30.03.2025 - 16:59 | Son Güncellenme:
Erginoğlu & Çalışlar Mimarlık tasarımı Fransız Okulu Ek Binası’nın yer aldığı, geniş bir orman tarafından çevrelenen kampüs, yenilenmesi ve büyütülmesi gereken birçok farklı küçük binadan oluşuyor. İlk aşamada, G binasının müzik ve sanat atölyelerinin yenilenmesi ve binaya dört yeni sınıf eklenmesi hedeflenmiş. Projedeki en büyük kısıt, inşaatın yaz tatili döneminde yani üç aydan kısa bir sürede tamamlanması gerekliliği olmuş. Binanın formu dışında, bu kadar kısa bir sürede tasarıma ve inşaata en uygun strüktürü bulmak hedeflenmiş. Bu araştırmanın sonucunda ahşap malzeme kullanarak CLT metoduyla ilerlenmeye karar verilmiş. Ahşap paneller ithal edildikten ve kampüse yakın bir fabrikada işlendikten sonra arazide monte edilmiş.
Betonarme sadece temel yapımında kullanılmış, istinat duvarları ise kayalı beton ile yapılmış: Kalıp içine beton dökülmeden önce ilk olarak kayalar yerleştirilmiş. Kalıp çıkarıldıktan sonra ise betonun içerisinden taşların görünebileceği şekilde düzenlenmiş. Dış cephede taş duvar görseli sağlarken beton duvar dayanıklılığına sahip bir duvar oluşturulmuş. Arazi üzerinde bulunan sık ağaç dokusu, projenin alt katta kısıtlı bir zemin üzerinde inşa edilmesini gerektirmiş. Bu alanda müzik ve sanat atölyeleri ile tuvaletler bulunuyor. Birinci kattaki alanı optimize edebilmek için, okulun talep ettiği dört sınıf, üç metre uzunluğa dayanan konsollar inşa edilerek yerleştirilmiş.
Uzun bir yolu takip eden kampüste, tüm binalara kolay erişim mevcut. Fransız Okulu Ek Binası’nın iki uzun cephesinin farklı fonksiyonları bulunuyor: Kuzey cephesinde, tamamen açık sirkülasyon ile tüm sınıflara ulaşılabiliyor. Güney cephede ise geniş pencerelerle doğal ışıktan maksimum fayda sağlanması hedefleniyor. Doğrudan gelen güneş ışığından korunmak için ise, çatıdan inen geniş bir saçak tasarlanmış. Güney cephesi büyük oranda açık ve bir nevi ormanı kucaklıyor. Bu cephenin tasarımı, doğa ile kuvvetli bir görsel bağlantı sağlayarak çocukların çevreleri ile ilgili farkındalıklarının artmasını hedefliyor.
Binadaki enerji verimini optimize edebilmek için, birinci kattaki çatıdan ve cephelerden maksimum doğal ışık almak hedeflenmiş. Bunun yanı sıra, iki uzun cephede de tasarlanan açıklıklar ile tüm sınıfların hava akışından faydalanması sağlanmış. Böylelikle, sıcak havalarda klima ihtiyacının önüne geçilmiş. Tüm sirkülasyonun açık olması, yapay aydınlatma ve klima kullanımı gerekliliğini ortadan kaldırmış.
Kampüsün renovasyonunun ilk aşaması olan binada, olabildiğince çevre dostu bir tasarımla ilerleyerek, göze çarpan bu yapının tüm kompleksin adım adım yenilenmesinde bir örnek teşkil etmesi hedeflenmiş.