Eurovision birincisi Conchita Wurst'a 'HIV pozitif' şantajı

2014 yılında 'Rise Like A Phoenix' şarkısıyla Eurovision Şarkı Yarışması'nı kazanan Avusturyalı şarkıcı Conchita Wurst yıllar sonra bir itirafla gündeme bomba gibi düştü. Instagram hesabından Almanca paylaşımda bulunan şarkıcı hayranlarını şoke etti. Şoke etme sebebi birçoklarına göre 'HIV' itirafı olsa da aslında konu sanılanın aksine daha büyük... Conchita Wurst'la 2014 yılında Eurovision'u kazanmadan önce küçük bir röportaj yapmak istediğimde benden istediği tek şey özel hayatına dair doğrudan sorular sormamamdı. Röportajda kısaca Eurovision öncesinde bahislerde favori gösterilmesini ve ağırlıkla Eurovision'u konuşmuştuk. Conchita'nın sakalları ve abiye kıyafetleriyle feminen ve maskülen bir imajı birleştirmesi birçoklarınca 'ucube' olarak bulunsa da aslında yapmak istediği asıl şeyin sesini duyurmak olduğu gün gibi ortadaydı. Conchita, sesini duyurdu, performansı başarılı bulundu ve Eurovision'u kazandı. Yarışmadan sonra birçokları onu destekledi birçokları da yerden yere vurdu. Ama Conchita gerçeğini kimse değiştiremez, Conchita yaşıyor, Conchita şarkı yapmaya da devam ediyor. Ve bugün Instagram hesabından şaşırtıcı bir itirafla hayranlarının karşısına çıktı. Eski erkek arkadaşının kendisine şantaj yaptığını ve hastalığını deşifre etmek istediğini belirten Conchita, Almanca yazdığı yazıda şunları söyledi... Uzun yıllardır HIV pozitifim ve bu virüsü taşıyorum. Eski erkek arkadaşım hastalığımı ifşa etmekle beni tehdit ettiği için itiraf etmek zorunda kaldım. Kimseye beni korkutma hakkını vermeyeceğim. Bu hikâyenin bir benzerini daha önce yaşamamış mıydık? Erol Köse, yıllar önce Rüzgâr Erkoçlar'la ilgili Cinsiyet değiştirdi diye paylaşımda bulunmamış mıydı? Herkes deliler gibi Rüzgâr'ın özel hayatını aylarca hatta yıllarca konuşmamış mıydı? Conchita, Eurovision'u kazanmasaydı ve dünya çapında tanınan bir insan olmasaydı eski sevgilisi tarafından bu kadar tehdit edilir miydi sizce? Bana sorarsanız hayır. Ünlü olmak çok zor. Ve bir hastalığın ifşa edilmesi... Üstelik de özellikle saklanan, özel hayatta kalması gereken bir bilginin şantaj unsuru olarak kullanılması... Ve zorla itiraf ettirilmesi. İnsanın bu tarz durumlardan sonra özel hayatına hiçbir kimseyi almayası geliyor. Ne kadınlar ne adamlar bırakın sevgililerine, eski eşlerine bile büyük büyük kötlülükler yapıyor. Hayat aşk olmadan geçmiyor, evet. Sevmek, sevilmek her şey şahane. Ama özel hayat üzerinden eski aşkını ya da Erol Köse örneğindeki herhangi bir tanıdığını vurmak, onu zor durumda bırakmak ne kadar insanca? Herkes, herkesin özel hayatına saygı duymalı. En azından susmalı. Konuşmamalı. Kimse kimseyi zor durumda bırakmamalı. Alt tarafı insanız ve hepimiz eşitiz. Hayat bu kadar kötü ve sevgisiz bir yer olmamalı. twitter.com/mayksisman instagram.com/mayksisman youtube.com/mayksisman can.sisman@milliyet.com.tr

Eurovision birincisi Conchita Wurst'a 'HIV pozitif' şantajı