Les Pires: Bu dünya 'İşe Yaramazlar'ın hatrına dönüyor
Bu yıl Cannes'da 'Un Certain Regard' ödülünü kazanan Fransa yapımı 'Les Pires / The Worst Ones', ya da Türkçe adıyla 'İşe Yaramazlar', birey ve toplum arasındaki uyumu ararken önemli bir köprü kuruyor ve yalın finaliyle bu dünyanın ancak 'işe yaramaz' denilen gençler tarafından değişebileceğini, değiştirilebileceğini hatırlatıyor...
Bu yıl Cannes Film Festivali'nde göğsümüz kabarmış, Emin Alper'in 'Kurak Günler' filmi prestijli 'Un Certain Regard' bölümünde yarışmıştı. 'Belirli Bir Bakış' adlı bu seçkide büyük ödül ise Lise Akoka ve Romane Gueret'nin birlikte yönettikleri 'Les Pires / The Worst Ones' (Türkçe adıyla: 'İşe Yaramazlar') kazanmıştı. Fransa yapımı bu film, her ne kadar ülkesinin Oscar adayı adayı olarak seçilmese de geçtiğimiz haftalarda Filmekimi 2022 kapsamında Türkiye'de izleyicilerle buluşmuştu. Yönetmenlerin Elénore Gurrey ile birlikte imza attıkları senaryosundan başarılı oyunculuk performanslarına akıllarda kalmayı başaran 'Les Pires', bir 'film içinde film' olarak benzerlerine sıklıkla rastlasak da önemli ayrıntılarıyla farklılaşmayı başaran, derdini izleyiciye yalın, sahici, çarpıcı bir şekilde aktaran, mütevazı gibi gözükse de aslında alttan alta önemli noktalara temas eden güçlü bir film.
Bu dünyayı ancak 'İşe Yaramazlar' değiştirebilir
'Les Pires'te amatör genç oyuncular arasında seçmeler yapılıyor ve bu oyuncu seçimi sırasında 4 genç filmde oynamaya hak kazanıyor. Ancak yönetmenin tercihleri bölgede yaşayanlar tarafından şaşkınlıkla karşılanıyor çünkü filmde rol almaya hak kazanan 4 karakter de mahallenin en problemli, en 'kötü'leri olarak bilinen gençlerden oluşuyor. Mahallede pek de sevilmeyen, toplumla çok da fazla uyumlu olmayan bu gençlerin bir filmde önemli rolleri kapmasıyla birlikte bir yandan bu karakterlerin iç dünyalarına, toplumla kurdukları ya da kuramadıkları bağları izlerken diğer yandan da film içindeki film ile gerçekler adeta dans ediyor. Başroldeki genç yeteneklerden Timéo Mahaut'nun özellikle devleştiği, baştan sona kusursuz bir performans sergilediği filmde aslında alttan alta şu güçlü mesajı alıyoruz: "Çevredekilerin 'İşe Yaramazlar' olarak gördüğü gençler toplumla güçlü bağ kuramasalar da kendilerini aşma, kendilerini bulma, bireyselliklerini görme peşinde. Belki de bu dünyayı değiştirebilecek birileri varsa onlar ancak 'İşe Yaramazlar'ın çabalarıyla mümkün."
Timéo Mahaut iyi bir aktör olacağının sinyallerini veriyor
Seyirciye 'büyük bir film olma' sözü vermeyen ancak temposundan senaryosuna, muazzam oyunculuk performanslarından kamerasına pek çok detayıyla yalın ve çarpıcı olmayı başaran 'Les Pires', özellikle son dönemde şaşırtıcı bir şekilde 'büyük' oynamaya kalkıp ne yazık ki az biraz vasatlaşmaya başlayan, Belçikalı Dardenne Kardeşler'in erken dönem filmlerini, sükse yaptıkları o yalın ve çarpıcı işlerini anımsatıyor. Bir başyapıt olacak kadar cesur olmasa da anlatmak istediğini derli toplu bir şekilde izleyiciye aktaran 'Les Pires' yönetmenlerin başarıyla kotardığı, yüz güldüren bir film olmayı başarmış. Bazı anlarda güldüren, gerçekle kurgunun karıştığı bazı anlarda ise izleyiciyi heyecanlandıran 'Les Pires' güçlü bir filmin sırrını da bizlerle paylaşıyor aslında. Anlatmak istediği öyküyü paylaşırken sarkmadan, dağılmadan, izleyiciyi boğmadan ölçüyü ve dengeyi tutturmak, bunları yaparken de güçlü sahnelerde izleyiciye alan tanımak. 'Les Pires' tam da bu yüzden güçlü bir film. Birey ve toplum arasındaki uyumu ararken önemli bir köprü kuruyor, çarpıcı ve yalın bir finalle yanakta ufak bir gözyaşı süzdürüyor. Filmin en can alıcı karakteri sarışın Timéo Mahaut ise henüz ilk büyük işiyle olağanüstü iyi bir aktör olacağının sinyallerini vermeyi, adını şimdiden ezberlettirmeyi başarıyor.
twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr