Ara sıra ünlü gazeteci büyüklerimle sosyalleşiyoruz; keyifli sohbeti, iyi bir yemekle buluşturmaya özen gösteriyoruz. Geçtiğimiz gece de Fikret Ercan, Ertuğrul Özkök ve Kanat Atkaya’yla bir araya geldik... Yemek öncesi Salomanje’de buluştuk. Servis çok iyiydi, menüdeki kabak mücvere bayıldık. Yemek için ise tercihimiz Cento Lounge oldu. Buranın pizzasına dayanamıyoruz. Ne zaman gitsek mutlaka ortaya bir pizza geliyor. Kendimizi tutmasak geceyi pizzayla nok-talayacağız hatta. Bal kabaklı ravioli’nin tadına baktık, geçer notu verdik.
Masadaki herkes Osobuko yemeği tercih etti. Taze yapılmış Osoboku da bizden tam not aldı. Böylesi uzun yemeklerde ufak porsiyonlar tercih edilmeli. İş ana yemeğe gelince; fazla geliyor, ağırlaştırıyor bünyeyi.
Bu arada Cento’da servis edilen parmesan peyniri çok başarılı. Giderseniz mutlaka tadına bakın.
İstanbul’da yemeğin ve içkinin pahalı olduğu konusunda hemfikiriz. Bir de gereksiz pahalı yerler var... Örnek mi? Kanyon’daki Gina, Akmerkez’deki Papermoon.
Alışveriş merkezindeki bir restoranın bu kadar pahalı olma lüksü yok bence.
GERGİN NİŞANTAŞI
İstanbul’un en havalı en lüks semti Nişantaşı’na bir haller oldu. Burada bile insanların birbirine tahammülü kalmadı. İki gece üst üste dışarı çıktım, ikisinde de kavgaya şahit oldum.
Hani Nişantaşı’nda hayat güzeldi? Burada çalışan, mekanı olan herkesin çok dikkat etmesi gerekiyor. Adım başı hır gürün olduğu bir bölgeye kimseler gelmek istemez.
ALBÜM ARTIK ALAÇATI PORT’TA
Boğaz’ın tek Tükçe kulübü olan Albüm bu yaz ilk şubesini Alaçatı Port’ta açmaya hazırlanıyor. Albüm’ün işletmecisi Fahri Çağlayan sadece kulüp olarak değil, beach olarak hizmet vereceklerini de söyledi.
Alaçatı Port, yemek için ideal bir nokta, fakat geceyi uzatacak bir işletme bir türlü açılamadı. Albüm’le birlikte Port’ta gecelerin uzayacağını düşünüyorum.
BAKIMSIZ TAKSİLER
Şu yaşıma kadar ehliyet almayı düşünmedim, bu saatten sonra da alacağımı düşünmüyorum. Araba merakım İstanbul’a gelince bitiverdi. Çünkü İstanbul’da araba kullanmak eziyetten başka bir şey değil.
Hele ki kadınlar için tam başa bela bir durum. Yavaş gidiyor diye taciz ederler, sırf kadın olduğu için trafikte her türlü kaba davranışa maruz kalırlar.
Ben her yere taksiyle gidiyorum. Genelde hepsinde ağır bir koku; camı açsan da fayda etmiyor ne yazık ki. Bir de mutsuz, isyankâr taksiciler var; hepsi dertli, hepsi keyifsiz.
Hani camlı filan taksiler geliyordu. Ne oldu onlara?
BUGÜN ZUHAL OLCAY SAHNEDE
Tam “adını unuttuk, bir yerde çıksa da dinlesek” dediğimiz kim varsa bulup çıkarıyor Frankie.
Tam “Zuhal Olcay nerede, neden artık şarkı söylemiyor” derken, bu gece Nişantaşı Frankie’de sahneye çıkıyor Olcay. Hiç pazar günü miskinliğine kapılmayın, bu pazar Zuhal Olcay dinlenir.
HAFTANIN TOP 5’i
1. Duble Meze Bar: Son kuşak Çapa’lardan Emre Çapa’nın Pera’daki yeri, şehrin 'Yer yok' liste-sine giren ender mekanlarından biri.
2. Abdi: Salı gecesinin bir numarası olmuş durumda. Ahali soluğu burada alıyor. Nişantaşı’nın en rahat barı.
3. Gaspar: Karaköy’ün en adı çıkmış işletmesi. Kapısında kuyruğun uzayıp gittiği enteresan bir yer. Karaköy’ün ününe ün katıyor.
4. Ferah Feza: Karaköy’deki Mimar-lar Odası'nın terasında yabancıların gözdesi durumunda. Tam bir lezzet şöleni sunuyor.
5. Limoncello: Akaretler’deki Davran Kardeşler'in yönetimindeki Limoncello Türkçe kulüplerin en alternatif yeri. Arabesk de var, pop da, canlı performans da var, DJ de.