04.12.2021 - 15:38 | Son Güncellenme:
İlk albümünü 1992 yılında çıkaran halk müziğinin sevilen seslerinden Seher Dilovan'ın, Posta gazetesinden Alev Gürsoy Cimin'e verdiği röportajın bir bölümü şöyle:
Medyada insanların gözüne sokulan bir figür haline getirmedim kendimi. Bu size kazanç olarak dönebilir ama bir de bunun sosyolojik dönüşümleri var. Geçmiş peşinizi bırakmaz. Bir zaman sonra, 'Ben anne oldum, ağır başlı oldum' deseniz de toplum, 'Ya sen şunları yapamamış mıydın?' der, yüzüne vurur. Bu ağır bir sorumluluk. Tabii ki insanlar birileriyle görüşebilir, sevgili olabilir ama göz önündeysen ileride her şey önüne geliyor. Ben bunu göze alamazdım. Aile geleneklerim de buna müsait değil.
15 yaşından beri sahneye çıkıyorum. Maksim’den Çakıl Gazinosu’na kadar birçok önemli sahnede yer aldım. Bülent Ersoy, Muazzez Abacı, Hülya Avşar, Adnan Şenses gibi isimlerle aynı sahneyi paylaştım. Bu kadar çok çalıştıktan sonra başka bir ülkeye yaşayabilecek durumum da olsun artık.
22 yıldır İsviçre'de yaşıyorum ama sürekli Türkiye’ye geldim. Çünkü çocuklarımın Türkiye’nin havasında büyümesini istedim. Ayrıca İstanbul’da evim var ve bir ayağım hep ülkemde. İki ülke yaşıyorum. Çocuklarım da Türkiye’yi çok seviyor. Zaten artık farklı ülkede olmamızın da mahsuru yok.
"Beylikdüzü’nden akşam saatlerinde çıkıp Tuzla’ya gitmeye kalksanız dört saatten önce gidemezsiniz. Ben Cenevre’den uçağa binsem iki saat 45 dakika sonra İstanbul’dayım. Dolayısıyla artık mesafelerin de bir anlamı yok. "
Gece hayatının içindeyim ama alkol ve sigara içmem. Birinci sınıf gazinolarda sahne aldıktan sonra bile muhakkak uykumu iyi alırım. Tek lüksüm çaydır. Sade yaşarım, gösterişten kaçarım.
Asla! Hiç haz etmem. İnsanlar açken lüks yaşamak vicdansızlıktır. Dünyada yaşanan haksızlıkların, savaşların, doğa katliamlarının en büyük sebebi insanın doyumsuzluğu ve hep daha fazlasını istemesi. Dünya bu haldeyken lüks yaşayanlar insanlıktan nasibini almamıştır.
Kendime dikkat ederim. Sahne kostümü, sanatın görsel şovu olarak algılanabilir ama dekolte giyip bedenini teşhir edenler psikolojik bir vakadır. Aşırı dekolte giyenler sağlıklı bir ruh halinde değiller. İnsanlar kendine çekidüzen vermeli. İş pornografiye girmemeli.
Kendisini çok severim. Selda Bağcan’a saygı duyarım ama ben kimseyi ayıplayamam. Ben kendi kıyafetimden sorumluyum. Şu devirde bebeklere, çocuklara, hayvanlara yapılan şiddeti ve tacizi ayıplarım. Doğaya yapılan tahribatı tartışırım. İnsani şeyleri ayıplamam. İnsanlık dışı şeyleri ayıplarım.