
Yeniyi üretmek kolay peki ya eskiyle imtihanımız?
Bunca yıldır yaşıyoruz. Ama size de daha yolun fena halde başında olduğunuz gibi bir his geliyor mu? Tarihe özel bir ilginiz olmasına gerek yok. İlla bilmem kaç ciltlik tarih kitaplarında kaybolmak zorunda değilsiniz. Ancak ve ancak yapılan kazılanlar ve bulunan tarihi eserlerden sonra geçmişe ve geleceğe olan inancım kuvvetleniyor...
Çorum'da bir çiftçi, tarla sürdüğü sırada Roma dönemine ait olan ve 'Hırsızlar Tanrısı' olarak adlandırılan Hermes Heykeli'yle karşılaşmış.
Kendine saklamamış.
"Televizyonunun üstünde güzel durur" diye düşünmemiş.
Gitmiş, heykeli müzeye teslim etmiş.
İncelemeler yapılmış, 2 bin yıllık olduğu öğrenilen heykel müze koleksiyonuna alınmış.
Tarihi eser kaçakçılığı haberlerine bir dönem rastladık.
Ve epey canımız sıkıldı, "Elimizdekinin değerini bilemiyoruz" dedik.
Üzüldük, duvarlara vurduk.
Ve en sonunda böyle bir haberle ve olayla karşılaşınca insan ister istemez otomatik olarak mutlu oluyor.
"Sonunda" diyoruz.
Ve tesadüfen bulunan eserler çıkınca "Daha ne kadar yolun başındayız" diyoruz.
Ah bir kazsak toprağı nelerle karşılaşacağız.
O kadar binalar inşa ettik.
Yepyeni, gıcır gıcır.
Ama adını sanını bilmediğimiz kaç nesil önce yaşamış olan birilerinin bir şeyine rastlamak nasıl olur da dünya çapında gerekli ilgiyi uyandırmaz, gerçekten fantastik.
Yeni şeyler yapabilirsiniz ama eskiyi değiştiremezsiniz.
Üstünü kapatırsınız ama tesadüfen bile olsa bir şekilde karşınıza çıkar.
Tıpkı gerçekler gibi.
Siz ne kadar üstünü kapatırsanız kapatın, olayları saptırırsanız saptırın gerçek bir şekilde ortaya çıkar.
Herkes içini ferah tutsun.