Şehrin gözde semtlerinde kiralar çok yüksek olunca, bazı lüks markalar yüksek kira nedeniyle semtin başka noktalarına taşınmak istiyor. İmajlarının bozulmaması
için de bambaşka yollara başvuruyorlar. Nasıl mı?
Lüks semtlere yatırım yapmak isteyenler (genellikle restoran ve kafe açmak için) Abdi İpekçi Caddesi’ne inanılmaz bir talep gösteriyor. Yatırımcılar, cadde üzerinde pusuya yatmış durumda. Bir tarafta yatırım yapmayı bekleyenler, diğer tarafta ise yüksek kira ödemek istemeyen mağaza sahipleri var.
Çıkmak istiyorlar ama çıkmak öyle kolay değil. Arada mutlaka bir aracı oluyor, teklifi o yapıyor!
Mağaza, talip olandan çıkmak için iyi bir yer bulmasını istiyor. Sadece yer bulmak da yetmiyor. Bir de dudak uçuklatan, hava parası talep ediyorlar.
Benim duyduğum; üç lüks markanın mağazası için hâlâ pazarlıklar devam ediyor. Her gün yeni bir teklif geliyor.
Boşuna demiyorlar “İstanbul’un taşı toprağı altın” diye! Baksanıza zaten kirayı zar zor ödeyen mağazalar çıkmak için
bile 300-500 bin dolar para istiyorlar.
Güzel iş vallahi!
SESS’İN AÇIK HAVA HALİ ABDİ
Nişantaşı’nda bu kış açılan ve başlangıçta hiç şans tanımadığım Abdi’ye geçenlerde uğradım. Amanın o da ne! Abdi olmuş Sess; adım atacak yer yok. Açık havada ahali nostaljinin dibine vuruyor. Eller havaya durumu fena halde yaşanıyor. Sahibi Gökhan Oskay da şaşkın; “Hiç böyle bir şey beklemiyordum, kendiliğinden oluştu” diyor. Sahibi bile şaşkın olduğuna göre bizim şaşırmamız çok normal. Hatfa sonları Abdi’ye gidilir, eller havaya yapılır!
DANA YANAĞINI DENEYİN
Etiler’de bu kışın başında açılan Galliard’a bir ara uğrayın ve dana yanağı isteyin, pişman olmayacaksınız! Uzun süre Amerika’da borsa işiyle uğraşan Ahmet Uras’ın açtığı Galliard’ın mutfağından gurme yemekler çıkıyor.
Dana yanağı demişken, Gümüşsuyu’ndaki Topaz’ın yaptığı da iyidir.
AMCA BUGÜN FRANKIE’DE
Frankie’de bir yıldır pazar geceleri sürpriz isimler sahne alıyor. Uzun süredir sahnelerde görmediğimiz ünlüler, pazar gecelerine ayrı bir renk katıyor. Bu gece İlhan Şeşen sahneye çıkacak. Unuttuğumuzu sandığımız, aslında aklımızın bir köşesindeki şarkılarını canlı canlı dinlemek için pazar gecesi Frankie’de olacağım.
NİŞANTAŞI’NIN YENİLERİ
Kış sezonunun tam ortasında Nişantaşı’nda iki işletme daha hayat buluyor. Bunlardan biri; Valikonağı Caddesi üzerindeki D-Lux. Sabaha kadar eğlenmek isteyenler için. D-Lux tam bir gece kulübü; sabah beşe kadar açık. Sahibi, Frame’in ortağı olan Mehmet Karataş. Richie’nin yerine açılan D-Lux bakalım Nişantaşı gecelerine nasıl bir renk katacak?
Diğeri ise Mini Bar; bu hafta içi hizmet vermeye başlayacak. Nişantaşı’nın tanınmış isimlerinden biri olan Ayşegül İlsever’in sahibi olduğu Minibar, adı gibi ufacık tefecik bir yer. İsmini
çok sevdim. Çok sıcak ve enerjik geldi.
MEYVE SEBZEDEN BARDAK
Bebek’teki 40 bar, geçtiğimiz hafta kokteylleri çok ilginç bir şekilde servis etmeye başladı. 40’ın sahibi Güner, yememiş içmemiş, taze sebze ve meyvelerin içini oyup, kokteyl bardağı yapmış. Patlıcan,
portakal, biber, armut,
avya, elma ve kabak gibi sebzelerden kokteyl içmek istiyorsanız Bebek 40’a bir uğrayın derim.
HAFTANIN EN ÇOK KONUŞULAN BEŞ MEKANI
1-La Boom; gençliğin gözdesi durumunda. Eğlence lokasyonunun dışında kalsa da, La Boom, gecelerde en çok konuşulan yer oldu.
2-Billionarie’de İskender Paydaş fark yaratıyor. Hafta içi Paydaş’ın partisi dolup taştı.
3-Cahide Cümbüş; özellikle salı günleri canlı müzik performanslarıyla en çok konuşulan yer oldu. Geçtiğimiz salı Linet gecelere damgasını vurdu.
4-Abdi Lounge; Nişantaşı’nın sürpriz açık hava kulübü oldu. Hafta sonu dolup taşıyor.
5-Aztek; eğlencenin finali hâlâ Aztek’te yapılıyor. Ahali
çorba içmek yerine, sucuk
ve mantıyla geceye noktayı
koyuyor.