Yunan Adaları’nı turlamaya devam ediyoruz...
Burada en büyük eksiklik, internetin olmaması ama telefonun çekmemesi kimsenin umurunda değil. Fakat ne zaman karaya ayak bassak, herkes internetin olduğu yerlere resmen üşüşüyor.
ETS’nin devasa gemisiyle Santorini’ye yaklaştık.
Orada volkanik küllerin 25 katman oluşturduğu bir dağ karşılıyor sizi.
Adaya ayak basana kadar; ağaç yok, su yok, toprak yok. ‘Bu insanlar nasıl yaşıyor burada’ diye düşünüyorsunuz. Ta ki dağın üstünde inci gibi dizilmiş bembeyaz evlerin olduğu zirveye çıkana kadar.
Adanın diğer tarafı cennet misali büyülüyor insanı.
Sıra sıra dizilmiş, mavi beyaz butik otellerin terasındaki ufacık havuzlarla bambaşka bir dünyaya açılıyorsunuz.
Angelina Jolie ve Brad Pitt boşuna burada evlenmemiş! Adada ev de alan ünlü çift, bu yaz burada nikah tazeleyecekmiş.
ADALAR ARASINDA EN HAVALI YER...
Santorini; Yunan Adaları arasında en özel ve en havalı olanı. Buraya bir kez gitmeye görün; daha oradayken ‘tekrar ne zaman gelirim’ diye plan yapmaya başlıyorsunuz. Saatlerce Santorini’nin doğa harikası manzarasına dalıp gitmeniz içten değil.
Adanın turizmden sonra geçim kaynağı üzüm bağları. Adım başı üzüm bağı var.
Gün batımı ise adanın en özel anı. Tüm tatilciler, gün batımı yaklaştıkça, bunu en iyi izleyecekleri yerlerde konuşlanıyor.
SANTORINI RESTORANLARI
Burada öyle büyük restoranlar yok, en fazla 50 kişilik restoran ve barlar. Hepsi de terasta hizmet veriyor.
Lotza da böyle bir yer, tipik Santorini restoranı, yemekler şahane.
Nedense adalara gelince, insanın canı sadece deniz ürünleri yemek istiyor. Kalamar, karides, barbun, mercan adaların gözde deniz ürünleri.
Hesabın Nişantaşı’ndaki herhangi bir kafeden farkı yok. Kimine tuzlu gelebilir ama böyle bir yemek kalitesine ve manzaraya sahip bir yer, bu hesabın fazlasını hak ediyor.
AEGEAN PARADISE FARKI
ETS’nin kanımca en başarılı operasyonu olmuş. Gemide çalışan tüm ekip çok organize. Dört gün boyunca çok iyi servis aldık.
ETS’nin Yunan Adaları turu, haftada iki gün yapılıyor. Çeşme’den pazar ve perşembe günleri gemi kalkıyor.
Vize sorunu yok. Pasaportunuzu yanınıza almanız yeterli. Limanda pasaportları verip yerine gemi kartı alıyorsunuz.
Gezi boyunca gemi kartınız sizin pasaportunuz oluyor. Tüm harcamalarınızı da bu kartla yapıyorsunuz. Bir tek Casino’da geçmiyor.
Turun son akşamı hesabınızı kapatmanız gerekiyor.
Gemide ne ararsanız var; Casino, Free Shop, SPA, kuaför, doktor, mağazalar, sinema...
Sıkılmak için çok çaba harcamanız lazım.
Odalar balkonlu; denizin üzerindeyken balkonlu odanın tadı bir başka.
HER ŞEY MEVCUT
Kısa adalar turunda ilk akşam Mykonos’a demirliyorsunuz. Gemi sabaha kadar burada.
Yalnız son giriş saatini kaçırmayın; ciddi cezaları var. İkinci gün Santorini’ye gidiyor ve yarım gün burada kalıyorsunuz. Ertesi gün Rodos’ta geçiriyorsunuz.
Sabah Kos’a demirlemiş oluyorsunuz. Gece de Çeşme’ye doğru yola çıkılıyor. Kısa bir tatil kaçamağı yapmak istiyorsanız mutlaka gidin.
SESS TÜRKBÜKÜ’NDE
Geçen yaz ilk kez Türkbükü’ne gelen Sess, bu yaz da yeniden Türkbükü’nden Sess’lenmeye başladı.
Geçen cuma gecesi ‘Yaza Merhaba’ diyen Sess, açıldığı gün dolup taştı. Daha ilk gecesinde bu kadar rağbet gören mekan, yaz boyunca da Bodrum’un en iyi gece kulüplerinden biri olacak gibi duruyor.
Tek bir şartla; ‘Zaten çok iyiyiz’ moduna girerlerse tehlike çanları çalabilir.
Serviste her zamanki gibi özenli olmaya devam etmeliler.
HAFTANIN TOP 5’İ
1-THE BAR; Emre Ergani yıllar sonra Boğaz’a yeniden The Bar’la demir attı. Geçen haftanın en popüler yeri oldu.
2-REINA; İstanbul’daki yaz eğlencesinin klasiği geçen haftayı da zirvede kapadı.
3-CANTINERY; Cem Mirap, Zorlu Center’da zirvede kalmaya devam ediyor.
4-COLONIE; Karaköy’ün yenisi bu hafta da yeniden listeye girmeyi başardı.
5-DUBLE MEZE BAR; Emre Çapa’nın Pera’daki Meze Bar’ı, bu haftanın en iyi meyhanesi oldu.