Şöhret değil bulmaca yarışması yapıyorum

Bugüne kadar birçok sinema filmi, tiyatro oyunu, dizi ve yarışma programında izlediğimiz Cem Davran, yapımcılığını D Productions’un üstlendiği “Çöz Bakalım”la Kanal D ekranında sevenleriyle buluşacak. Ekranda beş yarışmacıya bulmaca çözdürecek olan Davran, son günlerde ekranı istila eden yarışma programları için “dramatik hikâyeleri sağma işi bitecek” diyor... Önümüzdeki hafta ekrana gelecek olan yarışma haftada bir gün yayınlanacak. Davran yeni yayın döneminde ise yine Kanal D’de Seda Sayan’dan boşalan sabah saatinde Tülin Şahin’le birlikte haftanın beş günü yeni bir program yapmaya hazırlanıyor.

Yeni yarışma programı “Çöz Bakalım”la ekrana dönüyorsunuz. Nasıl bir format olacak?
Kanal D’de yaz sezonunda haftada bir gün yayınlanacak. Daha sonra haftada birden fazla yayınlacak. Gazete bulmacaları ekrana taşınıyor. Kağıt üzerinde değil de ekranda çözeceğiz. Bulmacanın enteresan bir büyüsü vardır. Sıkıntılı, stresli anlarımızda bulmaca çözeriz. Ben de sıkı bir bulmacacıyımdır. 

Ekran şu anda yarışıyor. Yeni bir dizi değil de neden yarışma programı?
1.5 yıldır zaten dizi yapmıyorum. Oyunculuğu şu anda sinema filminde yapıyorum. “Melekler ve Kumarbazlar” diye bir film çekiyoruz. Şimdilik oyunculuk ise tiyatro ve sinemada devam edecek. Bu yarışma bana ikramiye gibi oldu.

Yarışmada minimum ve maksimum para ödülü ne kadar?
Çok iyi giden bir yarışmacı 100 bin  TL civarında para kazanabilecek. Kötü yarışan biri eksi bakiyeyle bile bitirebilecek yarışmayı. Kelimelerin büyüklüklerine ve zorluklarına göre  para ödülü değişecek. 

Diğer programlarda yarışmacılar sunuculardan yardım istiyorlar. Siz yardım edecek misiniz?
Programlarda işte “Çocuğum öldü” “Kaynıma bilmem ne oldu” “Tecavüze uğradım” gibi şeyler bir yere kadar reyting sağlıyor. Bunun sonrası çok kötü oluyor.  Kimsenin trajik hikâyesine ah canım be bu soruda ipucu vereyim üç lira daha kazan yapmayacağım. Televizyondaki dramatik hikâyeleri sağma işi değişecek göreceksiniz. Ben bu durumdan çok rahatsız oluyorum. 

Yarışacak olan yarışmacılarda aradığınız özellikler neler?
Enteresan şekilde başvuru var. Sonuç-ta bulmaca çözeceğiz. Biraz birikimin olacak. Başvuruların arasından çeşitli vasıfları olan, kanala ve yarışmaya yakışan insanlarla birlikte bulmaca çözeceğiz. Laylay lom yarışayım, oradan tüyüp dizi çekeyim durumuna çok karşıyım. Yarışmalardan ünlü olup sonra dizi çektirmeler bu ne abi ya. Böyle saçmalık olmaz. O dizide oynayabilmek için okuyan emek veren bir sürü insan var. Ben bunları görünce manyak oluyorum. Benim yarışmam şöhret değil, bulmaca yarışması.

Hak ettim, Oscar’a bile talibim 
“Melekler ve Kumarbazlar” filminin çekimleri başladı. Biraz filmden bahsedebilir misiniz?
Kültür Bakanlığı’nın maddi ve manevi olarak desteklediği bir film. Çekimleri İzmir’de başladı. Ertekin Akpınar hem yönetmenimiz hem de yazarımız. Akademisyen ve ilk filmini çekiyor. Son dönemlerde okuduğum en iyi sinema projesiydi. Yönetmene birkaç gün önce ‘Herkes sana niye Cem Davran’ diyecek dedim. Ertekin ‘Dediler bile’ cevabını verdi ve ‘Ben senin Balalayka’da bir sahnen vardı. Onu gördüğümde Melekler ve Kumarbazlar bir gün olursa Şehsuvar karakteri Cem Davran olacak. Senin yüzünde bir hüzün var. Aktör dramı var. Bu drama talibim’ dedi. Başımla birlikte dedim. 

Şehsuvar nasıl bir karakter?
Şimdiye kadar oynamadığım sertlikte bir rol oynuyorum. 1999 yıllarında geçiyor. Okumuş etmiş, derinliği olan, içindeki fırtınaları dindiremeyen biri. Her şey üstüste geliyor. Kendini ıssız bir adaya atıyor. Sonun başlangıcı aslında. Trajedi-lerden biri 99 depremi. En sevdiklerini kaybediyor. Şahısların çoğu Adapazarı’nda yaşıyor. Yaşanmış birebir gerçek bir hikâye. Ama gerçek olamayacak kadar trajik. Sert bir erkek filmi aslında. Kısmetse ilk etapta Antalya Altın Portakal’a yetişecek. Yurtdışındaki üç önemli festivale gidecek. 

Ödül beklentiniz var mı?
Hiçbir işi şuradan bir ödül götüreyim diye düşünmedim. Tiyatroda birçok kez ‘En iyi erkek oyuncu’ ödülünü aldım. Türkiye’deki, dünyadaki bütün oyunculuk ödüllerine talibim. Hatta Oscar’a bile talibim. Hak ettiğimi düşünüyorum. Birisi ‘Melekler ve Kumarbazlar’ Oscar’a aday oldu dediklerinde ben şaşırmayacağım. Ayrıca ben bu filmden ciddi bir gişe bekliyorum.

Tülin Şahin’le sabah konseptini değiştireceğiz
Seda Sayan’ın sabah programının yerine siz bir program yapacaksınız. “Sabahların Sultanı” yerini “Sabahların Prensi”ine mi bıraktı?
Evet sabah Seda Sayan’ın sunduğu saatte ben ve Tülin Şahin bir program yapacağız. Bizden sonra Seda Sayan girecek yayına. Sabah konseptini değiştireceğiz. Stüdyoda kadınlar ellerinde işlemeli mendillerle çakkıdı çakkıdı devri bitecek. Formatla ilgili pek fazla bilgi veremiyorum ama o saatte orada başka bir şarkı söylenecek. Çok derinliği ve içeriği olan bir program olacak. Samimi ve kaliteli bir program olacak. Ünlülere ve konuklara endeksli olmayan, dünyada, yaşamda, hayatta, ülkemizde ne oluyorsa onların olacağı bir program olacak. Bir gazetede ne buluyorsanız, bu programda onu bulacaksınız.

Tülin Şahin’le bir araya gelmeniz nasıl oldu?
Tülin’le ‘merhaba’ tadındaydık. İrfan Şahin ikimizi yan yana uygun görmüş. Bizi tanıştırınca uygun olduğumuzu gördük. Benim hayata duruşumla, Tülin’in kendi sektöründeki duruşu birbirine çok oturuyor. O da belli bir kaliteyi gösteriyor. İkimizin de söyleyecek sözleri var ama ben ondan daha yaşlıyım. O genç ve fıstık gibi (Gülüyor). Birlikte el ele verip uzun yıllar yürüyeceğiz inşallah.

Daha önce de Hande Ataizi ile birlikte program sunmuştunuz.
Hande daha sivri bir partnerdi (Gülüyor). Ben yaş olarak donanım ve sektör tecrü-besi olarak yeteri kadar tecrübeli oldu-ğumu düşünü-yorum. Tülin’e çok güveni-yorum ama ona bu konuda çok abilik yapacağımı düşünüyorum. O canlı yayın hiç yapmadığını söyledi. Ekip işine çok inanırım.  Takım oyuncusuyum.