21.06.2025 - 12:18 | Son Güncellenme:
Sosyal medya fenomeni Nihal ve Bahar Candan kardeşler olarak tanınan iki isim Kasım 2023'te dolandırıcılık ve kara para aklama suçlamalarıyla tutuklanmıştı. Cezaevindeyken Nihal Candan'a aneroksiya nervoza teşhisi konulmuş ve tahliye edilmişti. Bir süredir hastalığı nedeniyle hastanede tedavi altında olan Nihal Candan hayatını kaybetti. Peki Anoreksiya nedir, nasıl ortaya çıkar, belirtileri nelerdir?
Aneroksiya, kişinin vücut ağırlığını sağlıklı bir düzeyde tutmaktan kaçınarak aşırı kilo kaybı ve yeme davranışlarında anormal tutumlar sergilemesiyle karakterize bir yeme bozukluğudur. Bu durum, genellikle kendilik algısındaki bozuklukla ilişkilidir ve kişi, genellikle vücut şekli ve boyutuna dair yanlış bir algıya sahip olur. Aneroksiya, aşırı kalori kısıtlaması, aşırı egzersiz yapma ve bazen bulimia gibi diğer yeme bozukluklarıyla birlikte görülebilir.
Bu bozukluk, hem fiziksel hem de psikolojik sağlık üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratabilir ve tedavi edilmediğinde hayatı tehdit edebilir. Tedavi süreci, psikoterapi, diyetisyen desteği ve bazen ilaç tedavisini içerebilir.
Anoreksiya Nervoza Belirtileri Nelerdir?
- Sinirli olma,
- Açlığın reddedilmesi,
- Cinselliğe olan ilginin aşırı azalması,
- Kilo alma endişesiyle devamlı tartılma,
- Sık sık öğün atlama,
- Uykusuzluk,
- Sürekli aynaya bakmak,
- Yemek yendiğine dair yalan söyleme,
- Başkalarının yanında yemek yememek,
- Sosyallikten uzak durmak,
- Yemeği çiğnedikten sonra tükürmek,
- Düşük kalorisi bulunan yemekleri tercih etmek şeklinde sıralanabilir.
Aneroksiya genellikle birkaç farklı faktörün bir araya gelmesiyle başlar. Bu faktörler biyolojik, psikolojik ve çevresel etmenleri içerebilir. İşte aneroksiyanın başlangıcını tetikleyebilecek bazı yaygın nedenler:
1. Psikolojik Faktörler
Düşük özgüven ve beden algısı: Aneroksiya, genellikle kişinin bedenini beğenmemesi ve kendisini sürekli olarak "ağır" veya "şişman" hissetmesi ile başlar. Kişi, fiziksel görünüşüne dair olumsuz bir algıya sahip olabilir ve bu da yeme alışkanlıklarını olumsuz yönde etkiler.
Mükemmeliyetçilik: Aşırı mükemmeliyetçi olan bireyler, yüksek beklentilere sahip olabilirler ve bu, bedensel kontrolü sağlama arzusuna yol açabilir. Yeme davranışını kontrol etmek, onların başarıyı elde etme yolu olabilir.
Kaygı ve stres: Bazı insanlar, duygusal sorunlarla baş etmek için yemek yeme davranışlarını kontrol etmeye çalışabilirler. Yiyecek, stres ve kaygıdan kaçmak için bir araç olabilir.
2. Çevresel ve Sosyal Faktörler
Toplumun güzellik standartları: Medya, popüler kültür ve sosyal medya, belirli bir beden tipini idealize eder ve kişilerin bu ideal bedeni elde etmeye çalışmasına neden olabilir. Genellikle ince olmak, toplumda kabul gören bir güzellik olarak görülür.
Aile baskıları: Bazı ailelerde, kilo ve fiziksel görünüşle ilgili yoğun bir baskı olabilir. Aile üyeleri, çocuğun görünüşü üzerine çok fazla yorum yapabilir ve bu da kişiyi daha fazla kilo kaybına itebilir.
3. Genetik ve Biyolojik Faktörler
Genetik yatkınlık: Ailede yeme bozukluğu geçmişi varsa, bireyde de benzer bir bozukluğun gelişme riski artabilir. Ayrıca, bazı genetik özellikler, psikolojik bozukluklara ve yeme bozukluklarına daha yatkınlık gösterebilir.
Beyin kimyası ve nörotransmitterler: Dopamin ve serotonin gibi kimyasalların dengesizlikleri, ruh hali ve yeme davranışlarını etkileyebilir. Bu kimyasalların dengesizliği, kişiyi depresyon veya anksiyete gibi durumlarla başa çıkmak için aşırı yeme kontrolü arayışına yönlendirebilir.
4. Yeme Düzeni ve Diyet
Aşırı diyet yapma: Kişi, kilo vermek amacıyla diyet yapmaya başladığında, bu süreç zamanla kontrolden çıkabilir. Diyet, kişi için bir tür "özdenetim" haline gelebilir ve zamanla yeme kısıtlamaları daha katı hale gelebilir.
Duygusal yeme: Stres, üzüntü veya yalnızlık gibi duygusal durumlarla başa çıkmak için bazı bireyler yeme alışkanlıklarını kontrol etmeye başlar. Bu tür durumlar zamanla, anormal yeme davranışlarının gelişmesine yol açabilir.
Aneroksiya, genellikle bu faktörlerin birleşimiyle başlar ve bu bozukluğa yol açan kesin bir neden bulunmamaktadır. Tedavi edilmezse, zamanla daha karmaşık ve ciddi bir duruma dönüşebilir.