21.03.2021 - 12:31 | Son Güncellenme:
'Yumurcak' karakteriyle küçük yaşta şöhreti yakalayan oyuncu İlker İnanoğlu, Hülya Koçyiğit'in sunduğu 'Film Gibi Hayatlar' programının 100. bölümdeki konuğu oldu.
İnanoğlu, küçükken babası Türker İnanoğlu ve annesi Filiz Akın'ın evde senaryo çalışmaları yaparken masa altından onları dinlediğini söyledi.
Yakışıklı oyuncu, "Gözümü açtığım insanlar, anlar çok özeldi. Türkan Şoray, Fatma Girik ve siz o zamanın ünlüleriydi. Ben o zaman her çocuğun böyle bir hayatı var zannediyordum. Meğerse bu durum benim için özelmiş. Herkes bana normal geliyordu, hayatımda herkesi ünlü ve herkesin hayatı öyle zannediyordum. O yüzden çok yaramazlık yapıyordum. Belki de o yüzden 'Yumurcak' oldum" dedi.
Küçük yaşta yurt dışında eğitim aldığını söyleyen İnanoğlu, "Çok acılı bir dönemdi" diye konuştu. İnanoğlu, "Çünkü baba, anne ayrılmıştı. Beni yurt dışına gönderdiklerinde ne cep telefonu vardı, ne internet... Telefon direkt bağlanmıyordu, santral bağlıyordu. Biriyle konuşmak bir hafta sürüyordu. Telefon gelince kaçırırsan ailenle ayda bir konuşabiliyorsun. Bu sebepten benim için çok acı bir dönemdi" ifadelerini kullandı.
Uzun süre Amerika'da yaşayan İnanoğlu, orada iyi bir çevre edindiğini söyledi. Ünlü oyuncu, "Çok şanslıydım sınıfımda Kate Hudson vardı. Onun da kardeşi var Oliver Hudson, kardeşim diyebileceğim bir insan... Anneleri Goldie Hawn da Amerika’nın büyük starlarından. Bütün hayatım onların evinde geçiyordu. Bu parayla pulla satın alamayacağın bir hayat. Goldie Hawn, bana yardımcı oldu ve sayesinde o kurslara katılabildim. Sınıfımda, yanımda Keanu Reeves, Kate Hundson, Nicole Kidman vardı. Aynı zamanda bir yandan çok tiyatro yaptım. Ufak tefek filmlerde oynadım" diye konuştu.
Şu anda dijital medya için iki proje hazırladığını belirten İlker İnanoğlu, bu projelerde oyuncu olarak değil, yapımcı olarak yer alacağını belirtti. İnanoğlu, diğer projesi için "Bir Youtube kanalı hazırlığındayım. Talk show yapacağım" dedi.
İnanoğlu, ayrıca oğlu Berker'in oyunculuk yapmak istemediğini ve biyoloji okuduğunu söyledi ve ekledi: Ben başta 'Gel oğlum, sinema oku. Deden bu işi yapıyor, ben bu işi yapıyorum' dedim ama istemedi. Amerika'da asistan olarak çalışmaya başladı bile.