileceği ve embriyonun tutunma penceresinin kişiye özel hazırlanması gerekmektedir.