Murat Boz'un 'Nirvana'ya takılan yüksek 'rock'ım öncesi 'Derin Mevzular'ı
Özellikle 'Kalben' ve 'Gece' gibi şarkılarla pandemi döneminde dijital dönüşüm sürecini başlatan Murat Boz, 'Harbi Güzel'le yakaladığı yüksek doz nitelik/nicelik uyumunu bir çıt daha ileriye taşımayı hedefliyor. 'Janti'yi takip edecek '3' albümünün çıkış şarkısı olarak seçilen 'Derin Mevzular' son dönemde 'tık'ır 'tık'ır işleyen şık idol 'Nirvana' sonrası kısa şarkılar ekolünde az biraz harcansa da bütün bu 'Derin Mevzular'ın gelecekte Boz'un yüksek 'rock'ımsal durumlarla rahatlıkla yükseltilebileceğini de az biraz müjdeliyor.
Türkçe pop'ta bir şarkıya 12 kişinin söz, 4 kişinin beste olarak katkı vermesine pek alışkın değiliz. Ancak az biraz Edirne il sınırını aşıp Batı'ya doğru yol aldığımızda ya da Batılı prodüktörlerle Korece-İngilizce ortak işlere imza atan Uzak Doğulu pop grupları ya da yıldızlarının 'trend' işlerine baktığımızda aslında bu 'kalabalıklık' hem olağan hem de az biraz bilhassa tercih edilen bir durum. İsveç'in her yıl en çok izlenen televizyon klasiği olan ve kazanan isim ve şarkının Eurovision'da ülkeyi temsil etmeye hak kazandığı Melodifestivalen'ın da Avrupa çapında ses getirmesinin, Türkiye'de dahi sıkı hayranlarının olmasının bile ancak ve ancak şarkıların künyelerindeki "Çorbada benim de tuzum olsun" kalabalıklığı sayesinde mümkün olabildiğini hatırladığımızda "Neden?" sorusunun cevabı da kendiliğinden verilmiş olunuyor. İki elin sesinin bir elindekinden daha pozitif olduğunu bilmemiz, kolektif bir çabanın, emeğin sonucunun tekil üretime göre çok daha verimli sonuçlar doğurabildiğini fark etmemiz tam da bu yüzden önemli. 12 kişinin kafa kafaya veriyor, herkes heybesindekileri masaya döküyor, böylelikle daha önce yakalanmamış bir tat yakalanıyor. Hırpani çarkın içinde üreterek var olabilmemiz yorucu ve yıpratıcı olsa da üretmenin aslında bizi yaşattığı da ortada. Akustik gitarıyla yola en primitif şekilde başlayan bir müzisyenin sürekli aynı şeyi yaparak monotonlaşmak yerine tıpkı Ed Sheeran gibi ekleme-çıkarmalarla kendini geliştirmesi, Lewis Capaldi'nin tam da ruhsal açıdan tükendiği noktada aslında en büyük parlayışına imza atması gibi durumları hatırladığımızda tükenme pahasına üretim ve gelişimi önemsemek, bunu yaparken de gücünü kolektif bir ruhtan alarak pasör-smaçör-orta uyumu eşliğinde denge terazisinde azar azardan çoğalabilmeyi önemsemek son derece şık bir durum. Simge Sağın'ın son dönemdeki işlerinde gördüğümüz bu ortaklık halini son olarak Murat Boz'un 'Derin Mevzular'ında görmemiz ana akım çıtası için gayet pozitif bir gelişme.
Murat Boz'un dijital dönüşümündeki uğrak noktalardan biri olmayı garantiledi
Bir süredir yoluna single'larla devam eden Murat Boz, pandemi döneminde "Geliyorum!" dedirten ve 'Kalben' ya da 'Gece' gibi heyecanlandıran işlerinden sonra özellikle 2022 yazında son derece şık bir gole imza atmış ve 'Harbi Güzel'leşerek birçok detayıyla heyecanlandıran hem şık hem de sempatik bir yaz hit'ine imza atmıştı. Köprü kısmı ve akılda kalan nakaratıyla daha ilk dinlemede bile sınıfı geçen 'Harbi Güzel'le en sonunda niceliksel açıdan da Boz'un hak ettiği 20 küsür milyon djital müzik platformlarında dinlenme rakamları yakalanmış, daha da önemlisi Murat Boz, müziğini trendleştirerek kendi içindeki dijital dönüşüme dair pozitif bir yükseklikten ciğerlerine derin bir nefes çekmiş ve hepimize de çektirmişti. 'Harbi Güzel'le tamamlanan 'nokta atışı single'ların devamında 2016 tarihli 'Janti'yi takip edecek yeni Boz albümünün de bir nevi başlangıcı yapılmıştı. '3' adını taşıyacak olan yeni Murat Boz albümünün çıkış şarkısı olarak belirlenen yeni single 'Derin Mevzular' geçtiğimiz günlerde yayınlandı ve '3' dönemi de böylelikle resmi olarak başlamış oldu. Tanıtımlarında bile klip görselleriyle heyecan yaratan 'Derin Mevzular', özellikle 'Kalben'le başlayan Murat Boz'un dijital dönüşümündeki uğrak noktalardan biri olmayı ise henüz ilk haftalık dinlenme rakamlarıyla az biraz garantilemeyi de başardı.
'Tık'ır 'tık'ır işleyen 'Nirvana' sonrası kısa şarkılar ekolünde az biraz harcanıyor
'Derin Mevzular'ın ilk dikkati çeken noktası elbette sözel bazda şarkıya tam 12 (yazıyla on iki) kişinin 'destek atması' diyebiliriz. Ki bu durumu bazıları yukarıda sıraladığımız Batı-Uzak Doğu perspektifi eksikliğinden ötürü yadırgasa da çizilen yol ancak ve ancak "Bilhassa 'söz'de göze çarpan niceliksel çoğunluk şarkıya yeterli slogan desteği katma noktasında eksik kaçıyor"la eleştirilebilir, ki bu doğru bu bir eleştiri. Çünkü 'Derin Mevzular'dan aşkın kaç beden giyeceğinin cevabını alamıyor, sokağa çıkıp istemsizce bir 'By 'Derin Mevzular' be kardeş' alıntısı yapamıyoruz. Ama 12 kişinin imzasını görüp de 'dana' esprisi yapmak yalnızca kolay bir espri çeşidi ve surat astıran bir vizyon eksikliği. Mert Çodur, Ömer Akkaya, Umur Doma, Ozan Bayraşa, Murat Ercan, Ege İpek Tokatlı, Bade Derinöz, Murat Alp Mutlu, Berkay Altunyay, Emir Akbulut, Mela Bedel ve Alperen Demir'in sözlerine imza attığı 'Derin Mevzular'ın bestesinde de Ozan Bayraşa, Mert Çodur, Ege İpek Tokatlı ve Emir Akbulut'un katkısını görüyoruz. Şarkının prodüktörü ise son dönemin en heyecan verici prodüktörlerinden biri olan Mösyö Bayraşa. Ki zaten 'Derin Mevzular'ı dinlemeye başladığınızda şarkıya Ozan Bayraşa'nın ufak dokunuşlarla katkı verdiğini net bir şekilde hissediyoruz. Daha önceki Ozan Bayraşa aranjelerinden farklı bir noktada olmasa dahi 'Derin Mevzular' özellikle de temposuyla tam da Murat Boz'a yakışacak bir şarkı. Sanki 'Maximum' albümündeki bir şarkının 2023 sound'una göre adapte edilmiş daha modernize hali gibi klasik Murat Boz tadı veren ama bunu yaparken güncel ve trend de olabilen 'Derin Mevzular' daha çok bir 'mevzulara giriş' şarkısı, bir köprü, bir "Kısa bir zaman sonra pasta bitecek ama önden size tadımlık bir parça veriyorum"luk tavırlı bir "Merhaba gençler, nasıl gidiyor?" selamı. 'Derin Mevzular'ın şu anda bile kendini var edebilen 'Janti' ya da 2022 yazının en büyük hit'lerinden 'Harbi Güzel' kadar geniş coğrafyalara yayılmış bir yüz ölçümü yok. İşte şaşırtıcı olan kısım da tam olarak burada başlıyor. Ozan Bayraşa'nın 'Yankı'da özellikle ikinci nakarat sonrası yakaladığı 'uçuş anı' ve karakteristik tatlara çok da fazla rastlayamıyoruz. Oyuncaklar, melodiler yapılabiliyor ama farklı türlerin dinleyicisinden oy alamıyor/çalamıyor bu aranjeler. Halbuki 'Yankı', yalnızca 'pop'la açıklanamayacak elektronik dokunuşları ve genel atmosferiyle 40 yıllık rock'çıların dahi şarkı listelerine girebilmesini sağlamıştı. Fakat 'Derin Mevzular' ya da bir başka modern Bayraşa aranjesinde ya da 'Yankı'nın anneciği Simge Sağın'ın -ilkine pek katılmasam da- genel kanı itibarıyla 'Yankı' havasında bulunan 'Harcandıkça' ya da 'Ne Güzel'de pek rastlayamamıştık. 'Derin Mevzular'daki nazar boncuğu görevini üstlenen 'derin temas' da burası. "Bana dokunma, beni sadece izle" dedirten bu 'derin temas' aslında 3 dakikayı bulmayan dijital çağla uyumlu 'tık'ır 'tık'ır işleyen Gülşen & Edis ortaklığı ulu önder/şık idol 'Nirvana' sonrası kısa şarkılar ekolünde az biraz harcanıyor.
Yüksek 'rock'ımsal durumlarla bütün bu 'Derin Mevzular' rahatlıkla yükseltilebilir
Aslında başka türlerin dinleyicisine bile göz kırpabilecekken 'Derin Mevzular' son kertede çoğunlukla pop dinleyicilerine hitap ediyor. Fakat bunu yaparken elbette çıtayı yükselterek, Murat Boz'a nitelik ve güncellik katarak yapıyor. Fakat söz konusu dijital dönüşümünü tamamlamaya epey yaklaşmış bir Murat Boz olduğunda artık ondan daha da ilerisini beklememiz gerekiyor. Birçok erkek vokale göre kendini güncelleme ve A-liste'de kalma konusunda kararlı ve azimli olan Murat Boz, güncel ve trendliği yakalayabilmeyi başardıysa o zaman 'Yankıspor' gibi farklı türlerin dinleyicilerine de göz kırpabilmeyi başarabilmeli. Bunun en 'klasik' formülü elbette Hadise'nin de son dönemde sağlam bir şekilde başardığı yüksek 'rock'ımsal durumlar. 'Hay Hay' ya da 'Feryat'ta, hatta 'büyük olma iddiasında olmayan' ama yine de kendine radyoda rotasyon bulabilen 'Coş Dalgalan'da Hadise rock dinleyicisine en popüler alternatifi sunmuştu. Murda ortaklıklarıyla rap dinleyicisine kendini tanıtması R&B ile ezelden beri flört halindeki Hadise için uygun bir format elbette. Benzer bir rap beklentisi Murat Boz'da eğreti kaçabilir, bu doğru. Ama 'Feryat'taki 'rock' tını, keskin vuruşlar ya da Atiye ile İskender Paydaş ortaklığı 'Yetmez'deki daha 90'lar klasikliği tadı da keza modernize edilerek, pop ve elektronik dokunuşlarla Murat Boz'un dinleyici kitlesindeki harflerin sayısını çoğaltabilir. Yani aslında yüksek rakımsal durumlarla bütün bu 'Derin Mevzular' aslında gayet rahatlıkla yükseltilebilir. Eğer Murat Boz'dan bir 'Janti 2' dinlemiyorsak, evet, canımız ciğerimiz, sempatikler sempatiği Murat'ımız Boz'umuz bunu çok net yapabilir.
twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
can.sisman@milliyet.com.tr