Sezgi Sena Akay: ‘İmkansız bir aşk yaşamadım’

2012’de önce Best Model Of Turkey, ardından Best Model Of The World’de birinci seçilen Sezgi Sena Akay, “Oyunculuk için bundan güzel bir başlangıç olamaz diye düşündüm ve yarışmaya katıldım” dedi. Kariyerinde emin adımlarla ilerleyen 24 yaşındaki oyuncuyla, yeni projesini, aşka olan inancını ve hedeflerini konuştuk.

- Kanal D’nin yeni dizisi ‘Hıçkırık’la karşımıza çıktınız. Projede sizi çeken ne oldu?
En büyük etken senaryosu... Hem hikayenin akışı hem de her karakterin derinliği çok etkiledi. Özellikle de Nalan’ın, hayata ve Kenan’a karşı olan naif tutkusu, aşkı, değer verdiği herkesi karşısına alabilecek kadar yoğun yaşaması ve başına gelen olaylara karşı güçlü duruşu etkiledi. Ayrıca çok güzel bir ekibin içinde yer alacak olmam da motive etti doğrusu.

- Günlük bir dizide rol almanın zorlukları neler?
Her güne bir bölüm çekmek zorunda olmamız (gülüyor)... Haftalık dizi tecrübelerim de oldu, ikisi arasında çalışma saatleri konusunda büyük bir fark yok. Ancak tabii ki daha seri ve hızlı çalışmak zorundayız. Ama halimden çok memnunum.

- ‘Hıçkırık’ Kerime Nadir’in aynı adlı eserinden uyarlandı. Dizideki o nostaljik tat neler hissettiriyor?
1938 yılında Kerime Nadir tarafından yazılan ‘Hıçkırık’ romanı, 1965 yılında Hülya Koçyiğit, Ediz Hun ve Kartal Tibet gibi Yeşilçam’ın usta oyuncularıyla sinemaya uyarlanmış. Projemiz dönem işi olmasa da, o yılların duygularını anlatması, tıpkı Yeşilçam’da olduğu gibi aşkların daha derin olması, unutulmaya yüz tutmuş duyguları yaşama ve seyirciye yaşatma şansı verdi.

- Nalan rolü için nasıl bir hazırlık yaptınız?
Filmi birçok defa izledim. Aynı zamanda oyuncu koçumdan özel dersler aldım.

- Siz hiç dizideki gibi bir aşk yaşadınız mı?
Hayır, bugüne kadar imkansız bir aşk yaşamadım. Umarım yaşamam da.

- Aşkın sizdeki tanımı ne?
Bir kitapta okuduğum, sanırım benim için aşk tanımına en yakın cümle: “Aşk insanların sadece birbirlerinin gözlerinin içine bakmaları değil, aynı yöne bakmalarıdır...’’ Yani aşkın insanın içini kıpır kıpır eden, heyecanlandıran büyüsünün yanı sıra, hayatındaki insanla aynı frekansta olmak da çok önemli. Tarif edilemez ve kıymeti bilinmesi gereken bir duygu.

‘Her şey istediğim gibi gidiyor’

- 2012 yılında Best Model of The World seçildiniz. Yarışma oyunculuk için bir basamak mıydı?
Hepimizin bildiği gibi Best Model of Turkey, ülkemizde kendini ispatlamış en önemli yarışma ve buradan çıkan isimlere baktığımızda sektöre Kıvanç Tatlıtuğ, Burak Özçivit ve adını sayamadığım kadar çok oyuncu kazandırmış. Yapmak istediğim işe başlamak için bundan güzel bir başlangıç olamaz diye düşündüm ve yarışmaya katılmaya karar verdim.

- Kariyer planlamanız istediğiniz gibi gidiyor mu?
Şimdilik her şey istediğim gibi gidiyor. Tabii bu uzun bir yol... Kendimi geliştirmek için bolca mesleğimle ilgili kitap okumaya, film ve tiyatro izlemeye çalışıyorum. Tüm bunların yanı sıra oyuncu koçumla derslerimiz devam ediyor. Hayalimdeki, hak ettiğim yere ulaşmak için çok çalışmam gerek.

- Modelliğe devam etmeyi düşünmüyor musunuz?
Sadece kariyerimin en başında çok değerli birkaç modacının defilesine çıktım. Bundan sonra da çizgisini kendime yakın hissettiğim bir modacıdan teklif gelirse neden olmasın?

- Hedeflerinizde neler var?
Öncelikle içinde olduğum projedeki karakterimin hakkını vererek, hissettiğim duyguları izleyicilere geçirmek en büyük hedefim. Projeyle aynı anda sürdürdüğüm üniversite eğitimimi de en kısa sürede bitirip, diplomamı almak da önceliklerim arasında. Güzel bir sinema filminde yer almayı da çok isterim.