12.07.2013 - 19:09 | Son Güncellenme:
Yazı: Meryem Erdoğan
Hiçbiri, birbirlerini gördükleri ilk anda, sonlarının ölüm olacağını bilmiyordu. Kimileri kontrolünü kaybetti, kimileri bilinçliydi. Ama tek ortak noktaları vardı: Hayatının aşklarını öldürmek
Sid Vicious/Nancy Spungen
Her şey, Sid Vicious’ın bir gün arkadaşına yaptığı ziyarette başlamıştı. Orada, hayatının aşkı olacak Nancy Spungen’la tanışan Sid, aşklarının Nancy’nin ölümüne kadar süreceğini bilemezdi. Nancy, küçüklüğünden beri sorunları olan, şizofreni teşhisi konulmuş Amerikalı bir kızdı. Bir arkadaşıyla Londra’ya taşındığında henüz
17 yaşındaydı. O zamanların en gözde olayı ‘groupielik’ için Londra’da müzisyenlerle tanışmaya çalışıyordu. 70’lerin punk akımını başlatan Sex Pistols grubunun içine girmesi uzun sürmedi. Sid’le tanıştığında aşık oldu. İlk başlarda Sid, Nancy’yi istemese de, Nancy’nin onu uyuşturucuyla tanıştırmasının ardından ilişkileri güçlendi. Ve ikili kendilerini içinden çıkılamaz bir aşk hikayesinin ortasında buldu. Bir süre sonra Nancy, Sid’in grupla ilişkilerinin bozulmasına sebep oldu. Sid de Nancy’nin eşliğinde solo kariyerine devam etmeye çalıştı. Ancak yaşadıkları, sorunları onları geri dönülemez bir tartışmanın içine soktu. Tartışmanın sonu Nancy’nin ölümüyle sonuçlandı. 27 Şubat 1978 günü Chelsea Otel’den cansız bedeni çıkarıldı. Nancy’nin ölümünden sorumlu tutulan Sid, kefaletle serbest bırakıldı ve bir yıl sonra otel odasında aşırı dozdan ölü bulundu.
Phil Spector/Lana Clarkson
Lana, Phil’le 2003’te, bir müzik kulübünde tanıştı. Gecenin sonunda ikili, limuzinde Phil’in 40 mil uzaktaki evine gidiyordu. Phil’in ‘küçük kalesi’ olarak bilinen 33 odalı evinde her şey sabaha kadar normaldi. Ancak erken saatlerde Phil, kanlı elleriyle şoförünün karşısında duruyordu ve elinde silah vardı. “Sanırım birini öldürdüm” dedi. Ardından Lana’nın bedeni sandalyenin üzerinde, ağzından vurulmuş olarak bulundu. Tek kurşun ölmesine yetmişti. Polisler evin birçok yerinde kan buldu. Ve Phil’in ambulansı aramak yerine, acemice etrafı temizleme çabasına tanık oldular. Ünlü yapımcı, davanın başlamasını beklerken 1 milyon dolar kefaletle serbest bırakıldı. Davanın ikinci kısmındaysa suçlu bulunan Spector,
19 yıllığına hapse gönderildi. Hâlâ Kaliforniya Eyalet Hapishanesi’nde yatan Spector, şartlı salıverme günü geldiğinde 88 yaşında olacak.
Robert Blake/Bonnie Lee Bakley
Bonnie, Robert’la bir gece kulübünde tanıştı. Bonnie’nin ‘ünlü takıntısı’ vardı. Elde edebileceği ve aklındaki tüm ünlülerle birlikte olmak istiyor, bundan zevk duyuyordu. Son avlarından biriyse, aktör Robert Blake’ti. Görüşmelerinden kısa süre sonra Bonnie hamile kaldı. DNA testi sonuçlarına göre bebeğin Robert’tan olduğu ortaya çıktı. İkili 2000’de evlendi. 4 Mayıs Cuma günü restoranda yemek yedikten sonra arabalarına döndüler. O sırada ne olduysa Robert titreyerek restorana döndü. İki bardak su istedi ve doktor olup olmadığını sordu. Sonra arabaya gitti. Bonnie’nin üzerinde kıyafetleri dışında kurşun izleri vardı. Hemen arkadaşlarını ve ilkyardımı arayan Blake’in çabalarına rağmen Bonnie öldü. Blake sorgulandı ve cinayet silahı arandı. Silah birkaç blok ötede bulundu. Tam olarak ne olduğu bilinemese de, Bonnie’nin masum olmayışı sebepleri çoğalttı. Blake 2005’te suçlamalardan aklansa da, Bonnie’nin çocukları, annelerinin ölümünden onu sorumlu tutup dava açtılar.
Blake’in onlara 30 milyon dolar ödemesi karşılığında suçlamalar düşürüldü.
O.J Simpson/Nicole Brown Simpson
Ünlü futbol yıldızı ve aktör O.J Simpson, eski karısını ve sevgilisini öldürmekten suçlandığında yıl 1994’tü. Pazar günü, Nicole ve O.J, kızlarının resitali için okuldaydı. Ayrıldıklarında Nicole, O.J’yle konuşmak istemedi ve O.J buna sinirlendi. Bir şey olmamış gibi devam eden günün akşamı, Nicole yemeğini restoranda yedi. Aynı restoranda gözlüklerini unutan Nicole, onları alması için arkadaşı Goldman’ı aradı. Goldman bir süre sonra Nicole’ün evine gözlüklerle çıkageldi. Gece yarısı sularında Nicole’ün köpeği etrafta dolaşıyordu. Bir gariplik olduğunu sezen komşusu, köpeğin izini sürerek korkunç manzarayla karşılaştı. Hemen polise haber verdi. Nicole’ün cesedi bahçedeydi. Bıçaklanmış, ölesiye dövülmüş korkunç bir vaziyetteydi. Aynı yerde Goldman’ın da cesedi bulundu. Onun da boğazı kesilmiş, buna rağmen katile karşı koymaya çalışmış fakat başarılı olamamıştı. Davaya gelindiğindeyse, O.J 1 yıl sonrasında suçlu bulundu. Maktüllerin yakınlarına
33.5 milyon dolar tazminat ödemeye mahkum edildi. Bu suçtan hüküm giymemiş olsa da bulaştığı birçok olayda suçlu bulundu ve hapse gönderildi.
Paul Snider/Dorothy StrattenDorothy 20 yaşında çekici ve herkesi kendine hayran bırakan bir Playboy modeliydi. Paul ise, Dorothy’ye takıntılı bir aşık. 1979’da Las Vegas’ta evlendiler. Paul’ün Dorothy’nin mesleğine takıntısı bitmiyordu. Sırf dişleri lekelenecek diye Dorothy’nin kahve içmesini engelliyordu. Hatta ondan kıskandığı için köpeğini zehirleyerek öldürdü.
Olanlara dayanamayan Dorothy, bir yılın sonunda ayrılık kararı aldı. Evliliğin ardından Paul, Dorothy için dedektif tuttu. Şüpheleri yersiz değildi; Dorothy’nin başka bir ilişkisi vardı.
14 Ağustos 1980’de Dorothy, Paul’le evinde buluşmaya ikna oldu. Eve gittiğinde yanında büyük bir çanta ve içinde bin dolar vardı. Tüm parayı Paul’e verdiğinde peşini bırakacağını düşünüyordu. Ama işler düşündüğü gibi gitmedi. Dedektif şüphelenip eve girdi ve karşılaştığı manzara sonucunda polisi aradı. Dorothy yerde yatıyordu. Çenesinde kurşun izi, duvarda kan vardı. Paul de yanında vurulmuş, uzanıyordu. İkili önce kavga etmiş; ardından Paul, Dorothy’yi vurmuştu. Yarım saat sonra da kendini öldürmüştü. Ama o yarım saatlik zaman diliminde ne yaptığını kimse bilmiyor.
Bertrand Cantat/Marie Trintignant
Otelde kalan insanlar kavga seslerinden rahatsız olmuşlardı. Bertrand ve Marie her zamanki gibi kıskançlık kaynaklı tartışmalarından birini daha yapıyorlardı. Akşam partideyken, Marie’ye eski kocasından gelen mesaj, Bertrand’ı çıldırtmaya yetmişti.
Bertrand, Marie’yi ölesiye dövdü ve yaptıklarının arkasından şoka girdi. Marie’yi odada bulduklarında o da yanındaydı ve ısrarla hiçbir şey yapmadığını söylüyordu. Bertrand, Marie’ye yalnızca birkaç kere vurduğunu söyledi yetkililere. Ama Marie’nin durumu o kadar kötüydü ki, hastaneye kaldırdıklarında doktor raporuna göre kafasına en az 19 darbe yemiş, kalıcı beyin hasarı bulunmuş ve nakavta uğramış bir boksör gibiydi. Ve hastaneye kaldırıldıktan kısa süre sonra öldüğü haberi verildi.
Bu haber, Fransa’da büyük yankı uyandırdı. Ünlü aktör Jean-Louis Trintignant’ın kızı, Noir Desir grubunun solisti Bertrand Cantat tarafından öldürülmüştü. Ertesi gün tutuklanan Bertrand, 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı fakat 4 yıl sonra iyi halden çıkarıldı. Müzik kariyerine kaldığı yerden devam ediyor.
Yazının tamamını Boxer dergisinin temmuz sayısında okuyabilirsiniz.