Kıyaslama yapılabilir
Kullandığımız bir kelime ifade etmek istediğimiz kavramı yansıtmayabilir. Bundan dolayı bir kelimeyi altını doldurarak kullanmanın zor ama önemli olduğunu düşünüyorum. Zeki bir insan akıllı ya da akıllı bir insan zeki olmayabilir mi? Bu iki kavramı açıklamakta zorlanıyoruz. O halde zeka ve aklın farklılıklarını anlamak için kıyaslama yapabiliriz.
Somut olarak ölçülemez
Öncelikle akıl somut olarak ölçülemez. Akıl herkese eşit olarak paylaştırılmış gibi görünse de herkes ‘akıllı’ sıfatıyla anılmaz. Akıllı bir insan doğru ve yanlışı, yalan ve gerçeği ayırt edebilme yetisine sahiptir. Yaşımız ilerledikçe, olgunlaştıkça, aklımız da gelişir. Peki "Akıllı kişi, doğru olanı seçen ve doğru olanı yapan kişidir" diyebilir miyiz? Zeka ise etik bir anlam taşımaz. Nötrdür. Bilindiği üzere IQ testi ile ölçülebilir ve her insanda eşit bulunmaz.
Algılama hızı
Zeka beynin algılama hızıdır. Bu durumda zekanın daha teknik, akılın ise daha etik bir boyutu olduğunu söyleyebiliriz. Zeka; bir olayı önce anlama, ilişkileri kavrama, yargıda bulunma, daha sonra açıklayarak çözme yeteneğidir. Bir besteci müzik yapıtını aklı değil, zekasıyla yaratır. Aynı besteci, en basit matematik denklemini çözemeyebilir. Burada devreye zekanın, algı ve hafıza yeteneğine göre farklıklık göstermesi giriyor. Zeki bir insan çözüm üretebilir, akıllı olan ise ürettiğini olumlu yönde uygulama kabiliyetine sahiptir. Tembel öğrencilerin annelerinin kullandığı 'zeki ama aklını kullanıp çalışmıyor teyzesi' ifadesi bu farklılığı ne kadar güzel açıklıyor.