Son bir haftadır, İstanbul’da resmen bir yemek şöleni yaşıyorum.
Bazı günler hiç üşenmeden Kuzguncuk’a gidip balık alıyoruz, bazı günler de Ümraniye’ye pide yemeğe gidiyoruz. Ya da Kayseri’de yılda sadece 300 kilo üretilen özel pastırmayı bulup sipariş veriyoruz. Pastırma gelince de hep birlikte “Biz bugüne kadar pastırma diye başka bir şey yemişiz” diye konuşuyoruz.
Hiç abartmıyorum, damak tadım değişime uğradı. Tüm bunların baş sorumlusu, gerçek gurme olan Volkan Seven. Kış boyunca, birlikte tüm yurdu dolaşmaya karar verdik. Öyle şehirlerde öyle lezzetler anlatıyor ki, hepsine tek tek gidip, sizlere aktaracağım.
Anlayacağız bu kış, tam bir lezzet şöleni yaşacağız. Hafta sonu Uşak’a gidiyoruz; Türkiye’nin en iyi tarhanasının tadına bakmaya.
İSTANBUL’UN EN LEZZETLİ BALIĞI
Volkan Seven’le geçen yaz başında tanıştım. Kendisi midesini küçülttürerek tam 67 kilo vermiş ama asıl olay o kadar kilo vermesi değil; ağzının tadını çok iyi bilmesi.
Öyle ki, İstanbul’un gizli saklı lezzet duraklarının hepsini biliyor. En iyi döner nerede yenir, en iyi pideyi kim yapar, en iyi etçi hangisi, en taze balık nereden alınır hepsini sayesinde birer birer öğreniyoruz.
Geçen pazar günü, Volkan Seven’le Kuzguncuk’a balık almaya gittik. Gidene kadar ‘Kuzguncuk ve balık ne alaka’ diye söylenip durdum. Kuzguncuk’a vardığımızda ilk olarak, Klas Köfte’nin önünde durduk. Buranın köftesinin mutlaka tadına bakın, biz iki dakikada iki porsiyon köfteyi mideyi indirdik.
BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ DE VAR
Klas Köfte’nin hemen önünde leğenin içinde canlı balıklar var. Volkan; “İşte istanbul’un en taze balığı burada” dedi.
Mekanı bilmezseniz hayatta bulamayacağınız bir yerde. Hani buldunuz diyelim, “Sokak ortasından balık mı alınır?” diyerek, hayatta almazsınız.
Balıkçı Bekir Tunç, minik teknesiyle hergün balığa çıkıyor ve yakaladıklarını da burada satıyor.
Tunç, aynı zamanda geçen hafta düzenlenen ‘Lüfer Bayramı’nda İstanbul’un en büyük lüferini tutarak birinci olan isim.
Biz de buradan canlı canlı lüferleri aldık. Instagram’dan lüferlerin fotoğraflarını paylaşınca, telefonum hiç susmadı; tanıdığım herkes sipariş verdi.
Akşama kadar eşe dosta balık servisi yaptıktan sonra, lüferlerle birlikte Atlas Balık’ın yolunu tuttuk.
20 yıldır İstanbul’da yaşıyorum; bu kadar lezzetli ve taze balığı ilk kez yedim.
Eğer siz de gerçekten taze balık yemek istiyorsanız, hiç üşünmeden Kuzguncuk’a doğru yol alın. Mideniz ve damağınız bayram etsin.
FLAMiNGO’NUN PARTiLERi BAŞARILI
Yemeği kadar barıyla da gündeme gelen Flamingo’da geçen salı gecesi, DJ Funky C ve Bengü Beker’in düzenlediği parti vardı. Bengü Beker’i ilk defa Bursa’da dinlemiştim. Şahane bir sahne performansı var.
O gece, DJ Funky C ile birlikte resmen kulaklarımızın pasını sildiler. Epeydir ortalıkda gözükmeyen Nurettin Hasman bile o gece partideydi. Uzun yıllar sonra ilk kez bir partiden keyif aldım.
KAR DERDİNE SON!
Flamingo’da, Kaya Holding’den Doruk Kaya ile karşılaştım. Geçen kış kar yağmadığı için, kış turizmi durma noktasına gelmişti. Doruk Kaya bu kış önlemini almış ve Kartalkaya’da otellerinin bulunduğu pist için, 4 adet yapay kar makinası ithal etmiş.
Böylelikle kar yağdı, yağmadı derdi ortadan kalkmış oldu. Doruk Kaya’nın söylediğine göre; makinalar bugün kar üretmeye başlıyor. Kayak düşkünlerine şimdiden duyurulur.