27.08.2024 - 21:45 | Son Güncellenme:
1993 yılında yeni özgürlüğüne kavuşmuş Özbekistan’ın Semerkant kenti dönüşümü için 1500 kayıt 860 proje arasında ABD’den katılan yurttaşlarımız Faruk Yorgancıoğlu ve Kaya Arıkoğlu’nu 5 eş ödülden birini alması dışında, onca yıl sonra içimizden biri, 2018’de Melike Altınışık, Seul Büyükşehir Belediyesi’nin çıkardığı Robot ve Yapay Zeka Müzesi iki aşamalı, her mimara açık, uluslararası yarışmayı kazandı. Çok değişik bir programla içinde deney ve üretim de yapılabilecek RAIM (Robot & Artificial Intelligence Museum) 20 Ağustos’ta Belediye Başkanı Sayın Oh Se-hoon tarafından açılmış olacak. Tam da bizdeki yapay zeka söylemlerinin çok yaygınlaşıp yoğunlaştığı bir zamanda. Bu yarışma ile mimarinin en üst düzeyinde ve çağcıl açıdan çok çekici bir konu üzerine yarışmak Altınışık için zor bir yolculuktu. Ama zorlanmadı. Benim Jüri Başkanı olduğum ve çok beğenilen İstanbul Çamlıca İletişim Kulesi projesi ve uygulamaları hız kazanmıştı. Ne yaratıcılığını sınırlaması ne de teknolojiden çekinmesi gerekiyordu. Britanya Mimarlar Birliği’nin (RIBA) dünyadaki 100 Kadın Mimar seçkisinde yer alan Altınışık’ın, otuzlu yaşlarının sonlarında iki başyapıtı yaratması olağanüstü bir başarıdır. Hele bizim neslin idolü Louis I. Kahn’ın ellili yaşlarında ilk ciddi yapılarını, öteki idolümüz Koca Sinan’ın Selimiye Camisi’ni seksenli yaşlarında tasarladığını düşünürsek. Önünde nice başarıya imzalar atacağı uzun yıllar var. Var olsun. 2018’de başlayıp 2019’da sonuçlanan, tüm Dünya mimarlarına açık iki aşamalı yarışmaya ilgi bütüyüktü, 177 grup ilgi gösterdi. Sonunda 47 öneri sunuldu. Bu öneriler arasından beş proje ikinci aşamaya kaldı. Bu seçilmiş beş grup projelerini jüriye Seul’de sundular. MAA’nın birinci seçildiği ikinci tur değerlendirmesinde Bangkok’tan Ground Architects ikinci, Roma’dan kültür, sanat ve eğitim yapıları ile ünlenmiş TA RI Architects üçüncü, Khapha dördüncü ve Zangin Soo Architects beşinci oldular. Değerlendirmeyi yapan jüri Seul Büyükşehir Belediyesi’nin uzman mimarları ve plancılarıydı.
Oysa bulduğum kaynaklarda hiç sözünü etmediği “inci tanesi” ile RAIM ’in ana imgesi çok benzerlik gösteriyor. Altınışık, soyut bir tanımlama ile küresel formun, yönlenmemiş ve akıcı olduğunu ve o nedenle herhangi bir katı geometrik biçimi seçmediğini belirtiyor. Elbette öyledir. Doğu okyanus kültürlerinde incinin yeri çok farklı, derin ve değerlidir. İnci, öncelikle mucizevi bir doğal oluşum, kusursuz bir doğal biçimdir. Bu formu yapay olarak tasarım yoluyla elde ederken Melike, yapı bileşenlerinin ifade edilmesi yolunda, kabuğu yer yer tamamlamamış, esin kaynağı olan Platonik form (küre) ile “kul yapısı” diyaloğunu sürdürmüştür. Özellikle Zaha Hadid’in kaybından sonra bürosunun eski ellerde yaratıcılıktan yoksun, “sağ olsaydı böyle yapardı” varsayımı ile yineleyici ve yer yer can sıkıntısı yaratan projelerini gördükçe üzülüyoruz. Hadid’le 2006-2013 yılları arasında çalışmış olan Altınışık onun çizgisinde her türlü özentiden arınmış bir biçimde üretmektedir. Son elli yılın Frank Gehry, Zaha Hadid gibi kendilerine özgü bir tasarım ve dışavurum dili yaratmış mimarlarına öykünmek yersiz bir çabadan öteye gitmiyor. Hadid’in kendi bürosu bir tür biçim akrobasisi ile tasarlarken Altınışık, Hadid’in temel eğitimi olan matematiğin verdiği soyutluk ve duruluk içinde bir bakıma Hadid’in mirasını sürdürmüyor, çok ileri götürüyor. Güney Kore’nin ilk Robot ve Yapay Zeka Müzesi olarak RAIM, Seul’un kuzeydoğusunda, Chang-dong Sanggye bölgesinde, 4. endüstri devrimi için bir üs olarak hizmet verecek bir bilim ve kültür merkezi olarak tasarlandı. 2019-2024 yılları arasında MAA ve Withworks iş birliğiyle gerçekleştirilen bu öncü proje, ileri teknoloji mimari ve yapım tekniklerini içermektedir. O kadar ki yarışma sonuçlandığında müzenin “Kendi kendini inşa edeceği” söylencesi bile vardı.
MAA’nın RAIM için geliştirdiği tasarım tutumu, robotlar, yapay zeka teknolojileri ve konuklar için esin kaynağı bir dünya yaratmayı amaçlayan akıllı tasarım ve yapım yöntemlerine dayanan, özgün bir mimari dil oluşturmayı hedefler. Müzenin küresel ve yönsüz formu, akışkan ve organik bir mimari estetikle karakterize edilerek, müzenin içinde barındırdığı ileri teknolojilerle uyumlu bir şekilde tasarlanmıştır. Bina yüzeyinin organik formu, peyzajla birlikte kamusal alanı iç mekana entegre ederken, yaya ve araç trafiğini düzenler ve ara mekanlar oluşturur. Bu çağdaş mimari ifade ile teknolojik yenilik arasındaki diyalog, RAIM’in tasarım felsefesinin temelini oluşturur. RAIM’in mimari formu, yalnızca bir dış kabuk olmaktan öte, müzenin anlatısının ayrılmaz bir parçasıdır. Robotik ve Yapay zeka teknolojilerinin akışkanlığı ve devinimini yansıtır. Mimari tasarımı, yenilikçi formuyla içinde sergilenen öncü teknolojiler arasında sürekli bir etkileşim sağlar. RAIM, bilim, teknoloji ve buluşların ilerlemesini ve yayılmasını sağlayacak bir ortam olarak tasarlanmıştır.
Seul’un yapay zeka endüstri doğal çevre korunması ve gelişimine önemli katkılar sağlamayı amaçlar. Müze, çevresindeki üniversitelerden, araştırma kuruluşlarından ve şirketlerden araştırmacıları halkla buluşturabilecek konumdadır. Robotik, yapay zeka üzerine sergiler, deneyim alanları ve eğitim programları sunmayı amaçlar. Bu bağlamda RAIM, akademi, sanayi ve kamusal katılımı bütünleştirerek Seul’un bilim ve kültür ağında önemli bir düğüm noktası olacaktır. Bu girişimlerin, Chang-dong Sanggye bölgesindeki yerel ekonomiyi canlandırması ve kültürel bir uyanışa katkıda bulunması beklenmektedir. MAA kurucusu Melike Altınışık, RAIM’i sergilediği akıllı teknolojileri barındıran yaşayan devingen bir sergi alanı olarak tanımlamaktadır. RAIM, yalnız robotların sergilendiği bir ortam değil; tasarım ve yapımdan uygulamalı hizmetlere değin akıllı teknolojilerin bütünleştiği teknolojik anlatının mekan kurgusunun sürekli bir parçası olduğu bir yapıdır. MAA Kızılırmak Köprüsü, TPAO (Türkiye Petrolleri A. O. Genel Merkezi), Kıyıda bir Çalışma Alanı projelerinde çizgisel doğayla ve ufuk çizgisiyle barışık dingin yapılar önerirken Dubai ve Antalya, Kepez için farklı bir soyut anıtsallık denemektedir.
Güncel Bir Haber
MAA Seul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği, II. Sejong Performans Sanatları Merkezi Uluslararası Mimarlık Planlama ve Tasarım Açık Yarışması'nda ilk aşamayı kazanan 5 finalist arasına seçildi. Bu Türkiye kökenli uluslararası bir başarı olarak “yeni heyecanımız!” oldu. İlk aşamada seçilen 5 ekip 8 Eylül 2023 tarihinde Seul Belediye Sarayı'nda halka açık sunum yaptı. 2024 yılı içinde merkezi yatırım incelemesi gibi ön hazırlık süreçleri tamamlanacak ve 2. aşama için tasarım yarışması 2024 yılı sonunda duyurulacak. 2025'in ilk yarısında 2.aşama kapsamında II. Sejong Performans Sanatları Merkezi Uluslararası Yarışması'nın kazananının açıklanması planlanıyor.