TÜRKİYE’NİN ÇEKİK GÖZLÜ MARKASI
Herkesin yurt dışı markası sandığı İstanbul’un en popüler Uzak Doğu restoran zinciri yüzde 100 yerli malı çıktı. Hikaye şöyle başlıyor. Kuruçeşme’deki Arşipel Balıkçısı’nın yatırımcısı iş insanı Aycan Akdağ, ailece uzun yıllardır istahbul’da taş ocakları işletiyorlar. Amerika’da okuduğu yıllar içinde yemek sektörüne merak sarıyor, Uzak Doğu mutfağı en favorisi oluyor. Türkiye’ye dönünce de Arşipel’in yatırımcısı oluyor. İki katlı mekanın bir katında Uzak Doğu mutfağından lezzetleri servis ediyorlar.
Arşipel gidince İnari doğuyor
Ani bir kararla Arşipel’in isim sahibi aynı zamanda işletmecisi Cemal Ülman Afrika’ya yerleşme kararı alınca, Akdağ’a iki seçenek kalıyor. Ya kapatmak ya da devam etmek.
Akdağ, ailesine danışarak devam kararı alıyor. Bu kez balıkçı değil, Uzak Doğu mutfağını servis eden İnari (Güneş Tanrısı) 2016 yılında hayat buluyor. Aycan Akdağ İnari’yle birlikte aile şirketindeki görevini de bırakıyor. Tüm enerjisini bu yüzde yüz yerli Uzak Doğu markası İnari’ye veriyor.
Hiç yabancı çalışmıyor
İşin en çok helal olsun denilecek tarafı Akdağ’ın toplam üç şubesi olan İnari’nin mutfağında hiç yabancı şef çalışmaması. Zaman içinde ekibini öyle eğitmiş ki, hem İstanbul’un parmakla gösterilecek suşisini mutfağınızdan çıkaracaksın hem de Türk şeflerle. Tam bir başarı öyküsü. İşte bu başarı öyküsünün tüm detaylarını aralık sayısında Milliyet Executive dergimizde okuyabilirsiniz.
Etiler’in en havalısı
Big Chefs’in yerinde geçtiğimiz yazın başında açılan Etiler İnari tüm şubeler arasındaki en havalı ve en lüks olanı, tam 40 milyon TL’ye mal olan Etiler şubesinde özel odalar mı istersin, yoksa Chef masası mı her türlü konforu ve lüksü barındırıyor. Uzak Doğu mutfağını seviyorsanız İnari’leri es geçmeyin derim.
Nişantaşı’nda durum ne?
Malum İstanbul’un en havalı semtlerinden biri... Buradaki mekanlar şehrin en gözde yerleri olurdu. Bugün isim yapan birçok zincir kafeler Nişantaşı’nda geldikleri zaman isimlerini duyurabildiler.
Semt’in klasikleşen mekanları var. Nişantaşı Brassenie gibi, bir zamanlar tüm sosyete burada soluğu alır magazine en çok malzemeyi burası verirdi. Bugünlerde hâlâ hizmet vermeye devam ediyor. Geleni gideni ünlü olmasa da...
İnno, Abdi İpekçi Caddesi’nde Biber’in yerinde açıldı. Caddenin en havalı restoran ve gece kulübü, İnno tam Nişantaşı mekanı diyebilirim, hem dekorasyonuyla Hem de yemeğiyle.
Must, Mim Kema Öke Caddesi’ndeki yıllardır hizmet veriyor ve Nişantaşı’nda yaşayanların buluşması noktası. Tam bir müdavim yeri olmuş durumda. Bu müdavim yeninin bir de Canlı müzik yapan yeri var Müştemilat diye..
Müdavim kadrosu özellikle hafta sonları, Must’ı kapatıp buraya geçiyor. Canlı müzikle geceye devam ediyorlar.
Topağacı ise Nişantaşı’nın Cihangiri olmuş durumda. İrili ufaklı bir çok kafe, restoran meyhane Topağacı’nın her yerine yayılmış durumda. Önümüzdeki günlerde burayı bir mercek altına alacağım.
Adana il sınırı, burası aslında Nişantaşı’nın en simge yeri olan Park Şamdan’dı. Türkiye’nin en tanınmış iş insanların en çok gittiği restoranlarından biriydi. Park Şamdan, Adana İl Sınırı olarak hayatına devam ediyor.
Oryantal 1741
Geçenlerde gittiğim Çemberli Taş Hamam’ın hemen girişinde hizmet veriyor. Sultanahmet’teki en ilginç Ocakbaşı diyebilirim. Buralarda yapılan en iyi kebabı servis ediyorlar. Yolunuz Sultanahmet’e düşerse ya da farklı bir Ocak başı deneyimi yapmak istiyorsanız, burayı bir yere not edin. Tarihle iç içe kebap keyfi yapın derim.