MimarlıkCreavit Türkiye Responsible® Programında

Creavit Türkiye Responsible® Programında

29.04.2025 - 02:38 | Son Güncellenme:

Creavit Türkiye, Ticaret Bakanlığı’nın 30 Temmuz’da duyurduğu Responsible® - Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Destek Programı’na kabul edilerek sürdürülebilirlik yolunda önemli bir adım attı.

Creavit Türkiye Responsible® Programında

Creavit, sürdürülebilirlik vizyonunu daha da ileriye taşımaya olanak verecek önemli bir dönüm noktasını paylaşmaktan gurur duyuyor. Firma, Ticaret Bakanlığı’nın 30 Temmuz’da duyurduğu Responsible® - Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Destek Programı’na kabul edilerek sürdürülebilirlik hedeflerine bir adım daha yaklaştı. Creavit, danışman firması KPMG ile birlikte programın ilk toplantısını gerçekleştirerek bu önemli sürecin başlangıcını yaptı. Responsible® Programı kapsamında, “Mevcut Durum Analizi ve Sürdürülebilirlik Yol Haritası” çalışmalarına başlandı ve sürdürülebilir üretim hedeflerine bir adım daha yaklaşıldı. Bu sürecin, Creavit ve Creavit Ar-Ge Merkezi’nin Avrupa Yeşil Mutabakatı hedeflerine ulaşmasında büyük katkı sağlaması bekleniyor.

Haberin Devamı

Creavit Genel Müdürü Ahmet Sağlam konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Creavit olarak 2050 yılına kadar net sıfıra ulaşmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda, 2030’a kadar karbon emisyonlarımızı %50 azaltmayı planlıyoruz. Yenilenebilir enerji kullanımı, enerji verimliliği yatırımları ve döngüsel ekonomi uygulamalarımız bu hedefin temel taşlarını oluşturuyor” dedi.

Sürdürülebilirliği, ekolojik ve ekonomik açıdan bütüncül bir yaklaşımla ele alan Creavit üretim süreçlerinde yenilenebilir enerji kullanıyor, su ve enerji tasarrufu sağlayan sistemler geliştiriyor. Aynı zamanda, karbon ve su ayak izini minimize etmek için ileri dönüşüm teknikleri uyguluyor. Üretimde sıfır atık hedefiyle ilerleyerek atık çamur, sır ve kırık seramikleri tekrar üretim sürecine dahil eden firma, güneş enerjisi santralinde yıllık 4 milyon kWh yeşil enerji üretiyor, atık ısı geri kazanım sistemleriyle enerji kayıplarını önlüyor.

Haberin Devamı

2025 itibarıyla enerji ihtiyacının %50’sini yenilenebilir kaynaklardan karşılamayı ve karbon emisyonunu minimize etmeyi planlayan Creavit, kolay temizlenebilir yüzeye sahip ürünler geliştirerek su ve kimyasal kullanımını azaltmaya devam ediyor.

Roca’dan Inspira Koleksiyonu

Banyo alanları için tasarladığı ve ürettiği yenilikçi ürünleriyle dünyanın önde gelen markalarından Roca, her zevk ve ihtiyaca uyum sağlayan Inspira Koleksiyonu ile banyoları modern çözümlerle buluşturuyor. Roca’nın özel Fineceramic® ve Supralit® teknolojileriyle üretilen lavabo ve klozet modellerine sahip koleksiyonu, dayanıklı ve ergonomik ürünler sunuyor.

Roca’nın Inspira Koleksiyonu, çeşitli renk ve boyutlarda üretilen lavabo, klozet ve banyo mobilyaları ile banyolara şıklık ve işlevsellik katıyor. Sunduğu geniş ürün yelpazesiyle banyo tasarımını kişiselleştirme imkanı sağlayan Inspira Koleksiyonu, yuvarlak, oval ve kare gibi farklı formlara sahip lavabolarıyla her banyoya mükemmel bir uyum sağlayarak, estetik ve fonksiyonelliği bir araya getiriyor. Özellikle küçük banyolar için ideal olan 60 cm lavabolar, misafir banyoları veya dar alanlar için şık ve pratik çözümler sunarken, geniş banyolar için tasarlanan 80 cm ve 100 cm lavabolar, kullanım kolaylığı ve zarafeti bir araya getirerek banyolara modern bir dokunuş katıyor.

Haberin Devamı

Mat beyaz, kum grisi, beyaz çam, terracota ve magnolya gibi zarif renk alternatiflerine sahip banyo mobilyaları, modern ve şık bir banyo atmosferi yaratmak için mükemmel bir seçenek sunuyor. Koleksiyonun yavaş kapanan çekmeceleri, kendi iç bölmelerine sahip akıllı depolama alanları, şık yan üniteleri ve boy aynalı dolapları, hem estetik hem de fonksiyonelliği bir araya getirerek banyo tasarımının kişiselleştirilmesine olanak tanıyor.

Roca’nın vitrifiye alanında standartları yeniden tanımlayan Fineceramic® teknolojisi, seramiğin ağırlığını %40 oranında azaltıyor. Bu yenilik, Inspira Koleksiyonu’na hafiflik ve dayanıklılığı bir arada sunan yenilikçi ürünler kazandırıyor.

Şişecam’dan TS 825 Standart Revizyonuna Tam Destek

TS 825 standart revizyonu, 1 Nisan 2025'te yürürlüğe girerek kaplamalı yalıtım camlarının kullanımını zorunlu hale getiriyor. Standarda ilk kez eklenen solar faktör kriterleri ile güneş kontrolünü de hesaplamalara dahil ediyor. Bu değişiklikler, binalarda ısı kayıplarını minimize ederek daha sürdürülebilir yaşam alanlarının oluşturulmasına katkı sağlayacak. Sürecin başından bu yana standart revizyon çalışmalarında aktif rol alan Şişecam; binalarda kullanılması gereken cam çözümleri ile de çevre dostu ve konforlu yaşam alanları oluşturulmasına katkıda bulunacak.

Haberin Devamı

Türkiye’deki binaların ısıtılması ve soğutulmasında kullanılan enerji miktarlarını sınırlamayı ve enerji tasarrufunu artırmayı hedefleyen TS 825 Standardı revizyonu ile, bina cephelerinde kullanılan cam sistemlerine yönelik değişiklikler hem inşaat sektöründe hem de mimarlık ve yapı malzemeleri alanında önemli bir dönüşüm başlatıyor. Kaplamalı yalıtım camlarının zorunlu hale gelmesinin, yalnızca minimum enerji verimliliği gerekliliklerini sağlamakla kalmayıp sektörün daha da verimli ve sürdürülebilir ürünlere yönelmesini de teşvik etmesi bekleniyor.  Yeni düzenlemeler kapsamında, ısı yalıtım katsayısı olan Upencere değerinin 2,4 W/m2K’den 1.8 W/m2K’e iyileşmesi ile binalarda kaplamalı yalıtım camlarının kullanımı zorunlu hale geliyor. Low-E ve Solar Low-E camlar ile üretilen Isıcam ürünleri bu dönüşüme tam uyum sağlayarak binalardaki ısı kayıplarını azaltıyor ve sürdürülebilir yapıların önünü açıyor.

Haberin Devamı

CNBC-e’yi BAB Architects Tasarladı

Türkiye ve dünyanın çeşitli bölgelerinde başarılı mimari, iç mimari ve broadcasting design projelerine imza atan Mimar İrem Arıbaş, İç Mimar Hüseyin Beş ve İç Mimar Yurdaer Beş’in önderliğindeki BAB Architects, İlbak Holding çatısı altında Türkiye’deki yayınlarına yeniden başlayan CNBC-e kanalının İstanbul stüdyosunu tasarladı. Kanalın Türk televizyon ekranlarında güçlü bir geri dönüş yapması amacıyla yeniden yapılanma süreci kapsamında ele alınan proje, BAB Architects ekibi tarafından teknolojinin sağladığı imkanlardan en üst düzeyde faydalanma hedeflenerek “tavus kuşu çatısı altında ekonomi” konseptiyle biçimlendirildi.

Merkezde bulunan mevcut taşıyıcı sistemi, firmanın logosunu temsil eden illüstre edilmiş tavus kuşu figürüyle tasarımın odak noktası haline getirilerek mimari bir dezavantajdan tasarımsal bir avantaja dönüştürüldü. Stüdyonun merkezindeki set, bir platform yardımıyla yükseltilerek mekan içerisinde ayrı bir bölüm olarak ayrıştırıldı. Bu odak noktasından hareketle kurgulanan stüdyonun, farklı program içeriklerine uyum sağlayabilmesi için 8 farklı çekim perspektifinin tek bir hacimde bir araya getirilmesi hedeflendi.

CNBC-e Stüdyosu, BAB Architects ekipleri tarafından led ve dekoratif aydınlatma teknolojileriyle desteklenerek çeşitli içerik konseptlerine uyum sağlayabilecek şekilde değişken bir yapıda tasarlandı.

Backhaus Üretim ve Yönetim Tesisi

Bugüne kadar farklı sektörlerdeki işverenleri için Türkiye'deki birçok şehirde ve yurt dışında mimari tasarım, proje ve uygulama alanlarında hizmet veren, mimarlık alanında işlevsel tasarımlar ve uygun maliyetli çözümler üreten Mimar Zafer Karoğlu ve Mimar Esen Akyar liderliğindeki IGLO Architects, Ayazağa’da güncel  ihtiyaçlara yönelik bir yeniden işlevlendirme projesi olan Backhaus Üretim ve Yönetim Tesisi’ni tasarladı.

Geçmişte güçlü bir sanayi merkezi olarak bilinen Ayazağa, son yıllarda artan ofis ve konut gelişimleriyle yeni bir kimlik kazanmaya devam ediyor. Bu dönüşüm sürecinde, Backhaus Üretim ve Yönetim Tesisi, bölgenin endüstriyel mirasını hatırlatan çarpıcı bir yeniden işlevlendirme projesi olarak dikkat çekiyor. Başlangıçta tekstil sektörüne hizmet vermek üzere inşa edilen mevcut yapı, kapsamlı yenileme çalışmalarıyla gıda işleme sektörüne uygun hale getirildi. Bu dönüşümde temel hedef, yapıya minimum müdahale ile gıda sektörünün gerektirdiği yüksek hijyen standartlarına uygun bir üretim tesisi oluşturmak oldu.

Yapının cephesinde kullanılan endüstriyel malzemeler, Ayazağa'da artan konut ve ofis dokusu içerisinde dikkat çekmesini sağlarken, aynı zamanda tesisin sanayi kimliğini öne çıkarıyor. Sanayi kökenini kaybetmeden bölgenin dönüşümüne uyum sağlayan Backhaus Üretim ve Yönetim Tesisi, endüstriyel kimliği görünür kılan bir mimari unsur görevi üstleniyor.

BIG SEE Awards’tan GOOA Architects’e “Winner” Ödülü

Ulusal ve uluslarası alanda birçok farklı tipolojide ve ölçekte mimari ve iç mimari projeye imza atan Mimar Emre Arslan liderliğindeki GOOA Architects, iç mimari tasarım, cephe tasarımı ve uygulama projelerine imza attığı Gift Hebil Villaları ile BIG SEE Awards 2025’te “Interior Design” kategorisinde “Winner” ödülünü kazandı.

GOOA Architects’in Bodrum’un Hebil Koyu’nda yer alan ve 10 adet villadan oluşan Gift Hebil projesinde, her bir villa Hebil Koyu manarası eşliğinde, doğayla iç içe ve çevresiyle uyumlu bir şekilde kullanıcılara konforlu bir yaşam alanı sunuyor. Tasarımda doğal malzeme kullanımı en çok dikkat çeken unsurlar arasında yer alıyor. Aynı zamanda geniş cam cepheler sayesinde iç mekanlar doğal ışıkla aydınlanmakta ve dış mekanla kesintisiz bir ilişki kuruyor.

İç mekanda, çağdaş tasarım anlayışı ile sıcak ve davetkar bir atmosfer yaratılıyor.  Doğal tonlar ve yumuşak dokuların hakim olduğu oturma alanı, konfor ve estetiği ön planda tutuyor. Oturma alanındaki yuvarlak hatlara sahip mobilyalar, mekandaki yumuşak geçişleri ve huzurlu atmosferini destekliyor Bej ve açık tonlardaki kumaşlar ferahlık hissi sağlarken, geniş pencerelerden gelen doğal ışık bu atmosferi tamamlıyor. Mekanın en dikkat çeken unsurlarından biri, ahşap detaylarla zenginleştirilmiş duvar paneli olarak göze çarpıyor. Bu panelde televizyon ünitesi ve raf sistemleri bir araya getiriliyor ve fonksiyonellik ile estetik denge sağlanıyor.

Tavandaki modern aydınlatma elemanları, mekana çağdaş bir dokunuş eklerken, ahşap ve mermer dokuların uyumlu birleşimi, lüks bir yaşam alanı sunuyor. Genel anlamıyla, bu iç mekan minimalizmin sıcak bir konforla birleştiği, hem görsel hem de fiziksel olarak keyifli bir deneyim vadediyor.

KEŞFETYENİ
Dünyanın en güzel kadını seçildi! 'Gençken zaten herkes güzel olur'
Dünyanın en güzel kadını seçildi! 'Gençken zaten herkes güzel olur'

Cadde | 28.04.2025 - 07:01

62 yaşında Demi Moore, ‘Dünyanın En Güzel Kadını’ seçildi.