Geçen hafta restoran, kafelerde yaşanan müşteri diyaloglarını yazmıştım.
Bu hafta sıra müdavimlerin mekanlarda neler yaptığına geldi.
Müdavimler, yani daimi müşteriler her zaman kendini ayrıcalıklı görür.
Hatta o kadar ayrıcalıklı görür ki, kendilerini müdavim olduğu yerin sahibi zanneder!
Mekandaki en ufak değişikliği fark eder. Her şeye müdahale etme yetkisine sahip olduğunu düşünür. Nasıl mı? Hadi bakalım müdavimler mekanlarda neler yapıyor, neler...
REZERVASYON NEDİR BİLMEZLER
Müdavimler asla rezervasyon yaptırmaz, en yoğun anda gelir ve her zaman oturduğu masayı ister. O masa kalkana kadar yapmadığı kapris kalmaz. İstediği masaya otursa da rahat durmaz.
MÜZİĞE MÜDAHALE EDER
Kendi moduna göre mekanda çalan müziğe muhakkak laf eder. Sinirleri bozuksa müziğin sesinin kıstırır.
Mekandaki onca insanı görmez, kendi istediği olsun diye dayatır.
TÜM GECE BOYUNCA ESİR ALIR
Müdavim tek başına geldiği zaman mutlaka mekandaki garsonu, barmeni, işletmeciyi yanından ayırmaz. Gerekli gereksiz her şeyi konuşur, yanından gitmeye görün, hemen küser. Bu yüzden görevliler, tek başına gelen müdavimden kaçacak delik arar.
GARSONLARI MUTLAKA UYARIR
Mekanı o kadar çok benimser ki, pür dikkat mekanı izler, biri garson mu arıyor; en yakınındaki garsonu o masaya yönlendirir. Mekanın tüm düzenini farkından olmadan bozar.
YAN MASALARA KULAK KABARTIR
Yan masada oturanlara kulak kabartır. Mekanla ilgili bir sohbet ediliyorsa, hiç düşünmeden dalar. Anında mekanı savunmaya başlar. Eğer müşteriyi sevmezse, “Bir daha buraya gelmesinler” diye mekandakileri uyarır.
YAPILAN YENİLİKLERİ BEĞENMEZ
Mekanda yapılan hiçbir yeniliğe açık değildir. Önce “Çok güzel olmuş” der ama sonra, tutamaz kendini ne yapar ne değer “Olmamış hiç beğenmedim” der. Mekan sahibi ne diyeceğini bilemez, kala kalır...
ARKADAŞLARINA AYRICAlık İSTER
Kendisi yokken arkadaşları için yer yaptırır, hatta kendi oturduğu yere oturtur. Bir aksilik yaşanırsa, vay mekandakilerin haline...
Söylendikçe söylenir “Abi bunu bana nasıl yaparsınız, rezil oldum arkadaşlarma” diye.
“SONRA ÖDERİM” DER, GİDER
Bazen müdavim cebinde para olmadan da gelir. Yer içer gider, hesabı bir daha geldiğinde öder. Fakat bazen öyle müdavimler olur ki, hesabı giderek kabarır. Kabardıkça ödemek zoruna gider. Müdavimi olduğu yer hesabı alana kadar canından bezdirir. Zaten böylesi müdavimler kabaran hesabı ödedikten sonra, uzun bir süre o yere bir daha gitmez.
YOLLUK İSTEĞİ BİTMEK BİLMEZ
Yolluk; hesap sonrası ikram edilen içkiye verilen addır. Müdavimler o yolluğu içmeden asla mekanı terk etmez. Ama o yolluk sadece bir kadehle sınırlı kalmaz.
YAPILAN İNDİRİMİ BEĞENMEZ
Her mekanın müdavimlerine uyguladığı belli oranda indirimler vardır. Bu indirim ilk başta müdavimin çok hoşuna gider, bir süre sonra hiç sesini çıkarmaz. Müdavimliği devam ettiği sürece yapılan indirimi az bulmaya başlar. Kendi kafasındaki rakamı öder.
BAHŞİŞ EKSİK OLMAZ
Mekandaki garsonlarla arkadaş olduğu için onları kıramaz, hatta özel hayatlarındaki sıkıntıları bile gidermek için elinden gelini yapar. Hiçbir zaman bahşiş vermeden mekandan ayrılmaz.