Türk düğünlerinde olmazsa olmaz özellikler

Evliliğin olmazsa olmazlarından biri olan şey: Düğünlerimiz. Herkesin üst düzey şovlarda bulunduğu, tipik karakterlerin çokça bulunduğu Türk düğünlerinde de olmazsa olmaz bazı özellikleri var. Bu özellikleri barındırmayan Türk düğünleri, düğünden sayılmıyormuş. Karşınızda Türk düğünlerinde olmazsa olmaz özellikler. Her düğün biliyorsunuz ki yemekli verilemiyor. Yemekli düğünler ayrı bir lüks ülkemizde. Fakat bayat kuruyemiş ve bayat düğün pastası Türk düğünlerinin olmazsa olmazı. Bir de aradan bir akraba Bizim masaya pasta gelmedi diye bağırmazsa o da makbule geçmiyor. He bir de kuruyemişin kırmızı simli torba içerisinde verileni makbul. Bu da genellikle akraba düğünlerinde görülen bir tablo. Kimse karşı cinsle dans etmiyor. Mesele eş cinsellikten kaynaklanmıyor ama. Burada yanlış anlaşılma olmasın. Dedikodu kazanı kaynamasın diye önlem alınıyor olabilir. Ama madem partner değilsiniz neden kız kıza ya da erkek erkeğe dans ediyorsunuz abiler ablalar. Sadece soruyorum. Evet gelelim şantör tarafından Yenge çocukları pistten alalım bölümüne. Her düğünde ortada bağırarak koşturan, ezilmemesi için çaba gösterilen bir çocuk sürüsü oluyor. Özellikle de dans pistinde oluyor bu bebeler. Türk düğünlerinin olmazsa olmaz tablolarından biri bu ortada koşturan çocuklar. Çocuk demişken koşturmaktan yorulan, üst üste dizilen 15 tane sandalyenin tepesinde, masanın üstünde ya da birleşmiş sandalyelerde üstü örtülerek uyutulmuş bir çocuk ya da bebe mutlaka görürsünüz. Top patlasa uyanmayan kişilikler de bu düğünlerde oluşuyor demek ki. En az bir. Bakın her düğünde dans pistinde dans etmeyi bilmeyen, İsmail Türüt gibi terleyen en az bir enişte kişisi vardır. Bu enişteler sevilir mi sevilmez mi bilinmez ama olası bir düğün videosu seyrinde bu tip eniştelere mutlaka rastlarız. Rastlamazsak olmaz çünkü. Bu son dönemlerde ortaya çıktı. Özellikle sosyal medyada çokça karşılaştığım bir durum. Son zamanlarda düğün kareografileri oldukça renkli ama 23 Nisan renginde. Gelin ve nedimelerinin ortak 23 Nisan karegorafisi de düğünlerin olmazsa olmazı arasına girmiş bulunuyor. Herhangi bir Türk düğününde artık gelinin orasından burasından uçuşan kumaşlar, renkli renkli bir sürü şey görebilirsiniz. Bunun nedenini hâlâ anlayabilmiş değilim. Böyle bir olayın içinde bulunmadığım için de aileme teşekkürlerimi sunuyorum ama klasik bir Türk düğününde gelinlik giymiş ufak bir kız çocuğu olmazsa da o düğün kabul olmuyormuş. Bir de bu gelinlik giymiş kız çocuklarına otomatik olarak (sanırım gelinliğin verdiği haktan) şımarıklık vasfı yükleniyor. Tahminen gözünde canlanmıştır o tablo. Daha bir şey demeye gerek yok. Gelinlik giymiş kız çocuğu dedik ama gelinlik gibi giyinen yetişkin ablalara da gelelim. Bu ablalar hasetlerinden kudurmuş olan ablalar oluyor genelde. Bu ablaların nedense düğüne giderken beyaz bir elbise giyesileri geliyor. Saç makyaj da adeta bir gelin gibi oluyor. Yani düğün kimin düğünü, gelin kim anlayamıyorsunuz bu ablalar sebebiyle. Ne diyelim Allah herkesi düğününde beyaz giyen hasetçi akrabalardan korusun. Akraba dedik. Akraba dediysek de akrabanın hiçbir şeyden memnun olmayanı makbuldür. Bu tip akrabalar genelde düğün, nişan ve kına gibi organizasyonlarda sandalyelerine otururlar ve yüzlerinde mutluluğa dair en ufak bir emare göremezsiniz. Çünkü gözleri her daim düğünde bir eksiklik arar, hata arar, dedikodu malzemesi arar. Gittiğiniz düğünlere şöyle bir göz attığınızda bu akrabalardan sık sık bulabilirsiniz. Bu tip teyzelerimizin genel özelliği ise düğüne belli bir görev bilinciyle gelmiş olması. Bu teyzelerimiz elinde oğlunun fotoğrafıyla dans eden genç kızların peşine düşerler. Avını gözetleyen bir avcı gibi avının en zayıf olduğu anı bekler. Ve en müsait anda tahmin edemediğiniz bir anda avının yanında elinde oğluşunun fotoğrafıyla onlayn olur ve şu cümle ağızlardan dökülür Bak güzel kızım bu benim oğlum pek bi yakışıklı mesleği de şu, tanışın. Evlilikde gözü olmayan genç arkadaşlarım bu teyzelerin yanından yardım çığlıklarıyla kaçabilirsiniz. Türk düğünü diyoruz ve Kim ne takmışsa biz de onu takalım denilen takı merasimlerinden bahsetmezsek olmaz. Çünkü bu takı törenleri çok önemli. Herkesin şovunu yaptığı bir an bu takı törenleri ve bu törenlere göre kim kime ne takacağın karar veriyor ya da hesaplaşmasını yapıyor. Evet, gelinin erkek kardeşinden damada bir sahte çeyrek altın... Son olarak bu kişilere yer vermezsem olmaz sanırım. Bu abiler ablalar son halay bükücülerdir. Aynı zamanda sizin serçe parmanığınızı da büküp canınızı yakarlar. Halay çekmeyi bilmeseler de biliyormuş gibi yapıp halayın bütün ahengini bozarlar. Ya birinin ayağına basarlar ya da tempoyu bozarlar. Halay sırasına girdiğinizde bu kişilere dikkat ediniz. E meşhur videoyu hatırlayacaksınız. Nedense düğünde kameraman masaları dolaştığında eğer birileri yemek yiyorsa yemek yemeyi bırakıp kameraya poz vereceklerdir. Kimse yemek yerken görüntülenmek istemez. Kameramana içten sövüş başlar ve kapanış. Fazilet.Senol@milliyet.com.tr twitter.com/SenolFazilet instagram.com/SenolFazilet